Biraz Kitap

Japon NE Yapmış

7 Mayıs 2019

Kitap: Japon Ne Yapmış? | Onur Ataoğlu | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Japon Ne Yapmış? | Onur Ataoğlu

Onur Ataoğlu, 2002’de Tokyo Büyükelçiliği Ekonomi Müşavirliğine tayin edilmiş, 3,5 yıl çalışmış burada.

Japonya’daki izlenimlerini kitaplaştırmış. Önce “Japon Yapmış” diye bir kitap yazmış. O kitap çok sevilince (ki ben onu okumadım, bu kitaba rastladım) ikincisini yazmış.

Ön yargılar

Çeşitli milletlerle ilgili hiç o memlekete gidip görmesek de ya da hiç o milletten bir insan tanımamış olsak da bazı öğrenilmiş kalıplar vardır ya. Almanlar disiplinlidir, Fransızlar soğuktur… vb

Japonlarla ilgili benim ön yargılarım, işlerini çok düzgün yapmaya aşırı hassasiyet gösterdikleri, yoksa kendilerini harakiri yaptıkları ve teknoloji devi oldukları.

Kitap, o memlekette ve o insanların içinde yaşamış bir Türk tarafından yazıldığından Japonların benim için ön yargıdan arınmış, insan yüzünü gösterdi bana.

Örneğin o kadar da disiplin, düzen, robot insanı değillermiş. Onların da mafyası varmış mesela. (Mafya her ülkede var zaten galiba.)

Hızlı Trenler

Tıkır tıkır çalışan trenler Japonya’nın medarıiftiharıymış. Japonlar yüksek hızlı trenleriyle gurur duyuyorlarmış, hatta trene binmeyecek bile olsa sırf izlemeye gelen oluyormuş.

Japonların hızlı trenleri kelimenin tam anlamıyla hızlı tabii. O kadar ki trenin tekerleri raylara değmiyor hızdan adeta uçuyor. Zaten planları gerçekten hiç raya ihtiyaç duymadan uçacak trenler yapmakmış.

Bu trenler hızlı olduğu kadar sallantısız da. Tıngır mıngır gitmiyorsunuz. Üstelik hep tam vaktinde hareket ediyor. Gurur duymakta haklılar.

Tren/metro ulaşımı çok yaygın olunca istasyonlar da adeta şehir gibiymiş. İstasyonlarda kaybolmak mümkünmüş.

Çöpler

Bir çöp bilgisi veriyor yazar, şaştım kaldım.

Çöpleri bizdeki gibi laps diye çöpe atmaca zaten gelişmiş ülkelerde yok, onu biliyorum. Oralarda geri dönüşüm için çöpler ayrıştırılarak atılıyor.

Japonya’da da öyleymiş. Daha ötesi örneğin büyük bir elektronik aleti çöpe atacağınız zaman önceden belediyeye haber verip harç ödüyormuşsunuz. Eğer alet Japon malıysa daha az harç ödüyormuşsunuz, Avrupa malıysa daha fazla.

O yüzden insanlar bazen, para ödememek için, bu tip çöplerini arabaya yükleyip başka bir şehirde, harç ödenmeyen bir alana bırakıp kaçıyorlarmış.

İngilizce

Japonların İngilizceleri dilleri pek dönmediği için zor anlaşılıyormuş. Hatta yazarın verdiği örneklere bakınca sanki Japonlar kendi İngilizcelerini yaratmış gibi.

“Building” yerine “biru”
“Investment” yerine “inbestiment”
“Sit down” yerine “shit down”

diyorlarmış.

Yazar bunun üstesinden gelmiş. Kelimelerin sonuna u ekleyince Japonglizce okunuşu ortaya çıkıyormuş:

Pencil – pensuru
Table – teeburu
Calender- karendaa
gibi

Kitapta elbette Japon mutfağı, suşiler, festivaller, Japon bahçeleri… vb de anlatılıyor.

Meraklısı için keyifli bir kitap olmuş.

Saygılarımla,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan