Menevişlenen denizin kıyısında bir ada, menekşelerin hercai kokusu, narçiçeklerinin göz alıcı güzelliğiyle toprağından bereketle birlikte hoşgörü, sevgi ve birlik filizlenen ada. Bu güzel adanın bunca acıya ve sürgüne tanıklık ettiğine inanmak gelmiyor içimden. Yaşar Kemal’in “Karıncanın Su İçtiği” isimli romanında Marmara Adası’na göç hikâyesi…
“İnsan ancak kalbiyle doğruyu görebilir; esas olan gözle görülemez” Antoine de Saint-Exupéry Hepimiz biliyorduk cevabı. Evet, sıkılırdık. Çünkü ne kadar büyüleyici de olsa, sadece seyirci olmak için dünyaya gelmemiştik. Öyle olsa, sadece gözlerimiz olurdu. Oysa dilimiz vardı, çok şeyler anlatacak; ellerimiz de vardı,…
Bildiğimiz gibi çalışma hem bir yük hem de bir ihtiyaçtır. Hem bir lanet hem de bir lütuftur. Çok önceleri öğrendik ki işsizlik ağır psikolojik bozukluklara yol açıyor. Bunun nedeni ekonomik yoksunluk değil, öncelikle özgüvenin zayıflamasıdır. Çalışma, kişiliğin bir uzantısıdır. Başarıdır. Kişinin kendisini tarif etme,…
İnsanın sosyal enerjisini, ilgi çemberinde mi yoksa etki çemberinde mi yoğunlaştıracağı tümüyle kişinin kontrolünde, tercihindedir.Aksiyon insanı dünyayı değiştirmeye giden yolun, içinde bulundukları noktada ortaya çıkan etki çemberinde çalışmaktan, nefsini değiştirmekten geçtiğini bilir. İnsanı en çok ilgilendiren mesele, en içteki küçük daireyle ilişkili içsel barışını sağlamaktır.…
İşte, yine akşam oldu. Dağların arasından batışını göremediğim güneş, her zamanki gibi kalabalık beton siluetlerin arasından yavaş yavaş kayboldu. Kış ayının soğuk akşamları, yerini hafiften ılık ve huzur verici bir ortama bıraktı. İstanbul’da yaz mevsimi, çocukluğumun bunaltıcı sıcaklarına elveda der gibiydi. Vapur, balık kokuları…