İlayda mı? Oylum mu? Hep ben mi soracağım yahu? Biraz da ben cevap olayım bazı sorulara dedim ve sordum kendime. Güleryüzlü cevaplarım ile karşınızdayım. Üstelik çok da yorgun bir bahar günü. "Nereden buluyorsun bu enerjiyi?" Kendisiyle röportaj yapan başka bir arkadaşımı okurken gördüm ki…
Sizin lisede favori hocanız kimdi? Benim İngilizce hocalarım şöyle bir kenara dursun, coğrafya dersini bana sevdiren yakışıklı, dinamik bir hocam vardı: Tufan Çapar. Şanslıyım ki hâlâ var. Bugün mü? Kendisiyle yazmaya ve hayata dair bir röportaj gerçekleştirdik. Buyurunuz. İlayda Oylum Güleryüz – Eğitimci, fantastik…
Gitgide zorlaşan bir sürecin içinde bir damlayım. İnsanın kendini büyük görme meselesi ile bu hâle geldik, diyor Uğur Batı. İyi şeyler de bu sayede oldu, nice türün tükenmesi de tam bu sebepten. İnsan sadece dünyada bir türken kendini dünyanın merkezi sandığında işler değişiyor. Çok…
Hikayem böyle başladı… 2016’da bir kış günü. Böyle böyle bir çalışma sistemi var; bir bak, denmişti. Danışmanlık için randevu aldım. Taksim Gezi Parkı. Konstelasyon/Aile Dizimi çalışması ile ilk orada tanıştım. “Konunuz ne?” diye sorduğunda, çok çabuk öfkelendiğimi ifade ettim. Ama ne öfke! Kime? En…
2021 senden alacaklıyım. Sevgi istiyorum. Mutluluk istiyorum. Huzur istiyorum. İyi niyet istiyorum. Güleryüz istiyorum. Keyif istiyorum. Duyarlılık istiyorum. Anlayış istiyorum. Dinlenmek istiyorum. Çalışmak istiyorum. Gerçekçi bir iyimserliğin bir numaralı bekçisiyim. Canım hayvanların özgürce gezdiği bir doğa istiyorum. Gezmek istiyorum. Arkadaşlarımla kahkahalardan giysiler giymek istiyorum.…
İçim bir meyvenin kuru halini aldı bu sene. Kurudum, tatlandım ve ağırlaştım. Ne bileyim belki başka bir yerlerden yola çıkarım derken sararıp kaldı içimde kuru meyvelerim. Ağacımın dalları oldu öğrendiklerim ve yıllarca bildiğim şeylerin üzerindeydim, artık deneyimleme sırasıydı. Çir* denmişti kuru meyvelerin adına. Çirleştim.…
Özledim… Ne var ne yoksa özledim. Dans etmeyi özledim. Öyle ki bir müzikte kendimi ritmin akışında buluyorum. Yine dans et mi diyorsunuz? İyi de ben o grubun içerisinde olmayı özledim. Özlem kelimesinin içinde hiç bu kadar boşa kürek çektiğimi bilmem. Su bulanık, kıyının kumu…
Sabah işe gelirken kaldırdım yüzümü gökyüzüne baktım. Sararan yapraklar bulutların arasında çok güzel görünüyordu. Bir de baktım ki önünden geçtiğim apartmanın adı; Sevsay. Ne kadar önemli… Bunu görmem, fark etmem 3 ayımı, bu şehirde yaşamamı sayacak olursam yıllarımı almıştı. Bazı kavramları algılamamız, ardından da…
Şehrin tatatammmmm ve eğlenceli haline hazır mısınız? Sizlere bu hafta İzmir’in nadide köşelerinden tasarım Drum House Cafe’nin sahibi, müzisyen Fikri Yargıcı’yı tanıtarak seslenmek istiyorum. İlham veren işlerin ve motivasyona hepimizin daha fazla ihtiyacı olduğu bu dönemde bu röportaj hepimize bir kahve kapsülü gibi gelecek.…
Babamın vefatının 11. yıl dönümü. Birkaç haftadır bir sallanmadır ki sormayın gitsin. Yazlık kışlık yapacakmış da mayoları kazakların içine sıkıştırıyorsun sanki. O derece bilemeyebiliyorsun neyi nereye koyacağını. Elinde kalan duyguyla ne yapacağını.…
Ada ne yaparsanız yapın gülümsüyor. Bulut geçiyor gülümsüyor, rüzgar esiyor gülümsüyor ve burası adeta bir çiftler adası… Çiftini arayan penguen ya da pandalar gibi değil de burada herkes, her şey çiftmiş gibi… Üstelik ve dolayısıyla huzur dolu. Gözünüzün önünde beliren her bir karede tebessüm…
Merhaba İzmir! Fotoğraf çeken adamın fotoğraflarını çektim. “Merhaba İzmir!” sergisi ile Arkas Sanat Merkezi’nde olan Ara Güler’i gördüm. Ama ne görmek! Ne güzel bir insanın çehresinde binbir tarihe tanık olmak… “Sonbahar İstabul’un asıl mevsimidir. Bir kere zaman dediğimiz sihirbaz tanrı, güneşi, suyu, rüzgârı ve…
İnsanlar neden kötü bilmiyorum! Bunu insanlar üzerinden konuşmak çok normal çünkü insanlar dışında böyle olan bilmiyorum. İnsanların olumsuz hale getirdiği enerji ve doğa, çevre, canlılar tanıyorum. Tanımak ister miydim, hayır! Çok net hayırlarım var bazen benim. Aklım, hayalim, gerçeğim, içim almıyor. Gerçekten bu kadar…