Ay Işığı Yolcusu Feminizm ve Kadına Şiddet

Namus

4 Haziran 2019

Yazı: Namus | Yazan: Atakan Balcı

“…
Fazilet dediğin meğer masalmış
Namuslu görünmek kimlere kalmış
Zenginmiş, fakirmiş, halkmış, kralmış
Gördüm ki kimseyi takmadın namus
Hadi yandan
…”

Sezen Aksu ile bilinen bu şarkının sözleri, hele ki tamamı, durumu o kadar güzel özetliyor ki. Kesinlikle dinlemeli, sözlere özenle kulak kabartmalı. Gerçi “Domdom kurşunu” ağıtının diskolarda çalındığı ülkede kaç kişi edecek diyorum ama, varız biz, vardık, var olacağız.

Müstakbel…

“Müstakbel” eş, müstakbel gelin, kimin yönünden bakıldığına göre değişiyor tabii adlandırma; hatta “müstakbel” enişte. “Damat” pek yaygın bir sözcük değil benim memleketimde (Artvin), “enişte” daha sık kullanılır, küçük bir not olarak.

“Namus” dediğinde kastettiği ne peki? Dürüst, onurlu, sevilmeyi hak eden, sevgi ve ışık dolu? Hayır, nerdeee?!… “Namus” derken bekaretten, “namuslu” derken bakireden söz ediyor önemli bir “yığın”. Gerisini ise nasıl olsa “döve döve” çözecekleri düşüncesindedirler.

Namuslu Şiddet

Her çağın hastalığı, yalan ve şiddet. Kendi her tür haltı yiyen birey, kadın ya da erkek, yaşam ortağının, arkadaşının, aile bireyinin en küçük bir yanlışını, istemeden uyguladığı küçücük bir yanlışı bile kaldırmaz. Bencillik de “namus” bekçilerine layıktır tam olarak.

Barışçıllık, sevecenlik de namusun parçası mı peki? Yooo, hayır, kesinlikle değil(!). Ne namus ama! Şiddet ise, o namus anlayışının içindedir ve yalan ve her tür iğrençlik, iftira. Namuslu insanların alnına “namussuz” yaftasını yapıştırıp ortalıkta “namus anıtı” olarak gezmek de öyle ve linçlerde yine ve yine başı çekmek.

Şiddet yolu ile bencil namus anlayışını sözde yakınlarına zorla benimsetmek, kendi bencilliği aşkına yalan üstüne yalan söylemek, yalanı ortaya çıkacak gibi olduğunda da eşini, kardeşini vb. suçlayıp yine şiddet ile çözmeye çalışmak. Ne namus ama!…

“Şiddet, aptalların son sığınağıdır.” Diyor Rus asıllı Abd’li ünlü bilimci ve yazar Isaac Asimov “Vakıf” adlı roman dizisinde. Ne kadar haklı olduğunu algısının gözlerini azıcı aralamış herhangi bir birey nasıl yadsıyabilir ki?

Eş Seçmek

“Evlenmeden önce kendinize şu soruyu sorun: ‘Bu insanla hayatımın sonuna dek konuşabilir miyim?’ Evlilikte bunun dışındaki her şey geçicidir.” dediği söylenir ulu-us/yüce-akıl Niçe(Nietzsche)’nin. Biz neye bakıyoruz. “Karşı cinste ilk önce gözlere bakarım, ellerine bakarım, tarzına dikkat ederim.” Tabii tabii, kesinlikle öyledir. Gerçeğin iğrençliğini bu denli çarpıtıp nasıl da romantize ediyor yığın? Ne yalancılık, ne düzenbazlık! Ne namus ama!…

“Bakire mi değil mi?”, “Paralı mı, evi var mı, yeterince aptal ve yönetebileceğim kadar us iyesi/sahibi mi?” Yalan mı? Taraflardan yalnızca biri bile bu tarza yakın durduğunda, o eşleşmeden iyi bir sonuç çıkar mı? Bu yönelimin yaygın olduğu bir toplum huzur bulabilir mi? Daha çook bekleriz biz.

Özsel Namus Anlayışı

Dünya bizim annemizdir. Toprak annemiz, gökyüzü babamızdır. Bu söylediğim, binlerce yıllık Türk mitolojisi, kültürü, etiği. Bizim özsel namus anlayışımızın temelinde de bu masumiyet var. Bu nedenle, çarpıtılmış anlayışı simgeleyen “namus” sözcüğü, seks işçilerini aşağılayan sözcükler, hiçbiri Türkçe kökenli değildir. Kendi aslımızdan uzaklaşıp, kim bilir nasıl bir varoluş biçimine dönüşüyoruz.

Ahlak Bekçileri

“Kim ki namus ve ahlak bekçiliği yapar, bilin ki en namussuzu odur,” diyor Niçe, bilinen bir sözünde. Bilinç, etik, onur yoksunu yığında başı çekenler. Halide Edip Adıvar’ın “Vurun Kahpeye” romanı, gerçeği öyle etkileyici, çarpıcı biçimde kişinin yüzüne vuruyor ki.

Yolu dürüstlükten, ay ışığı masumluğundan geçenlere selam olsun; onur, iyilik onlarladır. “Namussuz” diye biri linç ediliyorsa dikkat edin. Belki gerçekten öyledir ama belki de asıl namussuz yanı başınızdan çıkar, sizinle o linçe iştahla katılanlardan birinden.

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Deniz 6 Haziran 2019 at 15:45

    Atakan Hocam izninle şu cümleni alıyorum:
     
    “‘Namus’ dediğinde kastettiği ne peki? Dürüst, onurlu, sevilmeyi hak eden, sevgi ve ışık dolu? Hayır, nerdeee?!… ‘Namus’ derken bekaretten, ‘namuslu’ derken bakireden söz ediyor önemli bir ‘yığın’. Gerisini ise nasıl olsa ‘döve döve’ çözecekleri düşüncesindedirler.”

    • Yanıtla Atakan Balcı 7 Haziran 2019 at 21:18

      Tabii ki, kaynak belirterek alıntılayabilirsiniz. İnsanların gözlerindeki, yüreklerindeki perdenin açılmasını diliyorum artık.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan