Ay Işığı Yolcusu

Ayak Sesleri

13 Temmuz 2021

Yazı: Ayak Sesleri | Yazan: Atakan Balcı

Karanlık güçleniyor, ayak sesleri yankılanıyor sanki hamamdan çıkmışlar gibi kirleri bir türlü çıkmayanların her yönde! “Karayağız delikanlılar”ı, tesbih sallayışlarını överek, onlara öykünerek gelenler, tesbih tanelerini parçalarcasına bir hınç içindeler, gidecekler! Özel biçimli, herkese vermedikleri ihânet ceketlerini caka satarak giyerler güçleri arttıkça, erki avuçlarında duydukça. Ve tam da bu yüzden çok acılar çektik, çekiyoruz, çekeceğiz verenlerde. Ve tam da bu yüzden, “Geldikleri gibi…” gidecekler.

“Ey zâhit şaraba eyle ihtiram
İnsan ol cihanda bu dünya fâni
Ehline helâl direk lâ-ehl’e haram
Biz içeriz, bize yoktur vebâli”

Konu aslâ şarap değil ey asâkir-i meftun, tutkunun askerleri, yine de insan olun, insan olmak bir sanattır zirâ, bu dünya fâni.

Derler ki erenlerden sayılan ve genel ağda, içeriği nedeniyle onun sözleri olması zâten olanaklı olmayan, Mutlu Çelik’e ait “Cevabını” şiirin okunmuş gibi çokça paylaşılan (kezâ şiiri böyle paylaşanlar yeni bir ad da vermişler; “Be hey dürzü!”) Neyzen Tevfik’e biri sormuş:

“Ey Erenler, mübârek birisin eyvallah. Ancak seni tanınırken gören yoktur, üstelik rakının yanı sıra şarap da içersin. Bunların hesabı sorulmaz mı?”

Erenler yanıt vermiş;
“Ölüden hesap sorulmaz!…”

“Ben Kürt asıllı bir Türk yurttaşı olarak…” diye başlayan oldukça mâsum bir konuşma vardı bitirilmesine izin verilmeyen ve bizim denizden çok sonra çarkları istediği gibi çevirebilmeye başlayan, bizim olmayan bir deniz vardı.

Birini yüreğinden sürgün ettiler, öldü gitti gövdesi uzaklarda. Diğeri bu evreni evirdi de evirdi. Bir ayağıyla hâlâ buralarda olsa da gövdesi çekildi tüm kıyılardan bizim denizin tertemiz sularında tek bir damla olamayacak, bizim olmayan deniz, dolanıyor orada burada, ortaya saçtığı kir ise, kırk nehir bir araya gelmeli, bizim denizin tertemiz sularının ferahlığıyla akmalı ki temizlensin.

“Kıtal-üt Türk”ü bilmeyen, o “yurttaş” kavramına bir zamanlar birilerinin Tunceli’de, Artvin’de, Bingöl’de, Ankara’da, Fatsa’da neden sıkı sıkı sarıldığını göremiyorlar. Daha kötüsü şu ki hamamdan yeni çıkmış, kirleri ise çıkmamış, aslâ da çıkmayacak olanların yalanlarının ardından gidiyor kimi. Kimi ise, bu kire bir tek kendilerinin saldırdığı savı ve “keskin uçlu” inançlarıyla, ki iman değil söylediğim keskin uçlu inançları ile ilgili, yurttaşlığa saldırıyor ve düşman gördüklerini sevinçten kahkahalara boğuyor her anda.
 
 
Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan