Gönül isterdi ki bu yazımda da size uçkuruna tükürdüğüm Zeus ve onun kıskanç, gurursuz karısı Hera’dan bahsetmeyeyim. Ama olmayınca da olmuyor be kardeşim. Yeminle mitoloji yazacağım diye Zeus’un seks hayatıyla ilgilendiğim kadar kendi seks hayatımla ilgilenmiyorum. Lamia Lamia, Zeus’un yasak aşk yaşadığı hatunlardan biri…
Her mitoloji yazmaya başladığımda “Bu kez Zeus’tan bahsetmeyeceğim” diyorum, yine olmuyor yine olmuyor. X tanrısını yazıyorum yok Zeus’un çocuğu, Y tanrısını yazıyorum yok Zeus’un karısı yok efendim Zeus’un sevgilisi yok Zeus’un bilmem nesi… Bu kez dedim ki tamam Herkül’den bahsedeyim. Anasını satayım bu da…
Asklepios Asklepios, Yunan mitolojisinde tıp bilimi ve sağlığın tanrısıymış. Apollon ve Koronis’in oğlu olan Asklepios’un değişik bir doğum hikâyesi varmış. Zaten hangi birinin normal, aklı başında bir doğum şekli varmış ki bunun olsun. Thessalia Kralı Phlegyas’ın kızı Koronis, Apollon ile birlikte olup ondan hamile…
Al kahveni gel. Yukarıda yine cümbüş var. Hemen belirteyim; “Kendini beğenme, kendine aşık olma” anlamında kullandığımız narsist kelimesini ortaya çıkaran adamı buldum. Ahaanda Narcissus. Narcissus, nehir tanrısı Kephissus ile su perisi Leiriope’nin oğluymuş. O değil de yaklaşık 1 yıldır mitoloji anlatmaya çalışıyorum. Bir şey…
Başlıktan da anlayacağınız gibi Medusa o kadar güzel, o kadar güzelmiş ki bir bakan bir daha bakarmış. Hatta o kadar güzel ki bırakın Tanrıları, Tanrıçaların bile dikkatini çekermiş. Özellikle de Tanrıça Athena’nın gözleri Medusa’nın üzerindeymiş. Kıskançlık hat safhadaymış. Ulan sinirlenmeyim diyorum, yine olmuyor. Yav…
Efsaneye göre bu Hermes, daha 1 günlükken ayağa kalkıp beşiğinden çıkmış. Oğlum bir dur daha senin göbekbağını kesmediler. Bu ne acele? Bu da yetmezmiş gibi sen o ufacık boyunla git kaplumbağa yakala, onu öldür. Kabuğunu boşalt ve koyun bağırsağından 7 tel gererek ilk 7…
Aslında bu koymuş olduğum başlık gerçek düşümcem değildi. Ancak ben bir şey yapmadan başıma gelenler yüzüden hayat benim böyle düşünmeme neden oldu. Başıma bir gün bir şey gelmesin “Tövbe ya Rabbi kesin kıyamet kopacak!“ diyorum. Aslında bu ay size nasıl güzel bir şey anlatacaktım…
Ben boşandıktan sonra her yaz Kalamış’ta yalnız takıldığım için kendimce bazı klasiklerim oluşmuştu. Geçen yaz ara vermiştim malum sebeplerden 😉 Neyse… Neydi bu klasiklerim? Bütün kızlar toplandık, örneğin. Bir seferinde evdeki bütün içkileri salondaki yemek masasına toplayıp fotoğrafını çekmiştim. Aldığım en bomba yorum, canımın…
Her zaman söylerim; “Bir şey olmuyorsa zorlamamak lazım.” Sonuçta herkesin her konuda yeteneği olacak diye bir durum söz konusu değil. Acenteden otelciliğe ilk geçiş yapacağım dönemlerde, abi hangi otele rezervasyon departmanı için başvursam, anasını satayım, “Boş ver, gel seni animasyona alalım” diyorlar. Ben diyorum…
Hazır benim Ankaralıları Yazlıktan Garsoniyer yazımla meşur etmişken haytaların bir anısını daha paylaşayım istedim. Bir iki ay önce okuduğunuz olayın ardından henüz kısa bir süre geçmişken iki kardeş bir kez daha düşmüşler yollara. Bu sefer gerçekten Ankara’dan uzaklaşmak, yazlıkta sakin bir hafta sonu geçirmekmiş…
Yok anacım yok, beni anam kesin otelde doğurdu ya da göbek bağımı kesin otelin birinin bahçesine gömdü ama bana söylemiyor. Ne güzel 2019’un ekim ayında turizmi bırakmıştım. Ya da en azından ben öyle biliyordum. 9 ay boyunca kafam rahat dolaştım. Ne “Odam deniz görmüyor”…
Hoopp iki hafta geçti bile ve sizlere geçmişten bir anı anlatmak üzere yeniden buradayım. Başlayalım o zaman. Deli fişek zamanlarımızdan bu hikaye de. Diyeceksiniz ki hangisi değil ki? Ee siz de haklısınız 😉 Kimin evi boş ise onda toplanılır dönemleri. Amaç gırgır, şamata. Tek…
Zaman ne hızlı akıyor, iki hafta göz açıp kapayana kadar geçti gitti ve ben yine sizlerle buluşmak üzere bilgisayarın başına oturdum. “Yazacak çok anı var, çok…” diye bitirmişim son yazımı. Öyle de gerçekten. Hemen aklıma gelen muzırca bir tanesini anlatayım o zaman 😉 Yaz…