O her neyse beni rahatsız etmiş, bir gerilim vermiş ve onu zihnimden atamamıştım. Bu onu kabul etmediğimi gösterir. Olmuş bir “vakayı” sessizce içimden “yok, hayır, olamaz” diye itiraz cümleleriyle karşılamışım sizin anlayacağınız. Bu da bedenimdeki kimyasal reaksiyonların akışını engelleyen bir direnç olarak çıktı karşıma;…
İnsanlık, hayatı kolaylaştırmak amacı ile birçok yenilik icat ediyor. İcatlar icatları, yenilikler yenilikleri getiriyor. Böylece yaşamın kuralları değişiyor. Hayat hızlanıyor ve kolaylıklar için icat edilen yeniliklerden dolayı hayatın çok hızlı geçtiği şikayetleri başlıyor. Teknolojiden yoksun hayat, bedenleri yorarken hızlı yaşam da zihinleri yoruyor. Bir…
“Duygusal Olmak” yazımda, duygusal olmak ile duygulu olmak arasındaki farka değinmiştim ve duygulu olmanın ne olduğunu, hayatı ne kadar olumlu etkilediğini yazmıştım. Peki nasıl duygulu bir insan olunur? Bireyler, kendi hâllerinde yaşarlarken, kendiliğinden duygulu insan haline gelmezler. Duygusallık çizgisinde kalırlar. Duygulu olabilmek yüksek bir…
“Duygusal bir insanım ben” ya da “Biz duygusal bir milletiz.” Belki de en çok duyduğumuz sözler arasında bunlar var. Bu cümleler çoğu zaman bir övünç kaynağı bazen de tam anlamı ile bir kalkan olarak kullanılıyor ve hepimizin karşısına çıkıyor. Aslında duygusal olmak ne bir özür,…
İş dünyasında, aile çevresinde ya da arkadaş çevresinde kimsenin istemediği bir olgudur “dışlanmak”. İçe dönük olan, sosyal ortamlara çok girmek istemeyen, mümkün olduğunca az kişiyle iletişim kurmaya çalışarak hayatını devam ettirmek isteyen bireyler bile dışlanmak istemezler çünkü kalabalık sevmemek bir tercih, dışlanmak ise maruz…
Her zaman dakik olan insanlar vardır. Hiçbir yere geç kalmayacakları, kendilerini tanıyan herkes tarafından bilinir. Kişisel imajın, nezaketin ve güvenilirliğin bir ölçüsü olarak kabul edilen bir davranış biçimidir bu. Bir de her zaman, her yere geç kalanlar vardır. Her nedense, hiçbir yere zamanında gidemezler.…
Bazı insanlar hayatı sadece onay almak üzere yaşarlar. İstedikleri ya da istemedikleri birçok şeyi onay almak adına yaparlar. Hatta onay alma durumuna öyle odaklanmışlardır ki yaptıklarını, yaşadıklarını isteyip istemediklerini sorgulamazlar bile. Bu insanlar için zorunluluklar vardır. Ve genelde bunlar başkalarının düşüncelerine göre gerekli olanlar…
Daha doğmadan başlıyor beklemek. “Bebek bekliyoruz” diyor, heyecanlı aileler. Doğum zamanı yaklaştıkça da “akşama sabaha bekliyoruz”a dönüşüyor cümle. Doğum anında da, müjdeli haberi bekliyor ailenin tüm sevenleri. Sonra da okul zamanı bekleniyor, tatil günleri bekleniyor. Sınav zamanları aileler kapıda bekliyor, sonra öğrenciler sınav sonucu…
Covid 19 pandemisi döneminin başlamasından sonraki şaşırmışlık hâlini üzerimizden attıktan sonra, 2021-2022 eğitim döneminde yüz yüze eğitimin başlaması hem öğrenciler hem ebeveynler için büyük bir umut oldu. Okullarda, dershanelerde, yüz yüze eğitim başladı, vaka görülen sınıflar kapandı, sınıflar tekrar açıldı, birinci dönem bitti, ikinci…
“İletişim çağında yaşıyoruz” deniyor sürekli. İletişim araçları çeşitleniyor, gelişiyor, herkesin her bilgiye ulaşımı her gün daha da kolaylaşıyor. İnsanlar arası iletişim artık çok daha hızlı oluyor. Bununla beraber iletişimdeki bu hız, iletişim kazalarını da beraberinde getiriyor. Sürekli yanlış anlaşılmalar baş gösteriyor. Yanlış anlaşılan, anlaşılmadığından…
İnsan, bazen çok yorgun ve çaresiz hisseder. Her ne kadar 2010’lu yıllardan sonra iyice çoğalmış, olumsuzluklara hiç yer vermeyen kişisel gelişim çılgınlığı yayıldıysa da hayatın özünde ve gerçeğinde “hayat mükemmeldir”, “güzel düşününce güzel olur”, “istersen her şeyi yaparsın” gibi klişeleşmiş cümleler yoktur. Aslında hayat…
Teselli, çıkış noktası yüksek oranda iyi niyet olduğu halde, bazen istenmeyecek kadar olumsuzlukla sonuçlanma ihtimali olan bir durumdur. TDK ya göre, kelime anlamı, “acı bir olayı unutturmaya, acısını hafifletmeye çalışma, avuntu, avunç” olan tesellinin hayata geçirilme hâli bu kadar net ve pürüzsüz olamayabiliyor. Doğru…
Languishing, son zamanlarda çokça kullanılan bir terim oldu. İlk defa 2014 yılında ortaya atılmış bir kavram olmasına rağmen, 2020 yılının ikinci yarısında, Covid 19 pandemisi sebebiyle, Amerikalı Psikolog Adam Grant’ın New York Times dergisindeki yazısıyla tekrar gündeme gelmiş ve günümüzde psikoloji dünyasında konuşulmaya başlanmıştır.…