Sevgili Selim;
Üzerine bıraktığım yükler az gibi bir şey daha rica edeceğim senden. Eski ruhlu kadının eski usul işleri işte mektup yazmak. Kalemimin ucundan akan duyguyu o makineler vermiyor. Parmaklarımın değdiği hissi, yaşamayı seviyorum. Konudan sapma azmim de hiç değişmiyor gördüğün gibi.
Sevgili çocuk, evime gitmeni istiyorum. Son görevin bu senin. Nereden, ne alacağını tek tek yazacağım. Evimi bulman kolay olacaktır. Tepebağ Mahallesi, 183 Sokak, 11 numara. Eski vilayet binasının arkasındaki soldan ikinci sokağa gireceksin. Sokağın başındaki çınar ağacına sırtını ver. Doğru git. Soldan dördüncü ev. Kenarda boyayla yazıyor kapı numarası, 11 olarak. Güneşten solmuşsa da fark edersin mutlaka, solgun turuncu renkte yazıyor. Evlerin benzerliği aldatmasın seni, bir örnek görünürler ya, birbirinden farklıdır.
Kapıdan girince sağ taraftaki merdivenden yukarı çık. Beşinci basamağa ortalı bas, ahşabı kayıyor. Ucuna basarsan düşersin. Trabzanları tut sen her ihtimale karşın. Işığı açmak için merdiven bitiminde solda düğme var. Merdivenin tam karşısında üzerinde güneş kabartması olan odaya gir. Vitrini göreceksin. Ortadaki en üst çekmecede anahtar var. Çekmeceyi kulpundan açma elinden kalır. Kenarındaki çıkıntıdan tutarak çek. Kulpu sabitleyemedim elim ermedi bir türlü. Anahtar vitrinin sağ alt dolabının. Dolap kapağını yukarı iterek çevir anahtarı. O da düştü. Üç tane kutu var.
İlk işin mavi olanla. Onun içinde vesikalık fotoğrafım var. Sepya tonlu, gülümsediğim. Üzerimde sarımtırak bir bluz var. Tasasız, hevesli gülümsemişim. Bir enerjidir taşmış içimden. O fotoğrafı al rica ediyorum. Sonra sarı olan kutuyu aç. Zarflar içinde çokça mektup olacak onda. Sen zarfsız olan notumu alacaksın içinden. El yazımla yazdığım ilanım var onda. Bu fotoğrafı bu ilanla beraber kullanmanı istiyorum. El yazımla yayınlanacak. Nasıl yaparsın bilemiyorum. Siz gençler halledersiniz bunu. Son olarak da turuncu kutuyla evin anahtarını Avukat Merve’ye vermeni istiyorum. Tüm bunlarla ilgili mali giderler için Merve yardımcı olacak sana.
Müteşekkirim sana Selim. Bu huysuz kadının ömrünün son yıllarında yüzünde gülümse oldu ise senin sayendedir. Hoşça kal güzel çocuk. Gülümsemeyi görev say ömrünce.
Atıfet Çandarlı
2 YORUMLAR
Sevgili Özge Çok duygu yüklü bir yazı olmuş.
Yaşlı kadının tasasız, hevesli gülümsediği fotoğrafı istemesi, insanın hayatında mutlu anların ne kadar az olduğunu gösteriyor. Sadece o resim, sarımtırak bir bluzgiyilmiş üzerine ve enerjisi bol bir resim. Çok yazık gerçekten.
İnsan sadece mutlu olmak için yaşıyor, bunun için çalışıyor, dostluklar kuruyor, sevgiyi arıyor. Ne için? Sadece mutlu olabilmek tasasızca gülümseyebilmek için.
Yaşarken çok seveceğiniz, mutlu olabileceğiniz insanların karşınıza çıkma şansı o kadar azki aslında. Eğer o kişi karşına çıkarsa birgün onu kaybetmemek için elinden geleni yapmak zorunda. Hayat zor, mutlu olabilmek çok zor.
Mutsuz bir hayat yaşadı çoğu kimse, üstü kalmasın.
Teşekkür ederim Metin Bey.
Yaş aldıkça güzel anlarımıza daha çok sığınıyoruz. Belki de yeni anılar biriktirememekten kaynaklıdır Kim bilir?
Tekrarı olmayacak yaşamlarımız için iyi anlar biriktirmek, yaşamak dileğiyle.
Sevgiler.