O akşamüzeri ben ve anneannem tahta sofranın etrafına kümelenmiştik. Anneannemin en yakın arkadaşı Süheyla teyzenin çığlığı duyuldu birden. Hemen koşuştuk pencereye. “Gadasını aldığım, sana gelecek bela beni bula Yusuf’um” diye bağırıyor; yavrularını, gümüş sırtlı gorilden korumak isteyen dişi bir goril gibi sinesini dövüyordu. Ninem…
Hayatta öyle ihtimaller var ki insanın aklına bile gelmeyecek şeyler başına gelebilir. O anlarda da kişi o kadar dayanıklı olur ki dışarıdan gören herkes bireyin taşıyabildiklerini şaşkınlıkla izler. Sonra, iyi ya da kötü olan her şey gibi o “en zor” olarak ifade edilen günler…
Valizim ayaklarımın dibinde. Son kez gördüğüme emin olduğum birine bakar gibi bakıyorum şehre, onun kırık dökük çehresine. Aslında çok da aklımda kalsın istemiyorum galiba, o yüzden gece veda etmek kolay geldi ya.…
Şayet okumayı seven biri iseniz ve yakaladığınız en küçük zaman diliminde (tramvayda, hastanede, durakta, yemek yaparken, yolculuk yaparken, ders aralarında…) bile kitap okuyorsanız böyle bir soru ile karşılaşmamanız neredeyse imkansız. Hatta birçok versiyonunu da üretebiliyorlar. – Bu kadar kitabı gerçekten okudun mu? – Okurken…
Antikorlar, vücudunuzu bakteri ve virüs gibi zararlı istilacılara karşı korumaya yardımcı olan kanınızdaki proteinlerdir. Bu antikorlar olmasaydı, bakteriler ve virüsler serbestçe çoğalabilir ve neden oldukları hastalıklarla vücudunuzun doğru bir şekilde çalışabilmesine engel olabilirlerdi.…
Kalbimin tam direğinde, ışıkların telaşları dayanılmaz bir sevgiyi ellerinde tutuyorlar. Bana ulaşmaları an misali. Çiçeklerle bezediğim ruhumun en ince teli gülümserken ağlıyor için için. Unutulmanın burukluğu ah! O çoşkulu sevinçlerimin. Unutulmanın burukluğu çoşkulu sevinçlerim.…
O masaya yaklaşırken ayağa kalktım. O sırada ne Kalamış’ta bir kalabalığın içindeydim ne ayaklarım yere basıyordu ne de hayattaydım. Nefes aldığımı hatırlamıyorum. Siyah bir elbise vardı üzerinde, etekleri kısaydı. Bacakları koyu tenli olduğu için sanki çorap giymiş gibi duruyordu. Mermer gibi sert ve kaslı.…
Bilim insanları çıktıkları bir keşif gezisinde Kadınlar Ülkesi’nin varlığından bahsedildiğini duyuyorlar. Bu ülke tamamen kadınlardan oluşuyor, hiç erkek bulunmuyor ve zaten de erkekler için tehlike arz ediyormuş. Hemen bu yeri aramaya başlıyorlar. Buluyorlar da. (Zaten bulamasalar kitabın adı da bu olmaz, kitabın konusu da…
Şiiri sevmem, hayatın kendisi manzum zaten. Devrik cümlelere de ihtiyaç hissetmem bu yüzden. Devrile devrile gezeleyip ardımda bıraktığım yıllar şahidimdir. Yazar da değilim malûm. Olsa olsa bir “yazıcıyım” ben. Bir çeşit parmak tiryakiliği... İstesem şıp diye bırakırım ama istemiyorum. Seviyorum bu illeti. Harfleri, kelimeleri,…
Selim elinde çantası ile kapıda belirdiği sırada Kamer amca telefonla konuşuyordu. Dükkânın girişine sırtı dönüktü, delikanlının geldiğini fark etmedi. Çalışma masasının yanında, ayakta, telefonu bir kulağına götürüp konuşuyor, bir okuma mesafesine getirip ekranına bakıyor, ardından sağ elinin işaret parmağı ile bir şeyler yapıyordu. Normalde…