Biraz Kitap

Ziyan

23 Nisan 2024

Kitap: Ziyan | Yazar: Hakan Günday | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Ziyan | Hakan Günday

Bu kitap nasıl halkı askerlikten soğutmak iddiasıyla gündeme gelmedi, merak ediyorum.

Ha bu sebeple gündeme gelsin demiyorum, gelmesin elbette ama memlekette kitapların hangi gerekçelerle şikâyet edildiğini görünce insan merak ediyor, bu nasıl olmuş da bir şikayete konu olmamış, diye.

Ziyan | Askerlik Anıları

Kitabı okumaya başlayınca sonuna kadar askerlik anıları okuyacağımı zannettim. İçinde çok sağlam tespitler bulunan anılardı. Derken, yazılanların sıradan bir askerlik anısı olmadığını fark ettim. Hikâyesi, kurgusu olan, tarihi karakterlere yer veren güzel bir romanmış meğer.

Askere gidecek olanların veya hali hazırda asker olanların okumasını tavsiye etmem yalnız. Sonra okuyun siz.

Ziyan | Soğuk Çok Soğuk

Eksi çok derecede askerliğini yapmaya çalışan bir askerin hikâyesi bu. O eksi çok derece, kitabın her sayfasında hissediliyor. Hava çok soğuk, çok.

Artık bu soğuktan mıdır, günlerin anlamsızlığından mıdır, hayal görmeye başlıyor asker. Bu hayal ve gerçek birbirine karışıyor, tarih sayfalarına giriyor.

Ziyan | Yazarın Değerlendirmeleri

Kitapta sadece bu askerin hikâyesi yok. Askerliğini yaptığı geri kalmış doğu şehri, Kürtler, bedelli askerlik, okula gönderilmeyen ve küçük yaşta evlendirilen kızlar, taş atan çocuklar, kadın intihârları ve benzeri de var.

Çarpıcı ve gayet yerinde tespitler, değerlendirmeler ve yorumlar da içeriyor:

Örneğin:

“Çocuğunu okula göndermemenin cezası sadece para ödememekken, askerlik hizmetini yerine getirmemenin karşılığı hapisti. Ne demek istendiğini anlayabiliyorduk.”

“Peygamber ocağındaydım. Burada ısınmak için peygamber yakılıyordu.”

“Söyleyecekleri hiçbir söz olmadığı ve kelimelerin hiçbir anlamı kalmadığı için sürekli ‘Amına koyayım!’ diyen çocukları görüyordum.”

“Dünyanın bütün ordularının bütün üniformaları aynı kumaştan dikilir, asker. Görünmezlik kumaşı. İçine girdiğin anda kaybolursun.”

“Emir ve eziyet arasında bir saç teli kadar fark vardır. O tel beyazlaştıkça, emri verenin, ere insan gibi davranma ihtimâli yükselir.”

“Askeri bayramlaşmanın dört şartı da yerine getirilmiş olmalıydı: Örtülü bir masa, kolonya, çikolata ve plastik çiçek.”

İlk kez bir Hakan Günday kitabı beni boğmadı. Sanırım nispeten gerçekçi bulduğum için. Önceki romanları neydi öyle? Garip gureba tiplemeler, hayatın içinde karşılığı olmayan, hayal mahsulü olduğu bangır bangır bağıran karakterler, bitmek bilmeyen kötülük dolu aksiyonlar… Bu iyi, görece daha normal, daha tanıdık.


Yazarın diğer kitapları için:

Bkz: Kinyas ve Kayra
Bkz: Zargana
Bkz: Piç
Bkz: Malafa
Bkz: Azil
Bkz: Az
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan