Feminizm ve Kadına Şiddet Sentez

Bir Tutamda Aydınlık

1 Ekim 2022

Öykü: Bir Tutamda Aydınlık | Yazan: Özge Can

İnce sesli çığlıklarla bağırtıların arasında hızlı bot seslerinin zeminde çıkarttığı yankı sokak duvarlarından evin içine sızıyordu. Metallerin duvara çarpması ile çıkan cızırtı içinde çizikler oluşturuyordu Feraye’nin. Siyah perdenin ardında olanları gözle göremiyordu. Tek adımda perdeyi açabileceği uzaklıkta iken kenarda sesleri dinleyerek gönlünden görmeye çalışıyordu. Radyoda tiz sesli “r”lere bastırarak “t”leri tükürerek söyleyen adamın anlattıklarından görseli anlamlandırmaya çalışıyordu.

Kalbi göğsünü döverek atarken eliyle bastırdı dinsin diye. Kalın kumaşta ellerinin nasırını törpüler gibi sıvazladı. Titreyen sesini duyan olmazdı zaten de elbisenin altında bile belli oluyordu göğsünün hızlı inip kalkması. Kınalı elleri hep titrediği için kimse yadırgamazdı bu durumu.

Kızını çağırdı “Leyla gel saçını tarayayım.” Gözüne hiç bakmadan önüne diz çöktü Leyla, başındaki örtüyü sıyırıp tarak yerine makas uzattı. Feraye’nin kalbi birkaç hızlı çarpıntıdan sonra az önceki ritmine döndü. Kapıyı görebileceği şekilde çevirdi kızını. Örtüyü Leyla’nın omuzlarına serip, kendi dizlerine doğru ucunu uzattı. Saçından bir tutam alıp kulak hizasında bir tutam kesti. Gece siyahı bir tutam saç, siyah örtüde kayboldu. Hızlıca tutam tutam alarak kalbinin ritmi gibi eğri büğrü kesti saçtı. Leyla’nın boynunda, kulağında oluşan ince kesiklerden kan sızıyordu. Titrek elleriyle kızının teninde oluşturduğu kesikleri parmak uçlarıyla ovdu. Örtüde biriken saçları avuçlayıp siyah poşete döktü; ağzını sıkıca bağlayıp elbisenin altından bel kuşağına sakladı.

Anahtarın kilitteki dönme sesiyle örtüyü hızlıca Leyla’nın başına sardı. “Git odana, ben ses edene kadar da çıkma sakın” dedi. Sırtını okşayıp yolladı kızını. Yemeğin altını yakıp bakır tencerede metal kaşığı sürte sürte karıştırmaya koyuldu.

Karanlık el mutfağın ışığını yakıp homurdandı. “Su” dedi tek kelime. Adımsız, soluksuz önüne getirdi hemen suyu. Sofra, güvercinin kırık kanadı misali yalpalayarak yere serildi. Parlak sinide iki kap yemek karanlık gözün çukurunda yerini aldı. Kenara çekilip avuçlarını avuçlarında ezerek yeni emrin gelmesini beklemeye koyuldu Feraye. Kaşığı ağzına sokarken en uzun cümlesini kurdu karanlık ağız. “Evde başınız açık mı geziyorsunuz? Yerdeki kıllar ne böyle?” Harflerin dilindeki yerini ararken yuvarlanmış sözler titreyerek çıktı ağzından Feraye’nin “Leyla’nın saçını tarayıp ördüm, o zaman dökülmüştür.” Homurdandı karanlık “Süpür şurayı sakın çöpe atma, sobada yakarız.”

Cevap veremedi Feraye. Ağzına dolan asitli suyu yeniden midesine yollamaya uğraşıyordu. İçindeki çöle soğuk su değmiş, kaynayıp buhar oluyor, ağzına, gözüne, sesine doluyordu. Yutkundukça da ateş olup damarlarından ciğerlerine, beynine har dolanıyordu. “Çay” dedi karanlık. Titrek elleriyle çaydanlığı taşırken parlak yüzeyde yüzünün yansımasını gördü. Gözünde canlanmış bir damar ateşe çekiyordu bakışlarını. İçini ateş sardı, elleri iyice titredi, sıcak su karanlığın üstüne devrildi.

Koca sesli höykürmeyle, koca sesli yaratık Feraye’nin göğsüne, sırtına, kasıklarına darbeler indirdi. Örtünün altından saçlarını yolmaya başladığında Feraye’nin içini saran ateş boğazından çığlıkla dışarı çıktı. Gözüne oturan delici bakışla mutfak tezgahındaki parıldayan makası gördü. Aldı.

Bakışı berraklaşıp, kalp atışları normalleştiğinde, titremesi geçmiş ellerindeki kanlı makasa bakıyordu. Yerde kanlar içinde hırıltılı soluyan karanlığa baktıkça ciğeri genişledi. Aldığı nefesi vermeden bir süre göğsünde gezdirdi. Tatlı bir meltem doldu kalbine; içi temizlenerek nefesi verdi.

Kanlı makası yıkarken akan suda oluşan pembelik içine çiçek açtırdı. Dağılmış saçlarını tutup kesti. Babasını, ağabeyini, kocasını, oğlunu, eli sopalı karanlıkları gece siyahı saçının tellerinde sallandırıp teker teker idam etti. Yerde can çekişen karanlığın üzerine savurup canında can buldu Feraye.
 
 
Özge Can
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 7 Ekim 2022 at 18:07

    Saçlarını savura savura dolaşsın kadınlar, kızlar .. Hani özgürlük nerede! Dayanılır gibi değil bu baskı , bu yobazlık!

    • Yanıtla Özge Can 7 Ekim 2022 at 23:15

      Biteceği günleri görmeyi umut ediyoruz Şen ablacığım. İnatla da bundan vazgeçmeyeceğiz✌️

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan