Browsing Category

Öykü & Deneme

Yazı: İçimizdeki Yenilmez Yaz | Yazan: Josef Kılçıksız
Varoluşsal İkilemler

İçimizdeki Yenilmez Yaz

“Madem öleceğiz neden yaşıyoruz?”a benzer bir döngüyle karşılaşıyoruz. Zirveye doğru mücadelenin kendisi bir insanın kalbini doldurmaya yeter ve artar bile, bu yüzden Sisifos’u mutlu hayal etmeliyiz. Sisifos gibi biz de kendimizi mutlu hayal etmeliyiz.…

18 Mart 2024
Yazı: Duvarlar, Sınırlar ve Kimlikler | Yazan: Josef Kılçıksız
Varoluşsal İkilemler

Duvarlar, Sınırlar ve Kimlikler

Lübnan, “Sınır ve Kimlik” olguları hakkında düşünmek için sosyal laboratuvar niteliğinde bir ülke. Sınırlar ile duvarlar arasında bir fark bulunuyor; duvarların aksine, sınırlar, yalnızca daha iyi bağlantı kurmak için insanları birbirinden ayırır. Sınır demişken yolculuk sırasında Walter Benjamin, hiç bitmemiş bir şarkının hüznü gibi…

11 Mart 2024
Öykü: Işık İnsanları | Mater Ana | Bölüm 4 | Yazan: Metin Çoban
Yazılı Metin

Işık İnsanları | Mater Ana

İktidarın yaşanan deprem karşısında elinin kolunun bağlı kalması, en hızlı şekilde getirmesi gereken yardımı yerine ulaştıramaması, çaresizliğine bahane bulmak amacıyla icat ettiği “yüz yılın felaketi” üzerinden 3 gün geçmişti. Her yerde bir can pazarı, her yerde acı ve endişe, her yerde bir uğultu, feryat…

5 Mart 2024
Yazı: Spinoza’nın Tanrısıyla Söyleşi | Yazan: Josef Kılçıksız
Varoluşsal İkilemler

Spinoza’nın Tanrısıyla Söyleşi

Lütfen bu karalamalarımı iç monologlar olarak okuyun. Burada hesaba çekilen bir tanrı ya da tanrılar bulunmamaktadır. Benim sadece, modern zamanların panteonunda yargılanan insanın trajik yazgısına biraz ışık tutmak gibi “masum” bir amacım bulunuyor. İnsan kafkaesk bir varlıktır aslında. Yaşamak oburu ve iflah olmaz bir…

4 Mart 2024
Yazı: Şehit Şehir | Antakya: Evden Son Çıkan Işıkları Söndürsün | Yazan: Josef Kılçıksız
Varoluşsal İkilemler

Şehit Şehir

Deprem felaketi iktidar evreninin karanlık yüzünü deşifre edip vicdanı çırılçıplak bıraktı. Tarihin bu kıyamet epizodu, şehri büyük felaket filmi senaryolarına yaraşır bir anlatının içine sürükleyedursun, liyâkatsızlık ve toplumsal çürüme beşerî kayıpları daha da ağırlaştırdı.…

26 Şubat 2024
Öykü: Işık İnsanları | Deprem | Bölüm 3 | Yazan: Metin Çoban
Yazılı Metin

Işık İnsanları | Deprem

6 Şubat 2023, saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık’ta 65 saniye süren 7.7 şiddetinde bir deprem olmuştu. Her yer toz duman, yer gök birbirine karışmış. Yeraltı tanrısı Telepuni uyanmış, 65 saniye icinde karanlık dünyanın tüm ruhlarını, ölüm tanrısı Santa’yı ve onun zebanilerini yukarı çağırmıştı. Zebaniler, ellerindeki…

20 Şubat 2024
Öykü: Sanrıça | Yazan: M. Gökhan Üvez
Karşı Duvarın Yazıcısı

Sanrıça

Gitti. Geldiğinden daha hızlı olmadı bu gidişi. Kırk yedi saat, on sekiz dakika ve kırk dört saniye saymıştım gelmesi için. Beş başıma bir şeyler doğurabilmesi için ıkındırdığım beynimi besleyen tüm damarlar, şakaklarımdan dışarı çıkacak kadar zorlamaya başlamış, bilgisayar ekranının ışığı gözlerimden girip ensemden çıkan…

19 Şubat 2024
Yazı: Tılsımlı Hikâye Ucu Kararmış Bir Kibrit Çöpünden İbaret | Yazan: Josef Kılçıksız
Varoluşsal İkilemler

Tılsımlı Hikâye Ucu Kararmış Bir Kibrit Çöpünden İbaret

#MeToo seferberliği, Amerika’nın, New York Times’ta Harvey Weinstein’a yönelik bir soruşturmanın yazarları olan gazeteciler Jodi Kantor ve Megan Twohey ile konuşan kadınlara inanması nedeniyle gerçekleşti. Daha sonra Ronan Farrow, haftalık “The New Yorker” dergisinde on üç kadının film yapımcısını taciz ve cinsel saldırıyla suçladığını,…

19 Şubat 2024
Öykü: Sende Onların Fotoğrafın Var mı? | Yazan: Özge Can
Sentez

Sende Onların Fotoğrafı Var mı?

“Yıllarca tuşladığım şifreyi aylar sonra hatırlayıp tuşladım. Tık sesiyle günahımdan daha ağır demir kapıyı iki elimle iterek açtım. Aynı güçle geri yerine taktım dili. Önümde iki seçenek; biri yukarıya diğeri de aşağıya inen merdivenler. Benden beklendiği üzere aşağıya yöneldim. Sensörlü lamba beni algılayana kadar…

16 Şubat 2024
Yazı: Huzur Cenneti: Marmara Adası | Yazan: Elif Mert
Yoldan Gelip Yola Gidiyorum

Huzur Cenneti: Marmara Adası

Menevişlenen denizin kıyısında bir ada, menekşelerin hercai kokusu, narçiçeklerinin göz alıcı güzelliğiyle toprağından bereketle birlikte hoşgörü, sevgi ve birlik filizlenen ada. Bu güzel adanın bunca acıya ve sürgüne tanıklık ettiğine inanmak gelmiyor içimden. Yaşar Kemal’in “Karıncanın Su İçtiği” isimli romanında Marmara Adası’na göç hikâyesi…

13 Şubat 2024
Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan