Biraz Kitap

Kinyas ve Kayra

12 Mart 2024

Kitap: Kinyas ve Kayra | Yazar: Hakan Günday | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Kinyas ve Kayra | Hakan Günday

Televizyondaki programlar için akıllı işaretler var ya, bence bunlardan kitaplarda da olmalı. Bu kitabın üzerinde “+ 18″‘ ve “Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar” ibaresi olmalı mesela. Kan, şiddet, ahlaksızlık… vb içeriyor bolca. O yüzden sadece yetişkinler okusun.

Kinyas ve Kayra | Varoluş Sancıları

Kinyas ve Kayra iki arkadaş. Bu ikisi hayattan, yaşamaktan bıkmış, niye varız, niye yaşıyoruz sorularının cevaplarını bulamamış, vurmuşlar kendilerini Afrika’ya. Boktan bir hayat yaşamaya başlamışlar burada. Rezillik diz boyu.

Hayatları berbat ama kitabın dili şahane. Güzel cümlelerin altını çize çize okumayı sevenler için bir hazine adeta. Edebi bir derinliği var kitabın. Ha konusu bana çok uzak o ayrı. Kinyas ve Kayra’nın ruhi bunalımına, ergen bunalımından öte bir anlam yükleyemiyorum. Modern insan çıkmazı değil, bildiğin şımarıklık bunlarınki.

Kinyas ve Kayra | Yazmak

Kinyas ve Kayra, birbirlerini silah zoruyla yazmaya itiyorlar. Kafalarındaki her şeyi yazarak zihinlerini boşaltmaya çalışıyorlar.

“Yazdıklarım bana çok yardımcı oluyor. Bu kesin. Çünkü kağıtlara dökülen her kelime beynimden akıp giden bir hücre gibi…
Yazdıklarımı hatırlamıyorum, düşünmüyorum bir daha. İçimde hiçbir fikir tohumu kalmayana kadar yazmak istiyorum. Bitip tükenmek. Tek isteğim bu.”

Bu çerçevede Kinyas ve Kayra, kendilerini, birbirlerini, hayatlarını, anılarını, maceralarını anlatıyorlar sırayla. Sonra da zihinlerini öldürecekler. Bir çeşit “Yazmasam deli olacaktım” durumu. Ama bunlar yazsalar da deli oluyorlar.

Yazmanın iyi bir fikir olduğundan emin değilim. 1999 yılında günlük yazmaya başlamıştım, 2018 yılına kadar aralıksız her günümü yazmıştım. Gün içinde yaptıklarımı ve daha çok duygularımı ve düşüncelerimi. Otuzdan fazla defter olmuştu. Hiçbirini dönüp tekrar okumamıştım. Bir gün neler yazmışım diye merak geldi, okudum. Okudukça kendimi kötü hissettim. Hep mi kötü şeyler süzülür bir insanın kaleminden. Karamsarlık, kötümserlik, kimse beni sevmiyor, insanlar ne biçim, keşke ölsem… Yaş itibariyle de olabilir bunlar ama yazdıklarımın genel havası böyleydi ve bunları muhafaza ediyor olmak canımı sıktı. Beynimin kusmuğu gibi geldi o günlükler ve hepsini yok ettim.

Burada da Kinyas ve Kayra’nın pek hoş şeyler yazdığı söylenemez. Zannedildiği gibi yazmak zihni boşaltıp bir rahatlama sağlıyor mu? Sanmıyorum. Çünkü yazdıkça yazası geliyor insanın ve çıkış noktası tatsız duygu ve düşünceler ise yazmak bunları zihinden atmıyor, aksine çoğaltıyor bence.

Kinyas ve Kayra | Kumarbazlık, İtlik, Hergelelik

Hakan Günday’ın ilk kitabı bu. Bu kitabında ve sonraki bütün kitaplarında olmazsa olmazdır leş işler. Uyuşturucu, mafya, rüşvet, insan kaçırmak, cinayet, kadın dövmek, tecavüz…

Halbuki Kinyas ve Kayra ikisi de iyi aile çocuğu. Öyle travmatik bir olayları yok geçmişlerinde. Ama hastaymışlar.

“Yaşama hastalığı… Bir çeşit alerji. Oksijene.”

Başta da dediğim gibi varoluş sancıları değil, düpedüz şımarıklık bu yaptıkları ve tiksindim ikisinden de.

İsyankar ergen genç zamanlar için sevilen sayılan bir kitap olurdu ama bu yaştan sonra ı-ıh, kafam kaldırmıyor.


Yazarın diğer kitapları için:

Bkz: Zargana
Bkz: Piç
Bkz: Malafa
Bkz: Azil
Bkz: Ziyan
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Hande 18 Nisan 2024 at 11:49

    Hülya çok teşekkürler beni büyük bir zaman ve para israfından kurtardın ❤️🙏🏻

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan