Cadı Sanatı

Neden Hâlâ Eski Eşimin Soyadını Kullanıyorum?

6 Kasım 2017

Boşandığımda en yakınlarım bile kırdı beni bu konuda:

“Adamdan boşandın, ne diye soyadını tutuyorsun?” diye başlayan ve sonu gelmeyen cümleler, akıl vermeler, eleştiriler…

Boşanacağım sabah birden aklıma gelmişti; soyadımın bundan sonra çocuklarımla aynı olmayacağı. Çocuklarım benim velayetimde olacak, benimle aynı evde yaşacak fakat onlarla ayrı soyadları taşıyacaktık. Ve onlar küçücük benlikleriyle okulda doldurdukları bir formda, seyahat ederken ya da belki de saçma bir arkadaş sohbetinde defalarca bu farklılığın nedenini açıklamak zorunda olacaktı. Aile birliğinin temel kurallarından biri aynı soyadının altında yer alma yıkıldığından bilinçaltlarında herşey iyice çöküşe geçecekti.

Birçok kadın boşanma kararını verdiği an, eski soyadına dönmenin hayâlini kurar.

Biten evliliğin izlerini her şeyiyle üzerimizden atmak isteriz. Ama işte o aydınlanma anında, çocuklarımın yaşayacakları, zihnimde hayâl meyâl canlandığında bunu yapamayacağımı anladım. Boşanma bir travmaysa eğer bunun zincirleme reaksiyonlarını olabildiğince minimuma indirmek zorundaydım.

Mahkeme sabahı düşündüğüm bu konuyu, adliye salonuna girmeden önce konuşurum artık, diye karara bağladım zihnimde. Gelin görün ki mahkeme başlamadan önce konuşmayı unuttum heyecandan. Zaten hangi noktada başvuru yapılması gerektiğini de bilmiyordum.

Mahkeme salonunda yanımızda avukatlarımız, karşı karşıya masalarda saflarımızı aldığımızda kendimi inanılmaz kötü hissetmiştim. Boşanma anlaşmasını yapmaya avukata gittiğimizde bile yanyana oturmuş, maddelerin üzerinden gülerek geçmişken şimdi iki düşman gibi karşı karşıya hakimin karşısındaydık. Her şey film gibi geliyordu, sanki dışardan seyrediyordum olayları. Ta ki hakim hanımın “Soyadı konusunda ne yapacaksınız?” sorusuna kadar izleyen modum değişmedi. Daha önceden bunu düşünmüş ve yapmak istediğim şeye karar vermiş olsam da bunu eşimle, -biraz sonra eski eşim olacak adamla- konuşmamıştım. Göz göze geldik; “Çocuklar için tutmamın daha iyi olacağını düşünüyorum. Sen ne dersin?” dedim karşı karşıya olduğumuz masadan, sanki bu fikri konuşmanın yeri burasıymış gibi. Fakat anında cevapladı; “Elbette, elbette. İyi düşünmüşsün.”

Hakim Hanım, eş de izin verdiğine göre, soyadını tutabileceğimi söyledi.

Evet kullanabilmek için eski eşinizin izin vermesi gerekiyormuş. Tutanaklar bu şekilde düzenlendikten sonra Didem Özkan olarak girdiğim salondan Didem Özkan olarak yeniden çıktım.

Ne hissettiğime gelince, açıklaması zor. Biz kadınların da zaten vay haline. Tüm genç kızlığımız boyunca kullandığımız soyadımıza evlenince elveda der, 15 yıl kullandığımız eşimizin soyadıyla mahkeme salonunda vedalaşır, devamlı bir soyadı adaptasyon dönemi geçiririz. Tüm bunları reddederek Didem Çelebi Özkan olmaya devam ediyorum. İtirazı olan üst mahkemeye başvursun 😉
 
 
Didem Çelebi Özkan
 
 
 
 

NOT:

Boşandığım sırada hatta bu yazıyı yazdığım günlerde bile bilmediğim bir kanunu web sitemizin yazarlarından Av. Ecem Bacaz kaleme alınca öğrendim. Çocuklarınızla ayrı soyadlarda olmaktan nefret ediyor ama eski eşinizin de soyadını kullanmak istemiyorsanız bence bu yazıya bir göz atın: Anneden Gelen Soyadı Mirası
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Sinem Çelebi 7 Kasım 2017 at 00:50

    Okurken seninle beraber o salondaymış gibi hissettim belki de tüm bu duyguları iki sene önce ben de yaşadığım için olabilir 🤔
     
    Ben mahkemeden çıktığımda yeniden baba soyadını aldığım için bir zafer kazanmış edasıyla çıktım salondan, ama şimdi senin pencerenden bakınca belki de senin kararın doğru olandı. Hiçbir zaman mantıklı olamadım ben zaten, hep burnumun diki 🤣🤣🤣
     
    Hoş kimlikte ne yazdığı önemli değil ki zaten biz THE KING‘in kızlarıyız. Hep böyleydi öyle de devam edecek.

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Kasım 2017 at 08:33

      Benim bi’ tanecik, akıl küpü kardeşim, hiç haksızlık yapma kendine. Zaten tüm bu seçimlerde tek bir doğru yok. Hepimiz yola devam ederken ne bizi iyi hissettirecek, hangi seçim daha güçlü ayakta durmamızı sağlayacaksa onu seçiyoruz. Sen de neye ihtiyacın varsa, senin için doğru olan neyse onu yaptın. Sonuçta önemli olan; dimdik durup o çocukların başında olmak ve bunu da harika başarıyorsun Küçük Çelebi 😉
       
      Seni çooookkkk seviyorum ❤️❤️

  • Yanıtla Samet Sarıuşak 7 Kasım 2017 at 09:58

    Yaşamları boyunca sadece kendi pencerelerinden bakan insanlar olmama gayesi barındırabilenler vardır hayatta. Bir çok pencereden bakıp, analizlerini harmanlayarak, yaşamını ve yaşamındaki en değerli varlıkları etkileyebilecek kararları tarafsız ancak mantıkla değerlendirebilenler. Sen bunu oldukça iyi başarıyorsun. Güç bir karar ama gelecek taşıyan bir adım evlatların için…
     
    Bir çok penceresi olabilen nice hanımefendilere…

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 7 Kasım 2017 at 12:37

      Sametcim ne kadar güzel cümleler bunlar. Çok çok teşekkür ederim tüm bu içten sözler için.
       
      Umarım dediğin gibi her zaman hayatta farklı pencereler olduğunu görebilirim.
       
      Sevgiler canım

  • Yanıtla Ilgın Cenkçiler 11 Kasım 2017 at 18:30

    💜💜

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 12 Kasım 2017 at 20:52

      🤗💜🤗

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan