Feminizm ve Kadına Şiddet Satır Arası

Yine İçimiz Yandı

30 Ağustos 2019

Yazı: Yine İçimiz Yandı | Yazan: Nalan Erpolat

Umutsuzluk başlıklı yazım yayına girdikten birkaç saat sonra gördüm Emine Bulut haberini. Birkaç hafta önce de Çaresizlik yazım yayındaydı.

“Her zaman umut vardır.”
“Bakış açısıyla çaresizliğin üstesinden gelinebilir.”
“Hayat farkındalıktır.”

Bu cümleler uçuştu gözlerimin önünde ama ben kalbime saplanan acıyla, gözümde dolu olan yaşlarla nefessiz kaldım. Çare ve umut yoktu çünkü o gencecik kadın, 10 yaşındaki kızının gözleri önünde, kızının babası tarafından öldürülmüştü.

10 yaşındaki o masum yavrunun “Anne lütfen ölme” sözüyle bitmek bilmeyen umudu gördük. Son ana kadar umut etmekten vazgeçmemeyi gördük. Kısacık ömrüne kimbilir ne sıkıntılar, ne hüzünler, ne acılar sığdırmış olan kadının “Ben ölmek istemiyorum” sözünde hayat direncini gördük. Acılar içindeyken bile kızına Sseni isteyerek bırakmıyorum, seni çok seviyorum” demişti kadın belki de. Bu sözle anneliğin gücünü gördük.

Evet gördük, yorumladık, okuduk ama hiçbir şey yaşananları geri getirmeyecek. Hiçbir psikolog, hiçbir psikiyatrist, hiçbir ilaç o kızın hayatını geri vermeyecek, hafızasından o anı silemeyecek. Maalesef bu olay her gün yaşanan yüzlerce olaydan sadece bir tanesi. Bu olay da daha önce duyduklarımız gibi birkaç zaman sonra unutulacak ve yeni duyulacak olan benzeri felaketler bunun yerini alacak, sonra onlar da unutulacak… Ve her zaman olduğu gibi ateş sadece düştüğü yeri yaktığı ile kalacak.

İsyan Ediyorum

Artık uzaklarda düşen ateş herkesi yakmalı.

Unutulmamalı bu haberler. Unutturulmamalı ki önüne geçilebilsin. Çocuk büyüten herkesin aklına kazınmalı bu haberler.

Artık kimse çocuğunu dayakla büyütmemeli. Dayak atmak, dayak yemek normalleşmemeli.

Erkek çocukların küfürlerine gülünmemeli artık. Küçüklüğünden itibaren öfkesi, şiddeti hoş görülmemeli. “Erkeksin yaparsın” dememeli artık kimse oğluna. Kızına da kimse “Abinin gömleğini ütüle, yemeğini hazırla da kızmasın” , “hareketlerine dikkat et erkek kardeşini sinirlendirme” dememeli.

Öfkesini kontrol edemeyen, ailesinin bile serseri dediği, kötü alışkanlıkları olan genç erkekler, tedavi edilmeli, uzman desteği almak delilik olarak algılanmamalı artık, aile tedaviyi desteklemeli. “Evlenince geçer” deyip evlendirilmemeli bu çocuklar.

Kızlar evlenirken, onları seven, hep onların arkasında olan aileleri olduğunu bilmeliler. “Gelinlikle çıktın, ancak kefenle dönersin” sözü silinmeli artık bu topraklardan.

En Kötüsü Kadının Kadını Anlamaması

Bu korkunç olay üzerine çok şeyler yazıldı, söylendi. Postlar paylaşıldı. Herkes üzüldü üzülmesine de cinayetin haklı yanını bulmaya çalışanları kabul edemiyorum.

“Söylediklerine, yaptıklarına, hareketlerine dikkat etmezsen ölürsün tabii” dedi bazı insanlar. Erkeklerin söylediği bu sözler acaba kendi eşlerine mi gözdağıydı!!! Belki de öyleydi.

Ama ya kadınlar; bazı kadınlar bu cinayetlerin kadınlar yüzünden olduğunu, kocalarını hiç alttan almadıklarını, her şeye cevap verdiklerini, kocalarının hatalarına tahammül edemeyip ayrılmaya kalktıklarını söylediler. İşte bunu anlamak mümkün değil. Kimse de bu sözlere anlayış göstermemeli. Bu zihniyette bir kadın, hâlâ kızına “Kocandır, döver de sever de” diyor demektir ve tabii oğluna da “Sen kocasın, evde erkek olduğun belli olsun, karına laf söz düşmez” diyordur.

Eğitim Anlayışı

Bu zihniyetin üzerimizden atılması gerçek bir eğitim gerektiyor. Bu eğitim de kadından başlamalı. Kadın annedir, dayağa alışmayan, kendini dövdürmeyen, tek bir tokatla bile arkasını dönebilen güçlü kadınlara; hem kızına hem oğluna kendilerinin değerini öğreten, her ikisini de insana saygılı yetiştirebilecek annelere ihtiyacı var bu dünyanın.

İnsana ve kadına saygı duyan erkekler çoğaldıkça dünya güzelleşecek ancak.

Ebeveynler, çocuklarını eğitirken, milyonları kazanmalarına odaklanıyorlar günümüzde. Şu okula git o işte çok para var, bu işi yap şu kadar kazanırsın…

Çocuklarımız ne olursa olsunlar, önce vicdanlı olsunlar. Onlara ilk öğreteceğimiz şey başkalarının acılarına saygı duymak olsun. Hayatta kimsenin felaketinin üzerine basarak yürümesin ve yükselmesinler.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan