Satır Arası

Çatışma

28 Haziran 2019
Yazı: Çatışma | Yazan: Nalan Erpolat

İlk görüldüğünde ya da duyulduğunda, çok kötü bir intibası var “çatışma” kelimesinin. Sanki bir mücadele, hatta mücadeleden de öte, sanki bir kavga çağrıştırıyor beyinlerde ve bilinçli ya da bilinçsiz olarak kaçılmaya çalışılıyor bu kavramdan; ama aslında yaşamın, insan olmanın önemli bir parçası çatışma. Hayatın doğal akışının olmazsa olmazı. Çatışma varsa, hayat var, hareket var, üretim var, bereket var. Çatışma yoksa korku var, sindirilmişlik var, bastırılmış duygular var ve sonuçta başlı başına bir sorun olan öfke var.

Öğrenme Aracı Olarak Çatışma

Çatışma, yetişirken izin verildiği sürece temel bir öğrenme aracıdır. İnsan toplum içinde büyürken, -ki bu tabii ki ilk etapta ailedir- iletişim içindedir deriz ama iletişimden önceki evre etkileşimdir. Etkileşim olmadan iletişim başlamaz. Etkilere tepkiler, ne kadar doğru ve yerinde olursa, iletişim o kadar sağlıklı olur. Tabii ki, ilk çocukluk dönemlerinde, tepkiler hemen en doğru şekilde verilmeyecektir. Doğru tepkiler, çocuklukta çatışmalara izin verildiği sürece öğrenilir; çünkü ebeveyn olarak, çatışmaya izin vermek, çatışmaya açık olmak demek; çocuğun kendini farketmesine, kendini tanımasına ve de kendini ifade etmesine izin vermektir.

★ Kendini farkeden insan, hayatı farkeder, hayatı öğrenir.

Çatışmaya izin verilmezse, etkileşimden iletişim çıkmaz. Sadece etkilenmek ve tepkisiz şekilde bununla başa çıkmaya çalışmak vardır. Bu da duyguların-düşüncelerin örtülerek ziyan olması demektir.

Kaliteli yaşam için, çatışma becerisinin geliştirilmesi gerekir.

Çatışma Becerisi Nasıl Geliştirilir?

Çocukluk çağında çatışma becerisi çok uyanmamış da olsa, kendini tanımak isteyen; gelişmek, dönüşmek isteyen her yetişkin birey bu becerisini geliştirebilir. Bunun çıkış noktası ise, kendi iç çatışmalarına, yani her insanda doğal olarak var olan iç çelişkilerine kulak vermesi, izin vermesidir.

İç çelişkilerine fırsat vermedikçe, kişi rutininden çıkamaz. İç çelişkilerinin üzerini örttüğü sürece hedefleri değişip, dönüşemez. Bu fırsat, ancak kişinin kendine bazı soruları samimiyetle sormasıyla verilir.

“Hayattan ne istiyorum, ne bekliyorum?”

“Bunlar için ne gibi planlarım var?”

“Planlarımı hayata geçiriyor muyum?”

“Bunları daha etkili şekilde hayata geçirmek için, neleri yapabilirim?”

Vs…

Bu sorular cevaplaması kolay sorular gibi görünse de, gerçek cevapların içi çelişkiler, ve çatışmalarla doludur. Çatışmaların üzerine giderek, doğru cevaplara ulaşmak yaşanabilecek kaliteli hayatın kapılarını açar.

Kişiler Arası Çatışma

İnsanlar, toplum içinde yaşadığından, ve tabii ki kimse kimseyle yüzde yüz aynı fikirde olamayacağından, insanlar arası çatışma çok doğaldır. Farklı fikirleri duymak, farklı bakış açılarını görmek zaman zaman insanları geliştirse de, değer yargıları içeren bazı konularda çatışmayla karşılaşmak kişilerin hayatlarını zorlaştırabilir.

Bu çeşit çatışmalar karşısında alınabilecek bazı tavırlar vardır ve bunlar tamamen kişisel tercihlerdir.

Çatışma yok sayılarak görmezden gelinebilir ve ortamdan usulca uzaklaşılır. Kavgayla ya da kavgayı çağrıştıran bir üslupla çatışılan kişi hayattan kovulabilir. Ya da olgun bir şekilde, çatışılan kişiye, çatışılan noktalar açıklanıp, bu konularda görüşmek istenilmediği söylenebilir.

Çatışmalar belli bir düzeye kadar faydalı olsa da herkes, çatışmanın kendine zarar vereceği noktayı farketmeli ve önlemini almalıdır.

Kendine zarar vermeden çatışarak gelişmek, güzel ve kalıcıdır.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan