Satır Arası

Sahiplik Yanılsaması

11 Şubat 2022

Yazı: Sahiplik Yanılsaması | Yazan: Yaşam Koçu Nalan ErpolatHerkesin çocukluğundan itibaren duyduğu ve aslında baştan kabul ettiği bir durum vardır.

“Sorunsuz bir hayat, sıkıntısız insan yoktur.”

Herkes bunu bilir ama gene de başkalarının hayatına özenmeye devam eder. Bu hayatların hep güzel yönlerini görür, sıkıntılı yönleri yokmuş gibi ya da çok basitmiş gibi düşünür. Hatta söz konusu bireyler hakkında konuşurken “Bi’ de şuna dert diyor” gibi cümlelerle birçok sıkıntıyı hafife alır.

Öte yandan, başka bir zamanda, çok benzer bir olumsuz durumla kendisi karşılaştığında çok dertli ya da acılı olduğunu her fırsatta dile getirir.

Bu durumun aynısı, olumlu hâllerde de görülür bazen. Başkalarınının sahip olduğu herhangi bir beceri, herhangi bir başarıyı çok önemsemezken “Ne var sanki onu yapmakta” gibi bir tavırdayken, benzer bir yetiyi kazanmasıyla aynı başarı kişinin zihninde ve dilinde çok büyür, çok daha önemli bir hâle gelir.

Sahiplik Yanılsaması

Bu durumun psikolojideki adı “sahiplik yanılsaması”dır. Birçok araştırmacı, uzun süren araştırmalar ve deneylerden sonra şöyle bir sonuca varmışlardır:

“Daha önce sıradanmış gibi düşünülen herhangi bir nesne ya da durum, sahip olunduktan sonra 3 kat daha kıymetlenir bireyin zihninde.”

Yani güzel olanlar çok daha güzel, acı olanlar çok daha acı olur.

Bu durumu, profesyonellik kaynağı insan olan uzmanlar çokça fark ederler. Sıkıntısı olan bireylerin derdine derman olurken konular belki çok daha hafifmiş gibi gelir ama benzer şeyleri kendileri yaşarken o kadar da kolay olmadığını anlarlar.

Herkesin bildiği ve söylediği birçok söz de bu teoriyi doğrular niteliktedir:

“Hekime değil, çekene sor.”
“Hoca verir talkını, kendi yutar salkımı.”
“Bekara kadın boşamak, çocuksuza çocuk bakmak kolay.”

İnsanları Değersizleştirmek

Bireylerin, kendi yaşamadığı birçok sıkıntı için, çok kolaymış gibi konuşmaları, dert sahibi bireylere kendilerini değersiz hissettirir. Herhangi bir arkadaş, patron, çalışma arkadaşı ya da akraba bu tavırda olursa ilişki yerle bir olur.

Uzmanlık alanı içerisinde konuşan bireyler için durum elbette daha farklıdır. Mesela bir doktor sıkıntıyı en ince ayrıntısına kadar anlatmalı ve çözüm alternatiflerini saymalıdır. Fakat bunda bile konuşma, anlatma tarzı çok önemlidir. Dert sahibi için dert her zaman, olduğundan bile büyük olabilir. Bunu göz önünde bulundurarak, empati kurarak anlatmakla, sadece teknik şekilde anlatmak arasında çok fark vardır. İnsan ilişkilerinde değersizleştirmek çok kolaydır. Bunun için kelimelerdeki ve tavırlardaki özen çok önemlidir.

Bu Yanılsamayı İyi Yöne Uyarlayabilmek

Bu şekilde teori hâline gelmiş hemen hemen her durumun iyileştirici bir yanı vardır. Sahiplik yanılsaması kuralı da bazı durumlarda işe yarayabilir.

Bazen birey, aklına gelmeyecek durumlar yaşar hayatta. Çok acı çekebilir ama ne kadar acı olursa olsun, bununla başa çıkmak ve hayata bir şekilde devam etmek zorundadır. Oysa bir türlü bu acıyı hafifletemiyordur, yaşamak için bir anlam bulamıyordur. Bu durumda, sahip olduğu acıyı kendisinin değil de bir başkasının yaşadığını düşünebilir. Başka bir deyişle, bir an, içinde kendinin de olduğu resme dışarıdan bakmayı deneyebilir. Elbette acı dinmez ama olaya dışarıdan, biraz uzaktan bakabilmek, hayata tutunmanın alternatif dallarını, gidebileceği farklı yolları gösterir bireye. Zamanla da acıyı daha az sahiplenmeye alışır. Bu durum, hayatı daha yaşanabilir kılar.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan