Fizik ve Ben

Güneş’e Yolculuk

28 Ağustos 2019

Yazı: Güneş’e Yolculuk | Yazan: Çiğdem Mertoğlu

Uzun bir aradan sonra tüm SenVeBen okurlarına yeniden merhaba.

Bu haftaki yazım aslında bir yıldız olan “Güneş” ile ilgili olacak. Hepimizin güneşle arasının iyi olduğunu düşünüyorum. Öyle ki güneşli havalarda kendimizi her zaman daha iyi hissederiz. Tüm planlarımızı güneşe göre yaparız. Özellikle yaz aylarında insanlar, daha enerjik ve daha mutludur. Güneşin üzerimizde duygusal etkileri çok büyüktür.

Güneş, sadece duygularımızı etkilemekle kalmayıp aslında tüm evrenin ve dünyanın gidişatını belirleyen bir konuma sahiptir. Bu yazıda güneş sistemimizi bir arada tutan Güneş’i detaylı bir şekilde ele alacağız.

Güneş yüzyıllar boyunca insanlar tarafından hep saygı duyulan bir yıldız olmuştur. Güneş’in bir yıldız olduğunu biz teknoloji ve bilimin gelişmesiyle birlikte yakın bir zamanda öğrenmiş olduk. Fakat geçmişte bu bilgilere insanoğlu sahip değildi. Bununla birlikte Güneş, tarihi boyunca hep kutsal bir güç olarak görülmüştür. Kimi zaman bir tanrı olduğuna inanılmış, kimi zaman tanrıya giden bir yol olarak görülmüş, kimi zaman da hükümdar ve devlet yöneticileri güneş ile ilişkilendirilmiştir. Yani Güneş, geçmişten bugüne dek insanlar tarafından hep mistik ve kutsal bir havaya büründürülmüş.

Güneş tüm dünya için sonsuz bir enerji kaynağıdır.

Güneş, ısı ve ışık enerjisine sahiptir. Bitkiler için besin, hayvanlar ve insanlar için ısı ve ışık kaynağıdır. 4.6 milyar yaşında olan Güneş, ömrünün henüz yarısını tamamlamıştır. Devasa bir büyüklüğe sahiptir. Güneş’in yüzeyine 109, içine ise 1 milyondan fazla dünya sığabilmektedir. Güneş sistemimizin merkezinde yer alan orta büyüklükte bir yıldızdır. Sıcaklığı, 5.778 Kelvin’dir. Sıcaklık, Güneş’in yüzeyinden taç küreye doğru gidildikçe artar. Güneş’in merkezinde artık sıcaklık milyonlarca derecedir.

Güneş Rüzgarları

Güneş’in merkezinde atomlar muazzam sıcaklıktan dolayı ezilmiş ve sürekli hareket halindedir. Güneş’in çekirdeği atom bombası gibidir. Dinamik halinde elektrik ve manyetik alanlara sahiptir. Güneş bu dinamizminin sonucu olarak bazı zamanlar dünyaya doğru radyasyon fırlatmaktadır. Buna “Güneş Rüzgarları” denilmektedir. Bu rüzgarlar, dünyamıza direkt temas ederse dünyanın manyetik alanı bozulabilir. Eğer dünyamızın kalkanı olan bu manyetik alan olmasaydı insanoğlu bu müthiş yoğunluktaki radyasyona maruz kalırdı.

Günümüzde artık çoğu şeyi gözlemleyebiliyoruz. Mars, Jüpiter, Neptün, Ay, Uzay ve daha bir çok gezegenin özelliklerini biliyoruz. Güneş hakkında bildiklerimiz ise sınırlı. Çünkü sahip olduğumuz teknoloji ve mühendislik yeterince gelişmemişti. Ta ki 2000’li yıllara kadar…

Parker Güneş Sondajı

Güneş’in sıcaklığı, yanına yaklaşan cihazların sinyallerini bozup eritebiliyor. Nitekim bu uğurda çok fazla sayıda cihaz telef oldu. Bu nedenle Güneş’i gözlemleyecek cihazlar çok büyük sıcaklıklara dayanabilecek şekilde icat edilmelidir. Yıllar süren çalışmalar sonucu “Parker Güneş Sondajı” icat edildi. Parker Güneş Sondajı, 12 Ağustos 2018 yılında Florida’dan Güneş yolculuğuna başladı. Bu yolculuk, 7 yıl sürecek. Dünyaya döndüğünde ise Güneş ile ilgili hangi bilgilere ulaşacağımız  merak konusu. Bilim dünyası heyecanla bu yolculuğun sonlanmasını bekliyor. Bu sondaj sayesinde günümüzde artık Güneş’in çok yakınına gidebildik ve yeni bilgiler elde edebilme imkanını yakaladık.

Carrington Olayı

Bu bizim için çok değerli bir buluş. Çünkü dünyamıza zarar verecek güneş rüzgarlarına karşı hazırlıklı olmalıyız. 1859 yılında bir güneş patlaması gerçekleşti. Bu olaya “Carrington Olayı” denir. Bu manyetik fırtına sonucu Güneş’ten kopan kütle dünyaya çarpmış, bu çarpma sonucu Avrupa ve Kuzey Amerika’da tüm elektrik telleri alev almış, telgraf telleri bozularak iletişim sağlanamamış, Karayiplerde “auroralar” görülmüştü. Biliyoruz ki auroralar kuzey ve güney kutup noktalarında görülen eşsiz birer hava şölenidir.

Günümüzde bu durumun gerçekleştiğini düşünürsek 1 saat süren elektrik kesintisinde bile hayatımız duruyor. Elektriğin ve internetin kısa süreli de olsa olmayışı ülkelerde siyasi, ekonomik ve sosyal krizler oluşturabilir. İşte bu nedenle güneş fırtınalarına karşı hazırlıklı olmalı ve öncesinde gereken tedbirleri almalıyız. Bu da Güneş’i yakından tanımak ve takip etmekle mümkündür.

Güneş tüm güzelliğiyle bizi büyülerken onun karanlık yüzüne karşı da hazırlıklı olmamız gerekir.

Teknoloji ve bilimle birlikte bunu başarabilmekteyiz. Bugün sahip olduklarımızın üzerine yeni şeyler ekleyerek daha iyi bir noktaya gelmeliyiz. Bunun için tüm ülkelerin bilim insanları bir araya gelerek hummalı çalışmalar yürütmektedir. Biz de millet olarak bu çalışmaları takip etmeli, hatta biz de katkı sağlamalıyız. Unutmayalım bu dünya hepimizin…

Çiğdem Mertoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Hande S. Sinan 28 Ağustos 2019 at 12:37

    Severek okudum; muhteşem bir yazı.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 31 Ağustos 2019 at 14:38

      Çok teşekkür ederim Hande Hanım. Beğenmenize sevindim:) Sevgilerimle…

  • Yanıtla Nimet Canbayraktar 3 Kasım 2019 at 13:32

    Yazınızı bugün okudum.
    Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.
    Bir çoğu bilmediğim bilgilerdi.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan