Fizik ve Ben

Newton’un 3 Temel Yasası

15 Ocak 2020

Yazı: Newton’un 3 Temel Yasası | Yazan: Çiğdem Mertoğlu


Newton’un Beşiği *

Merhaba SenVeBen’in bilim sever okurları. Sizlere bu hafta Newton’un yasalarından bahsedeceğim. Bu yasaları anlayarak günlük hayatımızda onları kullanmak, yaşamımızda karşılaşacağımız zorlu durumlarla nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda bize yardımcı olacaktır. Ayrıca günlük hayatımızda eylemlemlerimizi gerçekleştirirken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda bize ipucular verecektir.

Newton

Kuvvet deyince çoğumuzun aklına Newton gelmektedir. Isaac Newton, bir gün elma ağacının altında otururken kafasına elma düşer. Newton, kafasına düşen bu elmanın neden yanlara doğru değil de düşey bir şekilde aşağıya doğru düştüğünü merak eder. Bunun üzerine bu konu üzerinde düşünmeye ve çalışmalar yapaya başlar. Çalışmaları sonucu evrenin merkezinde bir çekim kuvvetinin olduğuna karar verir ve daha sonraki yapacağı çalışmalarında bu kuvvetin varlığını ispatlar. Bu nedenle kuvvet birimi olarak Newton kullanılmaktadır.

Newton’un 3 Temel Yasası

1. Yasa: Eylemsizlik Yasası

Eylemsizlik; kütlenin bir ölçüsüdür. Eylemsizlik yasasına göre bir cismin üzerine uygulanan net kuvvet sıfırsa, cisim duruyorsa durmaya devam edece; belli bir hıza sahip ise de hızını değiştirmeden sabit bir hızla hareketine devam edecektir.

Şimdi Newton’un bu yasasını hayata uyarlamaya çalışalım. Bazı zamanlarda hiçbir şey yapmak istemeyiz. Aklımızda yapacak birçok şey olmasına rağmen biz sadece olduğumuz yerde miskin miskin otururuz. İşte bu miskinliğimiz bizim kütlemizin sahip olduğu eylemsizliktir. Eylemini koruma isteğidir. Ayrıca kütlemiz ne kadar büyük ise miskinliğimiz yani eylemsizliğimiz o kadar büyük olacaktır. Yerimizden kalkıp harekete geçmemiz daha zor olacaktır. Fakat biz kuvvet uygulayıp harekete geçmeyi başarırsak sahip olduğumuz eylemsizlik, bu sefer hızımızı korumaya yönelik olacaktır. O zor atılan ilk adımdan sonra sahip olduğumuz eylemsizlik, hızımızı değiştirmeden yolumuza devam etmemizi sağlayacaktır. Eğer sürtünmesiz bir ortamda yaşasaydık sahip olduğumuz bu hız sonsuza kadar sabit bir şekilde devam edecekti. Fakat dünya gibi bir yerde sürtünmesiz bir ortam söz konusu olmayacağı için bu sabit hızlı hareketimiz de belli bir süre sonra dış etkenlerden dolayı son bulacaktır.

2. Yasa: Temel Yasa

Newton’un temel yasasına göre cismin üzerine uygulanan net bir kuvvet varsa bu kuvvet o cisme bir ivme kazandıracaktır. Bu ivme kütleyle ters, cisim üzerine uygulanan kuvvetle doğru orantılıdır. Bunu formülüze edersek F=ma‘dır. Bu yasaya Newton’un temel yasası denir.

Yine günlük hayatımıza bu yasayı uygulayalım. Harekete geçmek, belli bir ivmeye sahip olmak istiyorsak ya kütlemizi azaltmalı yani zayıflamalıyız ya da bize ivme kazandıracak kuvvetin büyüklüğünü artırmalıyız. Bu kuvvet, motivasyonumuz, hayattan beklentilerimiz ve hedeflerimizdir. Hedeflerimiz ne kadar büyükse motivasyonumuz da o kadar büyük olacaktır. Böylelikle ivmemiz yani hızdaki değişimimiz de artacaktır. Sürekli devinim halinde oluruz. Unutmamalıyız ki; “İşleyen demir pas tutmaz.”

3. Yasa: Etki-Tepki Yasası

Etki-tepki yasası; Eğer bir cisme bir kuvvet etkirse cisim de o kuvvete eşit büyüklükte ve zıt yönde bir tepki gösterir. Örneğin; duvara yumruk atarsak duvarda aynı büyüklükte kuvvetle bize tepki verecektir. Yani duvar da yumruğumuzun büyüklüğünde bir kuvvetle bize yumruk atacaktır. Duvara yumruk attığımızda elimizin acımasının sebebi işte bu etki-tepki yasasıdır.

Günlük hayatımızda da bu gibi durumlarla çok fazla karşılaşırız. Mesela; hayatımızda yapmayı çok istediğimiz bir hayalimizi sevdiğimiz bir arkadaşımız ya da ailemizle paylaştığımızda hemen bu konuyla ilgili tüm olumsuzlukları bize sayarlar. Hayalimizi gerçekleştirme isteğimiz ve heyecanımızı hemen orada yok etmek için ellerinden geleni yaparlar. Yurt dışında doktora yapma ya da iş kurma gibi hayallerimizi çevremizle paylaştığımız zaman o kadar olumsuz şeyler duyarız ki sanki dünyadaki en kötü hayal bizimmiş gibi hissederiz. İnsanlar genellikle kendi hayallerini gerçekleştirme konusunda çok ürkek hareket ederler. Ve biri çıkıp hayallerini korkusuzca ve yüksek sesle çevresindekilerle paylaşma cesaretini gösterdiği zaman ise onları bu fikirlerinden vazgeçirmek için tüm olumsuzlukları önüne sererler. Aslında kendileri hayallerini bir türlü gerçekleştiremedikleri için başkalarının da hayallerini gerçekleştirmelerini içten içe istemezler. Hatta düşmanca tavırlar sergilerler.

İşte bu durum bizi yine Newton’un yasalarından biri olan 3. yasaya götürüyor. Biz herhangi bir hayalimizi gerçekleştirebilmek için kendimize ne kadar kuvvet uygularsak çevremizden de bize bu hayalimizi gerçekleştirmememiz için bizim uyguladığımız etki kuvvetine eşit ve ters yönde bir tepki kuvveti uygulanır. Bu doğanın bir kanunudur. Bu olağan bir durumdur.

Doğanın Kanunlarını Bilmeli ve Kendi Lehimize Kullanmalıyız.

Önemli olan biz bu etki-tepki kuvvetinin etkisinde kalmadan kendi iç motivasyonumuzu yükseltip hedef ve amaçlarımız doğrultusundan şaşmadan, pes etmeden ilerlemektir. Sürekli bir dinamizm halinde olarak tembelliğe yenilmeden hayattaki en değerli şey olan vaktimizi doğru bir şekilde kullanabilmeliyiz. Zaman çok hızlı bir şekilde akıyor. Dönüp arkamıza baktığımızda boşa geçen zamanı değil de dolu dolu kullanılmış bir zamanı görmek tarif edilemeyecek kadar değerlidir.

Unutmayalım ki doğanın kanunlarını bilmek ve onları doğru bir şekilde lehimize kullanmak bizi başarıya daha kısa bir sürede ulaştıracaktır. Doğada gizli birçok sır vardır. İnsanlık asırlardır bu sırları çözmek için çabalamaktadır. Bilim insanları kendilerine düşen en zor görevi ellerinden geldiğince başarılı bir şekilde yapmaktadır. Bize kalan ise yorulmadan, emek harcamadan önümüze sunulan bilimin ve doğanın nimetlerinden faydalanmaktır. Sahip olacağımız basit bir bilimsel okuryazarlık sayesinde bu yasaları günlük hayatımıza uyarlamalıyız. Neredeyse hepimizin 20 yıllık bir akademik hayatı var. Bu süreci iyi değerlendirmeliyiz.

“Evrende en büyük ziyan sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.” – Albert Einstein

 
Çiğdem Mertoğlu
 
 

Açıklamalar:

Newton’un Beşiği: Newton’un beşiği, adını Isaac Newton’dan alan, momentumun korunumunun incelendiği ve basit sarkaçların yan yana bağlanması ile oluşan çoklu sarkaçtır. -Vikipedi ⇡⇡⇡

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 15 Ocak 2020 at 18:52

    Ne kadar yaratıcı bir aktarım, bayıldım Çiğdemcim. Fizik Kanunları’nı günlük hayata uygulamak oldukça etkileyiciydi. O kadar sevdim ki gün içinde yazdıklarını amcama anlattım önce, sonra da başka birçok kişiye. Cidden hayran kaldım okuduğum her satıra. Devamlı “Waovv ne kadar doğru” diyordum okurken 😉

  • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 26 Ocak 2020 at 17:01

    Yazımı beğenmiş olman beni çok mutlu ediyor. Senin gibi yazan ve okuyan, bu konuda vizyon sahibi olan birinin yazdıklarımı beğenmesi benim için gurur verici. Ayrıca fiziğe karşı da merak uyandırdığımda çok ama çok mutlu oluyorum. Amcana saygı ve sevgilerimi iletir misin güzel ve zeki editörüm 🙂

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 15 Ekim 2021 at 16:46

    Genç bir fizik eğitimi almış yazarla aynı dergide bulunmak beni çok mutlu etti. Bendeniz 1981 Fizik mezunuyum. Fizik konularının yaygınlaşmasını sağlayıp insanlara ulaştırmak iyi bir amaç olacaktır eminim.

    • Yanıtla Çiğdem Mertoğlu 1 Aralık 2021 at 20:59

      Çok teşekkür ederim, ben de sizinle aynı dergide olduğum için çok mutlu oldum 🙏
       
      Tekrar hoş geldiniz 💜

  • Yanıtla Buraxta 8 Kasım 2021 at 16:34

    Çok güzel açıklamışsınız, sayenizde daha iyi kavradım, teşekkür ederim.

  • Yanıtla Sevde Öztürk 1 Ocak 2022 at 11:36

    Muhtesem olmuş hocam, daha iyi açıklanamazdı. E anlatmaya gerek yok görüyorsunuz 😅

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan