Satır Arası

İlişki Yönetimi

4 Eylül 2020

Yazı: İlişki Yönetimi | Yazan: Nalan Erpolat

Bu dünyaya insan olarak gözümüzü açtığımız an iletişimimiz başlıyor. Doğuştan bildiğimiz tek şeyi yapıyoruz. Ağlıyoruz. Uyuyoruz, uyanınca tekrar ağlıyoruz. Karnımız ağrıyor ağlıyoruz. Ani bir refleksle, yanağımıza değen tek bir parmağa doğru başımızı çeviriyoruz ve ağzımızı açıyoruz. Yani “Acıktım” diyoruz.

Zamanla, hemen konuşamasak bile bazı mimiklerle ve seslerle iletişime geçiyoruz dış dünya ile. Biraz gelişince de bizimle iletişime geçenleri tanımaya başlıyoruz. İşte bu noktada iletişim ilişkiye dönüşmeye başlıyor. Daha önce koku yoluyla sadece anne ile kurulan ilişki artık geniş çevreye oradan da tüm dünyaya açılmaya başlıyor. İstesek de istemesek de ilişki sarmalının içinde yaşamaya devam ediyoruz.

Yaşamımız ilişkilerimizin toplamı oluyor.

İlişkileri Yönetmek

Çocuklukta okul ve aile ilişkileri, yaş büyüdükçe de akraba ilişkileri, arkadaş ilişkileri, sevgili ya da karı-koca ilişkisi, iş ilişkileri ile ciddi bir ilişki ağının içine giriliyor. Bu kocaman ağ ne kadar doğru ve dengeli yürütülürse, daha doyumlu, daha mutlu ve daha başarılı bir hayat yaşanıyor.

Zaman geçtikçe, ilişkileri yürütmek ve yönetmek zorlaşıyor. Her şey dijitalleşmeye başladıkça, ilişkiler de otomatik olarak donuklaşıyor.

Dijital dünya üzerinden haberleşmeler ve son dönemde hayatımıza giren korona nedeniyle pek çok aile, iş, arkadaş ilişkisi dijitalleşti. Bu dijital süreçte, ilişkileri dolayısı ile insanlığı daha fazla mekanikleştirmemek için normalden çok emek vermek gerekiyor. Yani ilişkilere özen göstermek, sürekli taze tutmak gerekiyor.

Mesela herhangi bir sebeple tanışılmış olan bir bireyle iletişime devam etmek için bu ilişkiden fayda sağlanıp sağlanmayacağını düşünmemek gerekir. Aksi halde, bunun adı fırsatçılık olur ve mutlaka bir noktada samimiyetsizlik kendini gösterir. Böyle bir ilişkide güven olmayacağından, bu ilişkinin uzun soluklu olması da beklenemez.

Empatik Davranmak

Empatik davranabilmek, ilişki yönetiminin ilk kuralıdır. Karşıdaki insanın duygularını anlayabilmenin ve zaman zaman bazı yanlış davranışlarını hoş görebilmenin yolunu açar. Tabii ki hayatta hiçbir şey sınırsız değildir. Hoşgörü sınırsız şekilde hep tek taraftan geliyorsa gerek aile, gerekse iş ortamında bu doğru bir ilişki yönetimi değildir. Bu konuda herkes kendi sınırını çizmelidir; çünkü her ilişki bireyleri karşılıklı beslemelidir; tek taraflı tükenmek kabul edilebilir bir durum olmamalıdır.

Tartışma Uslubu

Her ilişkide fikir ayrılıkları olması çok doğal olduğundan, bunların kavgaya dönüşmemesi, dengede tutulması, ilişkiye zarar vermemesi için konuşma üslubuna dikkat edilmelidir. Eleştiri yaparken kişiye değil, davranışa odaklanmak gerekir. “Sen şöylesin, sen böylesin” yerine “….., davranışın doğru değil” gibi cümleler kurmak kişisel saldırı gibi algılanmaz. Kişiliğe yönelik sözler insanları yüz yüze bakamaz hale getirir.

Tüm bu noktalar, “İlişkiler böyle hesaplı mı kurulmalıdır?” sorusunu akla getirebilir ama tüm bunlar hesaplı olmak değil, saygılı olmaktır. Saygının korunması için de kişiler arası mesafe şarttır. Samimiyet güzeldir fakat samimi olmak demek sürekli birliktelik ve sınırsız yakınlık demek değildir.

Eğer ilişki böyle olursa, ayrılıklar ve tartışmalar da o denli sınırsız olur. Bu da ilişkiyi tamamen öldürür. Uzun soluklu ve sağlıklı ilişkiler samimi ve mesafeli yani saygılı ilişkilerdir.

Yaşamda çıkarsız, hesapsız, samimi ve saygılı ilişkiler kişinin karakterini ve itibarını besler, en büyük zenginliği olur.

Güzel günlerde, güzel ilişkilerle beslenelim.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan