Bibliyofil

Uyumsuzlar

24 Kasım 2020

Yazı: Uyumsuzlar | Rasim Özdenören | Yazan: Pınar Sude Genç


Uyumsuzlar | Rasim Özdenören

Normalde kitap eleştirilerimi konu ve yorum olmak üzere iki kısımda ele alıyordum fakat bu kitabı konu ve yorum şeklinde ele alırsam kitabı parçalamış olacağımı düşünüyorum. Dolayısıyla kitabın kendi bütünlüğünü bozmadan yorumlamaya çalışacağım.

Uyumsuzlar, yazardan okuduğum ilk eser. Kitapta ilerleyip yazar ile tanıştıkça, yazarın soy isminin hakkını ne kadar da verdiğini düşünmekten kendimi alamadım. Gerçekten de tüm hislerin en özden örülerek işlendiğini, okuduğunuz her satırda hissedebiliyorsunuz. Yazar her bir öyküsünde sevgiliyi arıyor, bekliyor, hayal ediyor. Ve kuvvetli anlatımı ile oluşturduğu atmosferin içine okuyucuyu öyle bi’ çekiyor ki karakterin hayal kırıklığını, umudunu, arzusunu bizzat yaşıyor gibi hissediyorsunuz.

Hatta ben bi’ öykünün sonunda, hayal kırıklığının verdiği ağırlığın üzerimdeki baskısıyla amaçsız bir şekilde duvarları izlerken buldum kendimi. Çoğunlukla okuduğu kitaba kendisini kolayca kaptırıp, bulunduğu yerden soyutlanan bir okuyucu olsam da bu kitapta bunu daha yoğun bir şekilde yaşadığımı söyleyebilirim yani.

Karakterlerin yaşadıklarını, okuyucuya bu denli hissettirebilmek şüphesiz yazarın başarısını gösterir diye düşünüyorum fakat karakterlerin hissettiklerini bu kadar yoğun bir şekilde hissetmek beni çok sıktı. Sanırım tek bir oturuşta bitirmek yerine ara ara okumak çok daha mantıklı olurdu. (Okuyacaksanız kesinlikle bu şekilde okumanızı tavsiye ederim.) Çünkü kitabın kapağını kapattığım an çok boğulmuş hissettiğimi fark ettim.

Bu yüzden de öykülerin düşünmeye yönlendiriyor olması çok hoşuma gitse de okuma sürecinde bundan pek keyif aldığımı söyleyemeyeceğim maalesef. Belki de yaşım sebebiyle kitaptaki düşünceler üzerine derinleşmeyi başaramamış olabilirim fakat ben yetişkin olduğum zaman da bu tarz kitaplardan zevk alacağımı düşünmüyorum. Bu yönüyle, kitap bana Milena’ya Mektuplar’ı okurkenki hislerimi anımsattı. Samimiyeti çok yoğun bir şekilde hissetmeme ve kitaptaki birçok cümlenin altını çizmiş olmama rağmen kitabı okurken gerçekten sıkılmıştım. Fakat durum hikayelerinden ve aşkı bulma arayışını anlatan kurgulardan hoşlanıyorsanız bu kitabı gerçekten çok beğenebilirsiniz.

Uyumsuzlar” bana pek hitap etmemiş olsa da, daha sonra “Gül Yetiştiren Adam” ile Rasim Özdenören’in düşünce dünyasında biraz daha gezmeyi planlıyorum.

Kitaptan Alıntılar:

📌
– Seni özledim.
– Başka?
– Seni özleyeceğim.
– Başka?
– Özlemekten başka bir şey bilmiyorum.

📌 Kimse ona sormamıştı, bu denizin karanlık sonsuzluğunda ne yapıyorsun diye.

📌 Olay, yaşanarak anlaşılacaktır. Aşk ve ölüm; savaş ve ölüm; aşk ve savaş… Bu dolambacın muammasını çözmek kolay değil.

📌 Elinden gelse, yüreğinin derinliğindeki tortuyu pençesiyle tutup sökecekti oradan.

📌 Seni sevmek böyle bir şey demek ki.

📌 Özlem, dokunulur olmaktan yoksun kalmaktır, dedi adam.

📌
– Nerdeydin?
– Seni aradım.
– Buldun mu, bulabildin mi?
– Arıyorum. Seni arıyorum. Hep arıyorum.

📌 Düşümde bir şiir gördüm. Sendin.

Pınar Sude Genç

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan