Biraz Kitap

Efsuncu Baba

7 Mart 2023

Kitap: Efsuncu Baba | Yazar: Hüseyin Rahmi Gürpınar | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Efsuncu Baba | Hüseyin Rahmi Gürpınar

Çok delice bir hikaye. Kendisini akıllı zanneden deliler ve akıllı olmadığının farkında olan serseriler. İlki çok tehlikeli. Uzaktan komik gözüküyor ama etkileri itibariyle tehlikeli. Yazar bu tehlikeyi eğlenceli bir hikâye üzerinden anlatmış ama her zaman bu kadar eğlenceli olmayabilir.

Efsuncu Baba | İksirler, Tılsımlar, Hazineler

Kirkor ve Agop fakir fukaradan iki kafadar.

Ebulfazl Enveri, zengin ve aklı biraz noksan bir adam. Babası taşlarla, iksirlerle uğraşırmış. Enveri de babasından kalan bilgilerle hayatını uğurlu/uğursuz ayrımı yaparak, batıl inançlar içinde sürdürüyor. Kafasının içinde başka bir alem kurması ve o alemin doğruları ile yaşaması nedeniyle Enveri’yi Don Kişot‘a benzettim.

Bir gün eline tılsımlı bir kitap geçiyor. O kitapta bahsi geçen hazineyi aramaya karar veriyor. Yolu Binbirdirek Sarnıcı’na düşüyor. Orada Kirkor ve Agop onu görüyor. Akıllı olma gibi bir iddiası bulunmayan bu iki arkadaş, hiç değilse Enveri’den daha akıllı olduklarını anlıyorlar. Enveri’nin deli olduğunu hemen fark ediyorlar. “Divanelik bulaşır” diye çekiniyorlar ama devam ediyorlar onunla iletişimlerine. Çünkü Enveri gerçekten öyle kolay kolay bırakılabilecek bir tip değil. İnsan bu adamın söyleyeceklerinin ya da yapacaklarının sonunu merak ediyor. Bu açıdan sürprizli biri.

Efsuncu Baba | Enver Paşa

Efsuncu Baba Enveri, hazineyi arayadursun, yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar, bu delillere ve delilere yaltaklık edenlere ve de kendisini akıllı sanan delilere saydırıyor. Akıllı görünen bir divane olarak Enver Paşa’yı gösteriyor:

“Kendini Türklüğü ve İslamiyeti kurtarmakla görevli bilen Enver Paşa… Kurtarmaya uğraştığı Türklüğü büsbütün harap etti. Bu zafersiz kahramanın kefenlendirmeden gömdüğü insanların hesabını eğer Cenabıhak ondan soracaksa aman yarabbi!.. Soramayacaksa şöyle böyle günahları işlemekten hiç korkmayalım.”

“Enver son nefesine kadar kendini pek büyük bir işle müjdelenmiş bildi. Üst üste gelen müthiş başarısızlıkları onun kendine güvenini kırdıramadı. Siyasi ve askeri maharetinin son iflası felaketinde İstanbul’dan adi suçlular gibi kuyruğu kıstırıp kaçtı. Hamiyeti onu diğer bir İslam beldesine koşturdu.”

Sonunda da mesajını veriyor:

“Henüz çoğumuz hayatın özünü anlayamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirimizden keramet bekleyen, boş şeylere kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.”

Başta söylediğim gibi bu delilerin yaptıkları her zaman eğlenceli olmayabilir. Sanırım yazar, insanların bunu anlamayacağından korkup kanlı canlı örnek vererek “Güldük eğlendik, şimdi biraz da ciddiyet” demiş.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan