Küçük kız annesine ‘İlk insan nasıl dünyaya geldi’ diye sormuş, ‘Tanrı Adem ve Havva’yı yarattı, çocukları oldu ve insanoğlu yeryüzüne yayılmaya başladı yavrum’ diye izah etmiş annesi…
Birkaç gün sonra küçük kız aynı soruyu babasına sormuş.. ‘Binlerce yıl önce maymunlar vardı’ demiş babası, ‘Bizler de evrim geçirerek onlardan türedik..’ demiş babası..
Farklı iki cevaptan aklı karışan kız annesine gidip ‘Nasıl olur anne’ demiş ‘Sen bana insanın Tanrı tarafından yaratıldığını, babam da maymunlardan geldiğini söylüyor.. Karıştırıyorum..’
‘Karıştırıcak bir şey yok’ demiş annesi ‘O babanın sülalesi, bizi ilgilendirmez!’
Bu tartışmalar tabii ki bizim konumuz değil. Bu haftaki yazımda Evrim kavramının hayatımızın neresinde olduğundan bahsetmek istiyorum.
Evrim kısaca; sözlük anlamı ve biyolojik olarak ele alındığında; basitten mükemmele yapılan yolculuk olarak tanımlanabilir.
İşte bu bağlamda, biyolojide çeşitli hayvan ve bitki türlerinin daha önceki zamanlarda yaşamış hayvan ve bitki türlerinden türediklerini ve bu türler arasındaki farklılıkların kuşaklar boyunca ve uzun bir zaman dilimi içinde, aşama aşama geçirilen değişikliklerden kaynaklandığını öne süren teoriye, tüm hayvan ve bitki türlerinin birbirlerinden türediklerini ve bundan dolayı, canlılar dünyasında bir kesinti ya da kopukluk olmadığını savunan kurama evrim teorisi denmektedir.
Bitkiler dünyasına yakından baktığımızda zorlu koşullara uyum konusunda muazzam bir gelişim gösterdiklerini görebilirsiniz. Tarımda kültür bitkilerinin gelişimine katkıda bulunmak, zararlı otlar, patojenler ve parazitlerle mücadele için bir çok yöntem uygulanmasına rağmen, bu oluşumlar kısa bir süre içerisinde hayatta kalma mücadelesini kazanmakta ve sonunda sizin kullandığınız mücadele yöntemlerine karşı (mekanik ve kimyasal) dayanıklılık geliştirmektedirler. Kısaca hayvansal organizmalara göre daha basit canlılar olarak gördüğümüz bitkiler bile inanılmaz bir gelişimin parçası olmayı başarmaktadırlar.
Evrimden bahsederken en önemlisi de aslında Toplumsal Evrim kuramıdır ki, toplumlar yada bireyler her zaman mükemmele ulaşmayı tercih etmeyebilir ya da mükemmele ulaşma tanımı toplumlar yada bireyler arasında farklılıklar gösterebilir. Bu nedenledir ki toplumların içinde kültürel evrimini tamamlamamış bireyler vardır. Olmaya da devam edecektir. Amerika’da yapılan bir çok bilimsel araştırma toplumsal evrim kuramı içinde kadınların erkeklere göre kültürel gelişim sürecinde bir adım önde olduğunu gösteriyor. Acaba gerçekten öyle mi 😉
Toplumsal evrimimizin her zaman olumlu yönde gelişmesi dileğiyle…
Erdem Karauz
8 YORUMLAR
Soruna cevap veriyorum Erdemcim: Gerçekten öyle 😈 Hem bunun için öyle uzun boylu araştırma yapmaya da gerek yok. Biraz etrafımızı gözlediğimizde bunu zaten açıkca görüyoruz. Hatta korkarım evrim erkeklerin hiç gerekli olmadığını bile düşünebilir zamanla 😝😝😝
Evrim her iki tarafın da gerekli olduğunu anlamamıza vesile olsa ne iyi olur 😋
Tabi ki tartışılmaz bir gerçek 🙃 Ama bu harika ve tarafsız yazını okuyunca,farkın kapanacağına inancım artıyor 😉
Erdemcim sen kesinlikle yazmayı bırakmamalısın, çok büyük keyifle okudum 👌🏻👏🏻👏🏻
Fatmacım, Didem ve İlgin hanıma da ilham veriyorsun teşekkürler 😁
Sorunuzun cevabı bence yazınızın girişinde paylaştığınız bölümde olmuş 😈😈
Evet gerçekten ele veriyor kendini yazı 😇 Ama yine de İkinci bir şansı hakediyoruz sanki 😁
Gerçekten güzel bir yazı olmuş. Hem güldüm, hem düşündüm. Sorunun cevabı açık, bir adım mı desek, birkaç adım mı? Buna karar veremedim😉
Ben sana detayları anlatırım canım 😁