Tüm Erkekler Aynı!??

Toplumların, neredeyse üzerinde anlaştığı tek konu olan; kadınlar anlaşılamaz varlıklardır klişesine anlam veremediğim bir klişe varsa o da tüm erkekler aynıdır klişesi!

Şu kadınlar anlaşılamaz konusunu bence biraz abartıyoruz. Neymiş kadın çok karmaşıkmış, erkek çok düz ve basitmiş. Bu bence, tamamen insansandan insana değişebilen, kadın – erkek ayrımı yapmadan, zekâyla doğru orantılı olduğuna inandığım bir durum. Bu konuda ki tezim şu şekilde; çok anlaşılamayan, karmaşık kadın; zekâ seviyesi düşük, saçma istekleri olan, ne istediğini bilmeyen ve iletişim kuramayan kişidir. (Mümkünse anlamaya da çalışmamak lazımdır, hatta maskesiz, eldivensiz yanına dahi yaklaşılmamalıdır.) Aksi takdirde bir insan, bir insanı neden anlamasın ki.

Gelelim şu Tüm erkekler aynı teranesine

Kadınların kafasında, basmakalıp tek bir erkek figürü var:

“Tüm erkekler aynıdır, tüm erkekler öküzdür.”

Onların değerlendirmesiyle, erkeklerin hepsi maalesef ki oyuna 2-0 yenik başlıyor. Neden? Çünkü hepimiz aynıyız ve öküzüz. Ortada kırılmayı bekleyen sağlam bir ön yargı var.

Karşı cinsi etkilemeye çalışan erkek, dikkat edin, nasıl birisi olduğunun keşfedilmesine sıra gelmesini bekleyemez, çünkü öyle bir dünya yok. Erkek; “Senin düşündüğün gibi öküz değilim, hayvan da seviyorum, kitap da okuyorum, yardım sever birisiyim vs..” şeklinde taklalar atarak, kendinden bahsedip, kendini önden tanıtıp, peşin hükmü yıkma çabasındadır. Nitekim bu duvarları yıka yıka karşı cins etki altına alınmaya çalışılır.

Elbette ki öküz diye sınıflandırdıkları, benim de keko olarak nitelendirdiğim erkekler de var, hem de çok var.

Gelgelelim bu kekoların ciddi bir alıcı kitlesi de var. Devreye tamamen duygusal (anladınız siz) faktörlerin girmesiyle adamın yaptığı tüm kekoluklar göz ardı edilebiliyor. Tabii bunu tecrübe eden adam da hiçbir hareketine dikkat etmeden, kendini geliştirmeden, dan dun yaşamaya devam ediyor. Prim verdikleri kekolar yüzünden tüm erkekler aynı, tüm erkekler öküz oluyor!

Eğlenilecek ve Evlenilecek

İkinci bir genelleme de; çok enteresandır ki erkekler adına, yine kadınların yaptığı bir genelleme; erkekler, kadınları “evlenilecek ve eğlenilecek kadın” olarak kategorize edermiş. Yahu ben, eğlenemediğim, sohbet edemediğim, iyi zaman geçirmediğim insanla neden bir ömür beraber olmak isteyeyim ki?

Kendisini bu cümledeki sadece eğlenilecek kadın olarak nitelendirildiğini düşünenler de bence artık bu ucuz klişeleri bırakmalı ve yaşam biçimine, duruşuna, saygınlığına dikkat etmeli, kendini kullandırmamalı.

Alfa Erkek & Beta Erkek

Ben de kadınlar adına bir genelleme yapmak istiyorum o halde, gerçekten ne istediklerini bilmiyorlar. Erkekleri alfa ve beta olarak sınıflandırıyorlar, sadece 2 tip erkek varmış gibi.

Sözde beta; duygusal, anlayışlı, naif, daha feminen yapıya sahip tipler. Kadınların ilişki yaşamak istediklerini dile getirdikleri, kesinlikle beta erkeği olduğu halde, beta erkeği onlar için sadece iyi bir arkadaş olmaktan ileri gidemiyor.

Betadan ziyade, alfa erkeklerine, yani; daha ipleri eline almış, taviz vermeyen, beraber olduğu kadını domine etmeye çalışan, sivri tiplere âşık oluyorlar. Alfa man, onlar için unutulmaz ve vazgeçilmez oluyor. Halk arasında bu tarz adamlar 3 harfli olarakta anılıyor aslında.

Sorsanız asla işleri olmaz öyle adamlarla ama bir bakmışsınız iki göz iki çeşme bir alfa yolu gözlüyorlar. Kısaca, görüldüğü gibi ne isteyip, ne yaptıkları hiç belli olmuyor.

Kadınların, erkekler üzerinde inanılmaz bir etkisi olduğuna inanıyorum.

Erkek denen varlığın doğasında kadını etkilemek var. Onu etkilemek için onun hoşlandığı şeylere dikkat eder, sevdiği müzikleri dinler, ilgi alanlarını araştırır, her ne kadar umursamaz gibi görünse de şikâyet ettiği konuları kafasının bir köşesine yazar ve inceden dikkat eder. Erkekler üzerinde böyle bir güçleri olan kadınların, kekolara prim verip, çoğalmalarını sağlamaları çok üzücüdür.

İddia edildiği gibi tüm erkekler aynı değildir!

Bunu kabullenmek mümkün değil. Biz de insanız, makinalardan seri üretim arabalar gibi benzer özelliklerle de çıkmadık. Bu durumdan sürekli şikâyet ediyor ve ısrarla hep “aynı işte ya” diyorsanız, üzgünüm ama bu sizin yaşam kalitenizi ve seçim kriterlerinizdeki yanlışı gösterir.

Mehmet Uğur