Başucumda Kitap

Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım

3 Ocak 2019
Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım | Kemal Hamamcıoğlu


Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım | Kemal Hamamcıoğlu

Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım | Konu

Hiç tanımadığınız, sadece bir fotoğrafında gülüşüne ve ellerine vurulduğunuz insana aşık olabilir misiniz? Kitap kahramanımızın sosyal medya üzerinden resmini gördüğü Barış’a olan aşkını konu alıyor Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım. Bu ilişkide yaşadığı hayal kırıklıkları, heyecanlar, aldanışlar, bitişindeki can acısı ve tekrar hayata tutunma çabaları sonucu gelecek umutları o kadar güzel anlatılmış ki.

“Kelimeleri bilmezsen yalnızlığı anlatamazsın,” demişti bir röportajında Kemal Hamamcıoğlu. Ben bu kitabı okuduğumda yalnızlığı en az bir kere sonuna kadar yaşadığına şahit oldum. Ne de olsa insan bilmediği şeyi anlatamaz öyle değil mi?

Herkesin yalnızlığa cevabı farklı, kitap karakterimizin cevabı ise kendini acıtması.

Yalnızlığı derinleştikçe öcünü daha sert alıyor benliğinden ve bedeninden. Ama her şeye rağmen umut göz kırpıyor ona da. (Kitabı okuyunca emojileri daha iyi anlamlandıracaksınız 😉)
Hikaye yine kitap kahramanımızın sarı defterine yazdığı şiirlerle desteklenmiş. Zaten kitabı sürükleyici kılan en önemli özellik de bu olmuş bence.

Barışla ilk konuşmaya başladığında ve ellerine aşık olduğunda ona yazdığı “Aklıma Ne Zaman Gelsen”i okurken insan midesinde kelebekler uçuşuyor hissine kapılıyor.

Ellerini
Sonra sustuğun yerleri
En uzun sessizliğin ardından ellerini ve gözlerini
Karanlığı bırakmadan
Karanlıkta bırakmadan

Aklıma ne zaman gelsen
Gökyüzüne kadar zıplamak istiyorum
Sesini duydun mu daha çok özlüyorum..

Barış’ın Ankara’dan gelmesini beklerken nasıl heyecanlandığını, hayatın aşkla nasıl bir anda renklerin en güzeline büründüğünü, zamansız gelen baharın ellerinden tutarak insanı nasıl ayağa kaldırdığını “Günaydın Bahar” ile öyle güzel resmetmiş ki okuyunca bana hak vereceksiniz.

Evi bayağıdır havasız bırakmışım
Gözlerimi açıyorum
İki elim göğsümde şimdi
İnsanın evi kalbi, evimi kalbimde taşıyorum
Sardunyalar kırıldıkları yerlerinden yine yeşil
Her sabah daha yeşil
Kırıldıkları yerleri inadına yeşil
Kalbim atıyor şükür
Canı çekince sevenin
Canı sıkılınca gidenin
Kalbimi yormasına izin vermeyeceğim artık

Kitabın adını aldığı bölümde, için güzelleşirse etrafını da güzelleştirmenin ne kadar olağan olduğunu gördüm. İçin yeşerince çevren çiçekler açarmış: “Öyle Birine Aşık Ol Ki”

Öyle birine aşık ol ki
Her şeyi unut, dans etmeyi hatırla
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sev
Çok sev. Çok küs. Çok barış

Aşık olursan bir gün benim kadar
Yüzünü yağmura uzat…
Geçti, geçti desin biri
Hiç geçmesin
Artık senin de bir şiirin var!
Geçti, geçti…

“Eve gitmek istemiyorum ama gidecek yerim yok, ev bıraktığım gibi, yalnız” diyor kitabın bir yerinde. İnsanın kendini bir yere ait hissetmemesi ne büyük bir boşluk… Uyurken bile üzerini örtecek bir merhamete duyulan özlem her insanda var sanırım. Tüm çabalar güvenebileceğin bir omza dair aslında. “Dizlerim Kalbime Yakın”da anlatılan yalnızlık tüm bu özlemlere dem vuruyor.

Kimse beni sevmiyor yatağının boş tarafı çöktü
Bense hala yataktan çıkmamak için bir neden arıyorum
Dizlerim kalbime yakın
Dizleri kalbinde uyuyanların
Sessiz iç çekişlerini
Nerde görsem tanırım
Hiçbir yere ait değilim

Aşk mazeret kabul etmeli mi sizce?

Aşk denilen duygu gözümüzü kör ettiği için söylediği her şeye inanmak mı istiyoruz, yoksa kendimizi soktuğumuz kötü ruh durumundan çıkmak için mi inanıyoruz? Barış’ı affettikten sonra yazdığı “Gözlerim İstanbul’a İlk Geldiğim Gibi” şiirinde mutluluğu nasıl istediğini dökmüş sarı satırlara.

Eve gelirken mutlu şarkılar getir
Sonu mutlu biten bütün filmleri izleyelim
Terli terli su içelim
İlk öpüştüğümüz gibi yine

Her şeye inat
En çok kendime
Gülmekten gözlerim yaşarana kadar
Mutlu olacağım bundan sonra
Filmin sonu mutlu bitiyor.

“Ben de gerçek olduğuna inanmak istemiştim. Sadece dokunduğuna inan..” diyor kitabın başka bir sayfasında. Sahi dokunmadığın şey gerçek olamaz mı? Sadece sevilmek istediğimiz için mi inanma ihtiyacı duyuyoruz karşımızdakine. Sanırım sevilmeyi istemek en büyük ihtiyaç şu dünyada. Hayatımızda yaptığımız her hatanın altında bu eksiklik yatıyor.

Ama bir yerde yapılan hatalara rağmen tekrar yaşama tutunmaya çabalıyor insan. O gücü kendinde bulduğun zaman ki bir gün mutlaka buluyorsun “Yürürsen Geçer” şiirinde ki gibi hayatın ritmini tekrar yakalamaya çalışıyorsun.

Hayatın ritmini kaçırmış olsan da
Uyumadığın gecelerin sabahında umut var
Çiçekleri sulamaktan vazgeçsen de
Azıcık uzağın yağmur

Dün biri, yürürsen geçer dedi
Yürü yokuş aşağı, yokuş yukarı
Belki haklıdır, belki
Kedilerin geçtiği sokakların bir bildiği vardır.

Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım | Yorum

Bende yeri ayrı olan nadir kitaplardandır Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım. Her okuduğumda ayrı duygu yoğunluğu yaşatabiliyor bana. O yüzden böyle kısa alıntılarla destekleyerek bu kitabı yorumlamak istedim bu hafta. Okunulası kitaplardan biri diye düşünüyorum.

Kitaptaki şiirlerin bir çoğunu ünlü oyuncuların seslerinden Kemal Hamamcıoğlu’nun youtube sayfasından ( Linki buraya bırakıyorum) dinleyebilirsiniz.

Son olarak bu kitaptan öğrendiğim gibi artık iyi geceler demiyorum, mutlu uyan diyorum 😉

Yazar Hakkında

Marmara Üniversitesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezunu olan yazar daha sonra Şahika Tekand Studio Oyuncuları’nda eğitim gördü. İstanbul’da köpeği ile birlikte yaşıyor.

Kitapları:
• Garaj
• Birini Pencere Kenarına Çiçek Koyacak Kadar Sevmek Lazım
• Aşk Hikayesiyle Gelir

Keyifli okumalar,
Kübra Mısırlı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 3 Ocak 2019 at 15:18

    Şiirlere bayıldım. Sitede her yorumlanan kitabı alıp okumak istiyorum. Elimdeki okuma listesi uzadıkça yüreğim de ayrı şişiyor yetemiyorum diye 🙁
     
    Yorum da alıntılar da harikaydı canım. Emeğine sağlık.

    • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 3 Ocak 2019 at 16:06

      Teşekkürler Didemcim 🙏🏻 Ben de okuyamayacağım bir çok kitap olduğunu düşündükçe üzülüyorum gerçekten 😞
       
      Sevgiler canım 💙

  • Yanıtla Özge Can 3 Ocak 2019 at 15:29

    Sayende tanıştığım bir kalem oldu Kemal HAMAMCIOGLU, hayatıma kattığın güzelliklerden biri de bu 😊 Kitap yorumlarını okudukça yeniden yaşıyorum o sihirli dünyayı, bazen farketmediklerimi fark ettiriyorsun, yeni bir dünya açıyorsun önüme.
     
    Kalemine, fikrine sağlık Kübram…
    Her daim mutlu uyan… 💙

  • Yanıtla Kübra Mısırlı Keskin 3 Ocak 2019 at 16:08

    Özgem çok teşekkürler 🙏🏻 Eğer biraz da olsa yaşatabiliyorsam hissettiklerimi ne mutlu bana.
     
    Sevgiler canımm 💙💙

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan