Satır Arası

Küsmek

15 Mart 2019

Küsmek
Geçenlerde dergilere göz gezdirirken, bir moda haberinin başlığı dikkatimi çekti. “Küskün Renkler Birarada.” Renkler ve küskünlük. Beraber kullanılamayacağı düşünülen renkler, “küskün” olarak dökülmüş satırlara. Başka bir dilde de böyle bir ifade kullanılır mıydı diye düşündüm kendi kendime. Sonra gerçek adı Mimoza Pudica olan çiçeğin halk arasındaki adının “küstüm çiçeği” olduğunu hatırladım. Farkettim ki küsmek, içinde yaşadığımız toplumun önemli bir unsuru haline gelmiş.

Neden Küseriz?

Herhangi biriyle, aramızda bir gerginlik olduğunda, konuşmak istememek bazen insani bir ihtiyaçtır.

Kendimizi iletişime kapatmamızın tek bir sebebi yoktur aslında.

Bazen çok sinirli olduğumuzdan, kötü bir şey söylememek için kapatırız kendimizi; bu aslında karşımızdakine nefretimizi değil, saygımızı gösterir. Bazen de o kişiye çok kızdığımız için onu cezalandırmak isteriz, biraz canı yansın isteriz, aslında bizi anlamasını isteriz çünkü ona kızmak en çok kendi canımızı yakmıştır, bu sebebin satır arası da dile dökülememiş bir sevgidir.

Aynı Nazım Hikmet’in sözlere döktüğü duygular gibi:

Küsmek Nedir Bilir Misin?
Küsmek dürüstlüktür
Çocukçadır, ondan dolayı saftır
Yalansızdır
Küsmek, seni seviyorumdur
Vazgeçmemektir
Beni anlatır küsmek
Kızdım ama hala buradayımdır
Gitmiyorumdur, gidemiyorumdur
Küsmek, nazlanmaktır
Yakın bulmaktır, benim için değerlisindir
Küsmek, sevdiğini söyle demektir
Hadi anla demektir
Küsmek umuttur
Acabaları bitirmektir
Emin olmaktır
Yani diyeceğim o ki,
BEN SANA KÜSTÜM

Küslüğü Uzatmak

Her ne kadar küsmek bu naif duyguları ifade ediyor olsa da, küslük durumu çok uzadığında ve çok sık tekrar edildiğinde ilişkileri kötü etkiler. Konuşmalara ara verilmesi kalpte hapsedilmiş öfkeyi günden güne besler büyütür. Bu yüzden ilk ve en alevli kızgınlık geçer geçmez, uzlaşma yolu bulmaya çalışmak, en güzeli ve doğrusudur. Ufak tartışmalar, suskunluğa tercih edilmelidir. Bir zaman sonra susmak, karşıdaki insanın tahammül sınırını aşar; aslında susan kişinin de tahammülü kalmaz, sonunda patlar ve iletişim kurtarılamayacak hale gelir. Hayat, sinir sistemini bu denli yoracak ve yıpratacak kadar uzun değildir.

Aile İçi Küskünlük

Ev içinde küskünlük oldukça yıpratıcı bir durumdur. Çok sık küsme oluyorsa evde, insanlar git gide ev içi konuşma adabını unuturlar, sağlıklı iletişimi unuturlar ve bu ortamda büyütülen çocukların iç dünyası çok sağlıklı olmayabilir. Hele hele direkt çocuğa karşı küskünlük asla olmaması gereken bir durumdur. Çocuğa karşı yapılacak en büyük psikolojik şiddettir; çocuk kendini değersiz, önemsiz, gereksiz hisseder, belli şartlara bağlı olarak sevildiğini düşünür ki bu özgüven sahibi bir insan olmasının önünde büyük engeldir.

Evet, nazlanma ve çocukça minik küsmelerin sayısı az olursa, karşı tarafın önemsendiğini gösterir ama fazla naz aşık usandırır. Küsmenin dozunu ayarlamak da kolay değildir çünkü insan temelde sevmek ve sevilmek ister, gülümseme görmek ister, fiziksel temas ister. Küsmek karşı taraftan çok kendimize verdiğimiz cezadır. Hayatta kendinizi cezalandırmayın… Her şeye rağmen gülümsemeye çalışın…

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

6 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Elif 15 Mart 2019 at 22:09

    Çok güzel bir konu işlemişsiniz. Küsmek. Ah nasıl büyük bir psikolojik baskı yaratıyor insanda gerçekten. İletişimin en büyük duvarlarından biri. Çok zor kendini küserek ifade eden insanlar gerçekten.
     
    Ben kendi ailemde görüp yaşamadığım için yetişkin yaşımda karşılaştığımda çok bocalamış nasıl başa çıkacağımı bilememişim. Ki haklısınız usandırıyor ve çekip gidiyorsunuz. Seven insanların küsemeyeceğine inanırım. İnsanın canı dayanır mı sevdiğine küsmeye?
     
    Tebrikler bu hassas konuya değindiğiniz için.
     
    Sevgiler…

    • Yanıtla Nalan Erpolat 17 Mart 2019 at 17:46

      Teşekkür ederim, sevgiler 🌸💗

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 16 Mart 2019 at 11:59

    Bitirdiğim evliliğimde sanırım yaptığımız en büyük hataların başında uzun süreli küslükler geliyordu. Uzun süre deyince öyle bir-iki haftadan bahsettiğim sanılmasın. 5 aylık rekorumuz vardı. Daha sonra gittiğimiz aile danışmanı, birbirimize uygulayabileceğimiz en büyük psikolojik şiddetlerin başında küsmenin geldiğini anlatmıştı. Kişileri telafi edilemeyecek boyutta birbirinden uzaklaştıran, verdiği zararın boyutlarının anlaşılamadığı bir durumu gene harika anlatmışsın Nalancım 👌🏻 Süper konu seçimiydi 👏🏻👏🏻

    • Yanıtla Nalan Erpolat 17 Mart 2019 at 17:45

      Teşekkürler Didemcim, hem beğendiğin, hem de canlı yaşanmış bir örnekle desteklediğin için. Sevgiler💕🌸😘

  • Yanıtla Esat Öğütveren 16 Mart 2019 at 21:30

    👍👍👍👍👍 her şey gibi küsmek de denge istiyor hayatta. Azı karar çoğu zarar bir şey iletişimsizlik. Çoğu kişi için çok da fifi diyebiliriz, küser hatta unutur gideriz de, cana yakınlar için, hatta candan önce gelenlere ne yapacağız bize küstüklerinde.

    • Yanıtla Nalan Erpolat 17 Mart 2019 at 17:52

      Teşekkürler yorumunuz için 🤗 evet can’dan geçmeden önce iyi düşünmeli, hayat böyle, yüksek farkındalık, yüksek huzur.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan