Sosyal Medya Değil, Bizi Sosyal Medyayı Kullananlar Yoruyor.
Bir nevi işlerini sosyal medya üzerinden yapan biri de benim aslında. Geçen gün bir şey fark ettim. Sosyal medyada takılmayı, paylaşım yapmayı seviyorum. Ama beni artık bir şeyler yoruyor. “Ne bu, ne bu?” diye düşünürken buldum abi.
Gelen mesajlar hatta o mesajı gönderenler yoruyor.
Neden mi?
Abi yıl olmuş 2019 amk. Hala:
Yaş kaç?
Evli misin?
Nerede yaşıyorsun?
vb sorular geliyor. Hayır, ben de şimdi Internet üzerinden kitap, t-shirt sattığımdan ya da kitabımı alan okurlar fotoğraf gönderdiklerinden mecbur elimden geldiğince her mesaja bakmaya çalışıyorum. Bak sana yemin ediyorum. Sadece o gelen mesajları alt alta yazıp birleştirsem şerefsizim bir kitap daha çıkar. Adını da Sosyal Medya Abazanları diye yapıştır gitsin.
Sosyal Medya Abazanları
Hayır, bir de beni takip eden insanlar. Sonuçta benim ne kafada olduğumu bilen insanlar. Ben normal hayatta gelen teklifleri ciddiye almıyorken sosyal medyadan gelen teklifleri ciddiye alacağımı nasıl düşünebiliyorlar? Hayret ediyorum.
Bak şimdi gelen mesaj;
“Merhaba” yazmış. Ben görmemişim. Bir daha “Merhaba”. Son 2 yıldır da DM’den ve Facebook’tan o kadar fazla mesaj geliyor ki arada atladığım okuyamadığım oluyor. Neyse ben yine görmeyince soru işareti (????) yapıp göndermiş. Bunu gördüm. Allah’ın selamıdır diyerek ben de “merhaba” yazıyorum.
Arkasından “Yaş kaç?”
“Sana kaç lazım birader?” diyesim geliyor. Hayır, yani yaşımı ne yapacaksın? Ha 20, ha 30, ha 40 amk ne olacak?
Arkasından “Evli misin?”
Diğer mesajlarda da kitap siparişlerim bekliyor bu arada. Normalde bu tarz sorulara cevap vermiyorum. Çoğu zaman bozmuş olduğum insanlar da vardır. Ama bir gün merak ettim. “Ne olacak acaba?” dedim ve “Hayır evli değilim,” yazdım.
Karşıdan gelen cevap; “Ben de”
Cevap yazmadım. Sonra düşündüm. Ben sormadan medeni halini söyledi. Acaba benim ona evlilik teklifi etmemi mi bekliyor? Yoksa direk nikâh günü alıp ona mı haber vermem gerekiyor? Bilemedim.
Bazısı da az çakal değil. Ameliyatımı kullanıyorlar.
“Geçmiş olsun. Platin takılmış. Nasıl oldunuz?”
Şimdi hal hatır sormuş ayıp olur, teşekkür edip iyi olduğumu söylüyorum. Karşıdan gelen cevap; “Evli misiniz?”
Lan oğlum! Bacağımdaki platinden “evli misiniz” olayına nasıl direk geçiş yaptın? Hayır, yani eğer evliysem platin tutmaz mı? Onun için mi soruyorsun?
Neyse konumuz bu değil. Sosyal medya demişken tuhafıma giden başka bir mevzu var.
Doğum Günü Mesajları
Daha doğrusu doğum günü mesajlarına verilen toplu cevap. Vatandaşın doğum günüymüş. Anası babası sevişip yapmış, eyvallah. Bize de kutlamak düşer. Ama doğum günü sahibinden gelen yazı;
“Arkadaşlar dün geceden beri gelen doğum günü mesajlarınız için ayrıca da telefonla aramalarınız için sağ olun. (Can alıcı kısım geliyor, dikkat!) Doğum günümü kutlayan ve kutlamayan herkese çok teşekkür ederim.”
Abi kutlayan adama teşekkürü anlarım. Ama kutlamayan, aramayan, mesaj atmayan adama ben neden teşekkür edeyim. Oğlum siz ruh hastası mısınız?
Neyse konumuz bu da değil.
İlişki Durumu
Sosyal Medyada en şaşkına düştüğüm; yaşını başını almış yetişkin diye adlandırılmış kitlenin durumunu “İlişkisi Başladı” ya da “İlişkisi Bitti” diye güncellemesi.
Ya oğlum “ilişkim başladı” nedir ya? Hani bir laf var ya; “Görmemişin oğlu olmuş. Tutmuş çükünü koparmış.”
Oğlum senin yaş kaç? İlk defa mı biriyle berabersin? Ayrıca bundan millete ne? Tamam, anladık. O zaman artık geceleri sen de sevişeceksin. Çok şükür Facebook ahalisi olarak hepimiz huzura erdik.
Neyse ben başka bir şey anlatacağım. Hani hep derler ya; “Allah kimseye akıl noksanlığı vermesin. Diğer hastalıklarla insan mücadele edebilir” falan filan…
Bence kimsede akıl noksanlığı yok. Fazla zekâdan o halde insanlar. Geçen gün yine hastanedeyim. Benim anam babam da göbek bağımı hastanede mi unuttular? Oradan çıkamaz oldum. Neyse abi hastanenin kantininde çay içiyoruz. Sırada da bekleyen hatunlar ve bir de akli dengesi yerinde olmayan şeklinde tabir ettiğimiz bir adam var. Hatunlar sıradan geçerken hep bu adam değiyorlar. Bir değil iki değil.. En son baktım adam “Ulan,” diyor “bütün kadınlar bana değiyor. İstemiyorum diyorum anlamıyorlar. Hayır, yani ben de onlara değmek istiyorum ama ben değince sorun oluyor.”
Abi şimdi benim gözümde deli olan bu adam değil. Ama tabi bunu bir tek ben farkındayım. Acaba aynı kafadanız diye mi? 😝
Adam çok mantıklı bir şey söyledi. O da bir insan ve karşı cins ona değerek geçtiğinde kimse bir şey demiyor. Ama kendisi sırada geçerken oradan bir hatuna değseydi eminim kimse deli meli dinlemez terslerdi. Haksızlık ve adaletsizlik. Gerçi bu ülkede adalet olsaydı yumurtanın parasını tavuğa verirdik.
Neyse konumuz bu da değildi.
Siz nazara inanır mısınız?
Ben inanıyorum. Yeminle nazardan öleceğim bir gün. Kelle koltukta geziyorum.
Bunun böyle kendimi beğenmişlikle alakası yok. Yanlış anlamayın. Ama benim yıldızım çok düşük. Hatta bende yıldız yok, öyle söyleyeyim size. Biri ufacık bir şey söylese hemen başıma bir şey gelir. Biri bi’ tişörtümü mü beğendi hemen akşama ya yırtılır ya çamaşır makinesinde boyası akar. Yıllardır başıma gelmeyen kalmadı. En son işte biliyorsunuz bu sezon popülerliğime popülerlik katarken kaza geçirdim. O yüzden nazara, göze acayip inanırım ben. Millet gözüyle adam öldürüyor amk.
Durum böyle olunca da kazadan sonra boynumda içine ablamın yazdığı dualardan oluşan cevşen ve iç çamaşırımda ufak çengelli iğne ile tutturulmuş nazar boncukları taşıyorum. Yürürken sürekli içimde bir şeyler patlıyor. Çat çut diye sesler geliyor. Meğersem nazar boncukları kırılıyormuş.
Bu arada cevşenin içindeki duaları ablama yazdırmamın sebebi de şu; bilirsiniz bu cevşenlerin içersinde gözle görülemeyecek küçüklükte Arapça yazılar koyuyorlar. Satıcıya sorsan o dua. Ama işte o öyle olmuyor. Geçtiğimiz günlerde adamın biri yine bir yerden cevşen almış takmış boynuna. Bir gün de merak etmiş. Bunun içinde ne yazıyor, hangi dualar var diye. Tercümana gitmiş tercüme ettirmiş. Sonra bir öğrenmiş ki dua diye taşıdığı kâğıtta aslında Arabistan’da bir nakliye şirketinin reklamı varmış. 😳
Hadi Mizahla Kalın Ahali
Gülşah İslamoğlu
22 YORUMLAR
Hastanede muayene için beklerken okuduğum ve okurken gülmeye engel olamadığım ve herkesin bana tuhaf baktığını kafamı kaldırınca anladığım bir yazı :)) yalnız bu yazıda da yeni sorular için çok malzeme vermişsiniz :))
Teşekkürler hayattaki en güzel şey olan gülümsememizi sağladığınız için 🙂
Gülşah Hanım yazınız harika olmuş. Evli misiniz? 😜😜😜😁😁
Aynı şeyi sormuşuz. :))) Seni damat alacaktım yamuk ağızlı kızıma olmadı yar. Ne öyküler yazdım bu uğurda ama nafile… En çok anladığını söyleyen kişi olarak beni anlamadın ya ben ona yanıyorum :)))
Hey Allahım, babamın dediği gibi “Telefonlar akıllandı, insanlar aptallaştı” 😁
Asosyal oldu insanlar, birlerine hatta kardeşine dokunmaya korkar oldu. Hastanedeki adam gerçekten haklı imiş. Sokakta birine hoşlandığını söyleyemeyen sosyal medyada aslan kesiliyor 😁
Hadi eyvallah 👋
Gülşaaaah,
Biz x acentede çalışıyoruz. Birazdan ofisten seni mesaj yağmuruna tutacağız. Hazır ol!
Sen benim gördüğüm en eğlenceli otelcisin. Seninle 2017 yılında bir kere telefonda konuşmuştuk. O zaman sizin otelle çalışmıyorduk. Ya çok tatlı, sıcak konuşuyordun.
Şimdi kitabını görünce çok değişik oldum.
Tebrik ederim.
Gülşah Hanım ne yazsanız ben gülümsüyorum.
Ne zaman çalışmaya başlıyorsunuz. Umarım çalıştığımız bir otele gidersiniz. Sizinle konuşmak zevkli oluyor.
Gülşah Hanım sizinle ilgili bir anımı anlatacağım:
Bir yaz sezonunda anneme otel rezervasyonu yaptıracağım. Bizim acentede de personel indirimli, haliyle bir fiyat çıkartabildim anneme. (sizin çalıştığınız oteldi) Annem direk oteli arayıp tesadüf sizinle görüşmüş. Sonra bana diyor ki “Sen nasıl acentecisin? Elin kızı daha çok indirim yaptı bana.” Sizin otele gelmişti o sezon.
Sonuç olarak ben şeyi merak ettim Gülşah Hanım. Evli misiniz? :)))
kalp kalp kalp
Sen lütfen evlenmeee Gülşah.
O yamuk gülüşünden de kimse öpmesin.
Eğlenceli, komik, arıza, fırlama otelci…
Kitabınızı okudum. İkincisini bekliyoruz.
Elbet bir gün buluşacağız,
Bu böyle yarım kalmayacak.
Kendine dikkat et, ölme.
Bir gün mutlaka tanışacağız. 🙂
Bu arada, biz takım elbiseyle gezerken, şiirleri yazdığımız kağıtları taşa sarar balkona atardık. Devran çok çabuk dönmüş. Ne zaman türedi bu kadar abazanlar.
Gülşah Hanım, kaleminize sağlık. Sürekli gülerek tamamladım yazınızı okumayı. Benim de muzdarip olduğum konulardan biridir bu gerçekten. İnsanlar artık hiçbir şeye emek vermeden kolayca sahip olmak istiyorlar. Sosyal Medya da bunun için en kolay platform. Teknolojiyi sevmememin nedenlerinden biri de bu sanırım, insan ilişkilerini çok yüzeysel ve biraz da cıvık hale getirmesi 🙂
Sevgiler
Şu lafın beni gülmekten öldürdü:
“Gerçi bu ülkede adalet olsaydı yumurtanın parasını tavuğa verirdik.”
Çok keyifli bir yazı. Okurken hem güldüm hem sinirlendim.
Allah affetsin…
Hahahha o “merhaba” mesajı geldi mi direkt kıllanacaksın; kardeşim cesaret bulup merhaba diyorsan vakit çalma direkt konuya gel :))
Örnek: “merhaba Gülşah Hanım, bugün evli misiniz?” 😁
Tanrımmm, bir ara gelen tüm bu mesajları biriktiriyordum ve cidden yayınlayacaktım bir yazıda.
Cüretlerinden dolayı genelde şok geçirmiyor da değilim. O özgüven bende olsa sanırım ben de Johnny Depp’e DM falan atardım her halde. Herkesin bu kadar ulaşılabilir olduğunu sanmalarına aklım almıyor. Her zaman dediğim gibi “Yolda kolumdan tutup gevezelik yapamıyorsanız, bunu sosyal medyada da yapamazsın.” Kurallar aynı. Neden anlamıyorlar bir türlü çözebilmiş değilim…
Senin ve benim problemimiz ise kaba davranmaktan, kibirli görünmekten çekinmemiz. Ben de ayıp olmasın diye ne zaman cevap versem iki dakika sonra pişman ediyorlar. Gerçekten inanılır gibi değil.
Ben yapamadım ama bence sen bu mesajları bir yazıda topla. Bu sefer sinir krizi geçirmek yerine gülerek okuruz en azından 🙃
Öperim güzellik 😘😘😘
O değil de asıl konumuz neydi bizim? 🙂
Gerçeklerin bu kadar eğlenceli bir üslupla dile getirilmesi 👏🏻👏🏻
Bekar mısınız? :))
Sosyal medyadan gelen sadece “Merhaba” ya da sadece “Bir şey sorabilir miyim?” şeklindeki mesajları çok aptalca buluyorum.
Bir gün bunu arkadaşlara sordum, sizce de aptalca değil mi diye. “Yuoo değil,” dediler.
Nassı değil yaaaa nassı değiiil?
🙂
Tam da bu… Örneğin kadınlar DM attığında “Merhaba”nın ardından ne sormak istiyorlarsa onu da ekliyorlar. Cevabını verdiğinizde de teşekkür edip yazışmayı sonlandırıyorlar. Erkeklerde o “Merhaba” ve türevleri hep yalnız. Zaten ne diyecek arkasından; “Mümkünse sevişebilir miyiz?” mi? 😝
Yani Hülyacım aynı fikirdeyim. Ben de bu tek başına “Merhaba”ların son derece salakça olduğunu düşünüyorum. Neyse derdin söylesene kardeşim 😤
Hahahha o “merhaba” mesajı geldi mi direkt kıllanacaksın; kardeşim cesaret bulup merhaba diyorsan vakit çalma direkt konuya gel :))
Sosyal medyadan gelen sadece “Merhaba” ya da sadece “Bir şey sorabilir miyim?” şeklindeki mesajları çok aptalca buluyorum.
Bir gün bunu arkadaşlara sordum, sizce de aptalca değil mi diye. “Yuoo değil,” dediler.
Nassı değil yaaaa nassı değiiil?
“İlişkisi başladı, ilişkisi bitti” furyası Allah’tan tarihe karıştı da kurtulduk. İnsanların daha çok bilinçlenmesi lazım, çook.