Satır Arası

Dürüstlük

21 Haziran 2019

Yazı: Dürüstlük | Yazan: Nurdan YılmaztürkTüm dünyada ve tabii ki bizim de içinde yaşadığımız toplumda çok önemli görünen ve algılanan bir kavram dürüstlük. Önemli görülür, olmazsa olmaz der bizim toplumumuz dürüstlük için ama “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sözü de aynı toplumun içinde sık söylenen bir sözdür.

İşte bu ikilemdir gerçek dürüstlüğü sergilemenin zor olduğu nokta. Gerçek dürüstlük diyorum çünkü dürüstüm diyen, dürüstlüğün ne kadar önemli olduğu hakkında ahkâmlar kesen bazı insanlar, zaman zaman yalanlara “beyaz” ya da “pembe” sıfatlarını vererek yalancılığı kendilerince meşru hale getirebiliyorlar.

Zararsız (!) Yalanlar

Bazı insanların, “pembe yalan” ya da “beyaz yalan” tarifi, “kimseye zararı olmayan yalanlar yani zararsız yalanlar” şeklinde oluyor; ya da “iyi bir amaç için yalan söylemek” oluyor. Bu yalanlar, kısa vadede, zararsız hatta faydalı bile görünse de, uzun vadede kesinlikle zararlıdır.

İnsan Yaradılışının Normali Dürüst Olmaktır.

Yapılan tüm araştırmalar, insanların, doğru söylediklerinde, çok daha verimli çalışabildiğini, beynin daha iyi ve üretici olarak çalıştığını ispatlamıştır. Küçük de olsa, beyaz da olsa, her yalan insanı verimsizleştirir ve köreltir, strese sokar, öfkeli yapar. Bu da arkasına saklanılan zararsız yalan kavramını tamamen çürütür.

Neden Yalan Söylenir?

Evet, yalan söylemek insan yaratılışına ters olabilir ama, bazen de dış etkiler, bu yaradılışı zorlayabiliyor. Aile baskısı ve katı disiplin de bu etkilerin başında geliyor. Gereksiz katılıklar sonucu, genellikle ergenlik çağında, gençler sıkışmışlık hissinden dolayı yalan söylemek zorunda kalıyorlar.

Disiplin kötü bir şey değildir ama güçlünün güçsüze, üstün alta uyguladığı katı disiplin, insanları yalana teşvik eder ki bu gibi durumlarda aslında, yalanı söyleyen kadar, söyleten de dürüst olmamakla suçlanmalıdır.

Çocuklarda Yalan

Çocuklar, 5-6 yaşlarına kadar, kendilerince yalan söyleyebilirler. Bunlar normal karşılanabilir ama yalanlarına gülmek, yalanlarıyla övünürcesine onların yanında konuşmak, ya da tam tersini yaparak “yalan söylüyorsun!” şeklinde sert tepki vermek, yalanın kişiliğe yerleşmesine, dolayısıyla, sözüne güvenilmez insan yetiştirilmesine kapı açar. Çocuğa, şakayla ve yumuşak bir ses tonuyla, sözlerine inanılmadığı belirtilmeli ve kızmadan sözün doğrusu söylenmelidir. Bu tavırlarla çocuk yalan konuşmanın yanlışlığını içselleştirir, ve yalan konuşmaktan vazgeçmeye başlar.

Tam Dürüstlük

Bunun yanında şu da net anlaşılmalıdır ki dürüstlük sadece yalan söylememek değildir. Dürüstlük, insanların hayata karşı kendi değerleri ile durabilmesidir. İnsanlara başkalarının düşünce ve duygularına göre değil, kendi duyguları doğrultusunda tavır alabilmektir.

Toplumsal çevre ya da aile tarafından belirlenmiş kalıba sokulmak için yetiştirilmemiş, çevrenin bir kopyası olmaya zorlanmamış insanlar, kendi değerlerinin daha çok farkına varırlar ve duruşlarını kimseye karşı değiştirmezler. Sözleri de, tavırları da, davranışları da her zaman tam anlamıyla nettir, yalansızdır. Yapmacık olamazlar. Her ne kadar “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarları”ı bilseler de, hayatın sadece dokuz köyden ibaret olmadığının farkındalardır.

Yeni köyleri keşfedebilmek ve dürüstlüğün huzuruyla yaşayabilmek dileği ile…

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan