Yunan Mitolojisi

5 İnsanlık Çağı

19 Haziran 2023

Yazı: Yunan Mitolojisi | 5 İnsanlık Çağı | Yazan: Didem Çelebi Özkan


5 İnsanlık Çağı: Altın, Gümüş, Bronz, Kahramanlık ve Demir

 

İndeks

Yaratılış | Bölüm 1
Zeus’un Kardeşlerini Kurtarışı | Bölüm 2
Titanomahia | Titanlar ve Tanrıların Savaşı | Bölüm 3
5 İnsanlık Çağı | Bölüm 4
Prometheus | Bölüm 5
Pandora | Bölüm 6

 
Mitoloji köşesinin ilk yazısı Yaratılış‘ta Yunan mitolojisinin, insanlık tarihini beş çağa ayırdığından ve bu çağlardan ilki olan Altın Çağ‘dan bahsetmiştim. Bu yazıda bu çağlar üzerinde biraz daha detaylı duracağız.

Romalı şair Ovidius1 (MÖ 43 – MS 17) insanlık tarihini daha sonraları dörde ayıracak olsa da biz burada Yunan şiirinin babası Hesiodos’un2 (MÖ 750-650’li yıllar diye tahmin ediliyor) İşler ve Günler adlı eserinde bahsettiği şekliyle -5 çağ olarak- inceleyeceğiz.

5 İnsanlık Çağı: Altın Çağ, Gümüş Çağı, Bronz (Tunç ya da Bakır) Çağı, Kahramanlık Çağı ve Hesiodos’un yaşadığı zamanı da kapsayan Demir Çağı.

 

5 İnsanlık Çağı

 

1.) Altın Çağ

Altın Çağ boyunca evrenin, tanrıların ve insanların hükümdarı Titan Kronos’tur.

Kronos’un yarattığı ilk insanlar sadece erkektir ve tanrılarla uyum içinde yaşarlar. Kolaylıkla bol miktarda yiyeceğe doğadan ulaşabildiklerinden ne aralarında bir rekabet söz konusudur ne de çalışmak zorundadırlar.

Mevsim hep bahardır. Ne üşürler ne de sıcaktan bunalırlar.

Bu çağ insanları hiç hastalanmaz ya da yaşlanmazlar; yürekleri keder nedir bilmez. Oldukça uzun olan ömürleri sona erdiğinde ise ölüm hiç acı vermeden uykularında gelir onlara.

Çağın ilginç bir ayrıntısı da bu dönem hayvanların insan sesiyle konuşuyor olması.

Altın Çağ ütopik bir yaşam sunuyor olsa da bir kişi oldukça korku içinde yaşamaktadır. Çağın hükümdarı Kronos; tıpkı kendisinin babasını tahtan indirdiği gibi çocuklarından birinin onu devireceği kehaneti yüzünden sürekli dehşet içindedir. Bu büyük korkunun, doğan her çocuğunu yutmasına neden olduğundan Yaratılış bölümünde bahsetmiştim. “Zeus’un Kardeşlerini Kurtarışı“nın nasıl gerçekleştiğini ise ikinci bölümde okumuştunuz. Bu kardeşlerin, babaları Kronos ve beraberindeki titanlara savaş açtığını ve on yıl süren bu savaşı kazandıklarını da Titanomahia | Titanlar ve Tanrıların Savaşı bölümünden hatırlayacaksınızdır.

Titanomahia’yı Olimposlu tanrıların kazanması ile Altın Çağ sona erer. Bu çağın insanları tamamen yok olmaz, insanları koruyan ruhlar olurlar.
 


2.) Gümüş Çağı

Gümüş Çağı’ndan itibaren evrenin hükümdarı ve tanrıların tanrısı Zeus’tur.

Bu çağda yaratılan insanlar 100 yıl süreyle çocukluk evresinde kalır, oldukça kısa olan yetişkinlik evrelerinin ardından da ölürler.

Zeus önce Altın Çağ’a hâkim mevsim olan baharı kısaltır, yılı dört mevsime ayırır. İnsanlar, Olimpos’ta tanrılarla birlikte yaşasalar da artık mevsim daima bahar olmadığından sığınacak evlere ihtiyaç duyarlar. Doğa, Altın Çağ’da olduğu gibi kendiliğinden de beslemez onları; ilk tahıl tohumlarını bu çağda toprağa atar insanlar.

Gümüş Çağı insanları, Altın Çağ insanları gibi asil değildir; devamlı birbirlerine zulmeder, tanrıları gerektiği gibi de onurlandırmazlar. Sonunda Zeus bu insanların küstahlığına öfkelenir ve onları bir tufanla yok eder. Zeus’un tufanla insan soyunu yok etme alışkanlığı işte bu Ogygian Tufanı ile başlar 😉
 


🌟 Yunan mitolojisine göre dünyayı fiilen sarsan üç ana tufan olmuştur: Ogygian, Deukalion ve Dardanus. Bu tufanlardan bir başka yazıda daha detaylı bahsedeceğim. Semavi Dinlerdeki Nuh ve Mezopotamyalı muadili Utnapiştim efsaneleri ile benzerliklerinden dolayı oldukça ilginç bulacağınıza eminim.


 
Gümüş Çağı’nın insanları tufanla yeraltına gönderildikten sonra “Hades’in Kutsanmış Ruhları” olarak anılırlar.
 

3.) Bronz Çağı

Bronz Çağı İnsanı | Yunan Mitolojisi

 
Tunç adamlar güçlü ve savaşçıdır; tunçtan silahları, zırhları, hatta tunçtan evleri vardır.

Olimpos’ta sıkılan Zeus, bir süre sonra üçüncü nesil insanları, mızrak yapımında kullanılan ve sert bir ağaç olan dişbudak ağaçlarından yaratır. Bu insanlar seleflerine göre daha katı mizaçlı, korkunç güçlü, silah kullanmaya hazır kişilerdir. Üstelik şiddeti ve savaşmayı da severler.

Henüz demir olmadığı için bu insanların zırhları, silahları ve diğer aletleri bronzdandır (tunçtandır). Ares’in (Savaş Tanrısı | Roma mitolojisindeki adı; Mars) yıkıcı işlerine tapan bu insanların ekmek yerine et yemeyi tercih ettikleri, hatta hemcinslerinin kalbini yedikleri rivayet edilir.

Bazı anlatılarda kendi kendilerini yok ettikleri söylense de genel kabul Zeus’un bu yamyam insanlardan da hiç hoşlanmadığı ve onları Deukalion Tufanı ile yok ettiği yönündedir. Tufana ismini veren Deukalion ve Pirra’nın (Pyrrha) hikayesi ise başka bir yazının konusu 😉

 


🌟 Deukalion Tufanı, Titan Prometheus ile de bağlantılıdır. Tufanlardan bahsedeceğim yazıda oldukça detaylı anlatacağım bu afeti.

Tufanlar yazısından da önce Pandora’nın yaratılışını anlatmalıyım sizlere. Hesiodos’un eserlerinde mitler kronolojik bir sıraya göre dizilmemiş olsa da Pandora’nın yaratılışının, Gümüş Çağı’ndan sonraya -Bronz Çağı’na- yerleşebileceğini düşünüyorum. Bu yüzden bir sonraki yazıda “İlk Kadın Pandora”yı ve onun gizemli kutusunu anlatmayı planlıyorum.


 
Bronz Çağı insanlarının ruhları, bir daha gün ışığı görmemek üzere sonsuza dek kalacakları yeraltı dünyasına gönderilir.
 

4.) Kahramanlık Çağı

“5 İnsanlık Çağı”nın dördüncüsünde, Zeus, Bronz Çağı insanlarından daha soylu, daha erdemli ve tanrılara saygılı kahramanları yaratır. Bunların arasında “Yarı Tanrılar” denilen ilahi niteliklere sahip kişiler de vardır.

Yunan mitolojisinin en bilinen efsaneleri işte bu çağa aittir. Truva Savaşı örneğin bu dönemde geçen bir mittir. Gerçi bu yarı tanrıların birçoğu ölür. Kahramanca ölenlerin ruhları Elysion’da3 dinlenir. Başlarında ise Zeus’un zincirlerinden azat ettiği Kronos vardır.

Kutsanmışlar Adası Elysion için Hades’in “Cennet” bölümü diyebiliriz sanırım 😉

Yaptıkları yüzyıllar boyunca anlatılacak olan büyük savaşçıların ve yarı tanrıların yaşadığı Kahramanlar Çağı‘nın ne zaman bittiğini belirlemek çok da kolay değildir. Odysseus’un4 İthaka’ya5 döndüğü zamanı ve Truva Savaşı’ndan sonraki nesli de içine aldıktan sonra bittiğini söylemek mantığa en uygun olan gibi.

Bu çağa ait en önemli efsanelerden biri Truva Savaşı iken diğeri de bu savaş öncesinde altın postu ele geçirmek üzere sefere çıkan kahramanların maceralarının anlatıldığı Argonaut Seferi‘dir.
 


🌟 Bu iki büyük miti de oldukça detaylı anlatacağım sizlere. Truva Savaşı’nı makaleden ziyade kitap uzunluğunda yazmayı planlıyorum hatta 😉 Çoğunu da yazmıştım fakat sonra mitoloji köşesini Truva ile başlatmak yerine ilk önce o ana kadar olanlardan bahsetmeyi daha doğru buldum ve işte şimdi o olayları okuyorsunuz 😁


 

Herakles ve Hidra | Yunan Mitolojisi


Herakles ve Hidra 6

Bu çağın önemli birkaç kahramanı analım:

Perseus
Herakles (Hercules/Herkül)
Akhilleus (Aşil)
Hektor
Jason
Orpheus
Theseus

Tanrı soyundan gelen bu kahramanlar arasında, dönem vazolarının üzerinde de sıklıkla maceraları resmedilmiş olan Herakles size en tanıdık gelen isim olmuştur şüphesiz. Oysa Cadmus, Perseus ve Bellerophon; Herakles’in günlerinden çok önce “En Büyük Yunan Kahramanları” ve “Canavar Avcıları” olarak görülüyorlardı.
 


🌟 Perseus’un Floransa’nın Piazza della Signoria’daki heykelini biliyor olabilirsiniz. Bir elinde kılıcı, diğerinde Medusa’nın kestiği başıyla tasvir edilmiştir yarı tanrı.
 
Medusa miti, Yunan mitolojisinde beni en çok yaralayan efsanelerden biridir. Her düşündüğümde Medusa’ya üzülmekten kendimi alamıyorum. Bir an önce bu giriş yazılarını bitirip sizlere bu mitleri anlatmak istiyorum. Bu ara notlarla yazıları da iyice uzatıyorum ama 😂🙈 idare edin lütfen.


 
Her ölen kahraman Elysion’a gitmez. Herakles örneğin, öldükten sonra tanrı olur ve Olimpos’ta yaşamaya başlar.
 

5.) Demir Çağı

Gelelim Hesiodos’un kendisinin de içinde yaşadığını söylediği çağa. 5 İnsanlık Çağı‘nın sonucusunu şu şekilde tanımlıyor Hesiodos: Issızlık, yıkım ve acı çağı.

Tüm kötülükler bu aşağılık çağda fışkırır. İnsanlar çalışmaktan ve kederden dolayı asla dinlenemezler. Alçakgönüllülük, doğruluk ve inanç dünyayı terk etmiştir. Bu erdemlerin yerini hileler, entrikalar, tuzaklar, şiddet ve dizginlenemeyen çıkar düşkünlüğü almıştır.

Eskiden ortak mülkiyet olan yeryüzü, artık sınır çizgileriyle bölünmüştür. İnsanlar tarlalardan, yalnızca yüzeylerinden sağladıkları besinleri değil, aynı zamanda dünyanın derinliklerinde olanı da talep etmektedir; tanrılar tarafından gömülen ve saklanan zenginliği gün ışığına çıkarmak istemektedirler.

Bu çağla birlikte sadece sert demiri değil, demirden bile beter olan altını bulur insanlar. Ve her ikisinden dolayı da savaşlar çıkar. İnsanlar yağmayla yaşamaya başlarlar.

Misafir ev sahibine güvenemez, kardeşler arasındaki sevgi seyrekleşir. Koca, karısının ölümüne; o da kocasının ölümüne özlem duymaya başlar. Dindarlık biter.

Hesiodos’a göre tanrılar sonunda insanları terk edecek, insanlar da kendilerini yok edecektir.

2700 yıl önce de insanlık pek farklı değilmiş anlaşılan 😉
 


 

Ovidius’a Göre Çağlar

Ovidius’un çağları beşe değil dörde ayırdığından bahsetmiştim yazının başında. Romalı şairin de bu çağları nasıl tanımladığını kısaca yazıp Yunan mitolojisinin “5 İnsanlık Çağı” bölümünü bitiriyorum.

Kahramanlık Çağı’nı tamamen göz ardı eder Ovidius. Altın Çağ’da, insanlar uzaklara seyahat edemez ve dünyayı keşfedemezler. Gümüş Çağı’nda Jüpiter (Zeus’un Roma’daki karşılığı) mevsim değişikliğini ve insanlara tarım sanatını sunar. Tunç Çağı’na savaş damgasını vururken Demir Çağı’nda insanlar yalnızca savaşçı değil, aynı zamanda dinsiz ve vefasızdır.
 


 
Beşinci bölüm Prometheus’da buluşana kadar hoşça kalın 😁
 
 

Devamı için tıklayınız.

 
 

Açıklamalar:

  1. Ovidius: Publius Ovidius Naso (20 Mart MÖ 43, Sulmona – MS 17, Constanţa (bugün Köstence)) Romalı şair. Genelde aşk, terkedilmiş kadınlar ve mitolojik temalı şiirler yazan Naso, Publius Vergilius Maro ve Horatius ile beraber, Latin edebiyatının üç kanonik şairinden biriydi. Genelde hüzün beyitlerinin en büyük hocası olarak kabul ediliyordu. Şiirleri, orta çağ’ın sonuna kadar Avrupa sanatı ve edebiyatını önemli ölçüde etkilemiştir. – Vikipedi    ⇡⇡⇡
  2.  

     
  3. Hesiodos: Yunan didaktik şiirinin babası olarak bilinen, bilim insanlarınca MÖ 750-650’li yıllarda aktif olduğu düşünülen ünlü ozan. Theogonia‘da Hesiodos Yunan inanışını bir anlamda standart bir hale getirmiştir. Konusu genel olarak evrenin, dünyanın ve Tanrıların kökeni, varoluşları olan eser yunan tanrıları hakkında çok fazla bilgi vermekte ve bugün bile bir başvuru eseri niteliği taşımaktadır. – Vikipedi    ⇡⇡⇡
  4.  

     
  5. Elysion: Elysion Çayırları, Elysion Ovaları olarak geçen yeraltı dünyasına ait bir yer. Kahramanlık gösteren ve erdem sahibi her ölümlünün gideceği yerdir. Homeros’a göre Okeanos Irmağı’nın kıyısında ve yeryüzünün bir ucunda bulunan ruhların son olarak varacağı bir ödüllendirme yeridir. – Vikipedi    ⇡⇡⇡
  6.  

     
  7. Odysseus: İthaka’nın efsanevi Yunan kralı ve Homeros’un epik şiirinin kahramanıdır. Laërtes ve Anticlea’nın oğlu, Penelope’nin kocası ve Telemachus ve Acusilaus’un babasıdır.
     
    Odysseus entelektüel parlaklığı, kurnazlığı ve çok yönlülüğü ile ünlüdür ve bu nedenle “Kurnaz Odysseus” sıfatıyla bilinir. En çok, on yıl süren Truva Savaşı’ndan sonra on olaylı yılını alan nostos veya “eve dönüş” ile ünlüdür. – Wikipedia    ⇡⇡⇡
  8.  

     
  9. İthaka: Antik Yunanistan’ın en ünlü mitlerinden “İlyada” ve “Odysseia”da (Odesa) Odysseus’un hükümdarlığında, İyon Denizi’nde bir adadı İthaka.
     
    Homeros, dağlık olmasına ve Kefalonya adasının daha da batıda olmasına rağmen burayı “alçakta” ve “en batıda” olarak tanımlar. Bazı akademisyenler, Homeros’un İthaka’sının günümüzün İthaka’sı olmadığını, daha çok yakınlardaki bir ada olduğunu iddia ediyor. – Greek Mythology    ⇡⇡⇡
  10.  

     
  11. Hidra: Argolis antik şehrinde, Lerna bataklıklarında yaşayan çok başlı bir canavarın adıdır. Hydra’nın nefesi bir insanı öldürecek kadar zehirliydi. Bu canavarın öldürülmesi Herkül’ün on iki görevi arasında 2. sırada yer alan vazifedir. Babası Typhon ve annesi canavarların tanrıçası Ehidna (bazı kaynaklarda annesi Styx) olan Hidra’nın Lerna gölündeki yuvası, ölümden sonraki dünya ile insanların dünyası arasındaki kapının tam ağzında yer almakta olup, Hidra ise bu kapının bekçiliği görevini üstlenmekteydi. Hidra’nın öldürülmesinin çok zor olmasının sebebi kesilen her bir başın yerine iki tanesinin çıkmasıydı. – Vikipedi    ⇡⇡⇡
  12.  

     

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Metin Çoban 19 Haziran 2023 at 09:14

    Bu bölüm çok güzel. Artık mitolojik tanrıların soyağacı bitti. Biz sefil okurlar daha iyi anlamaya başladık. Bu makaleler ileride yazı olursa, ilk bölüm bunu yazıp sonra Tanrı adlarına girmek daha iyi olabilir gibi geldi bana.
     
    Semavi dinlerin tanrısı, bu tanrılardan hiç feyz almamış; bak 2700—5000 yıl öncesine ne çekmiş o zamanın tanrıları, neden insanı yaratırsın ki? Bütün gün başına dert: “Kardeş kardeşi öldürdü mü?”, “Nerede savaş çıktı?”, “Kıtlık çıktı mı?”, “Doğal afet var mı?”, “Kaç kadın türbansız geziyor?” Zor iş bu insanlarla uğraşmak. Gerçekten tanrının derdi ne anlamadım. Altın Çağ süperdi, her zaman Maldivler havası 29-30 derece. 😃 Tahtadan, çamurdan insan yaratmanın ne anlamı var?
     
    Bizleri eğittiğin için ve bu uğurda daha da çaba harcayacağın için müteşekkiriz sana Didem. 🙏🏾

    • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 19 Haziran 2023 at 09:49

      Çok mutlu oldum yorumunu görünce, çok teşekkür ederim ☺️🤗
       
      Yazıları sıralama konusunu dün ben de düşündüm. Doğru sırlama bu olsa da özellikle ilk bölümdeki bombardıman okuru biraz yorabilir. Sadece burası için yazıyor olsaydım kendi okurumuza olan güvenimden çok da tedirgin olmazdım fakat Pandora bölümünden sonra bu yazıları birkaç yayınevine yollamayı planlıyorum. Yayınevlerindeki editörlerin ilk bölümden canlarına okursam okumaktan vazgeçerler mi acaba diye düşündüm dün.
       
      Basmak isteyecek bir yayınevi olacak mı bilmiyorum ama ben Türkçeye Yunan mitolojisi ansiklopedisi hazırlamaya devam edeceğim. Bir gün değerinin bilineceğine şüphem yok 😁 Ayrıca yazarken hem çok eğleniyorum hem de derinlemesine araştırdığımdan çok daha fazla bilgi sahibi oluyorum 😁
       
      Desteğin için de çoooook teşekkür ederim 🙏🏻💙

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan