Dağların ardında süzülen gölgem,
hangi bulut ile tamamlıyor boşluğunu,
ismim hangi dudaklarda geziyor
nerelerde alıyor soluğunu
bilmek ister miydim, bilmiyorum.
Keman mı çalıyor zihnime birileri
koşuşturup duruyor içimde kimileri sürekli
bundan mıdır sağır kesildiğim gürültülü sessizlik
oysa ruhumu kaybettirirdi sanıyorum bensizlik.
Şimdi hangi denizde yüzüyor ruhum
feleğin neresinde süzülüyor keyiflice…
ruhum şimdi hangi kaleme mürekkep
hangi yürekten dökülen kan, leke leke…
Bi’ tebessümün gamzesinde saklanıyor olmalı ruhum
hangi zalime haykırıyor sessizlik içinde: durun!
hangi diyarlara kanat çırpıyor kararlılık ile
hangi sahilde sohbet ediyor su ile
bilmek ister miydim, bilmiyorum.
İçimdeki küçük kızın kahkahası,
hangi göğün şimşeği?
bu küçük kız hangi yola atlıyor, topunun peşine
nerenin çimlerine uzanmış dinleniyor şimdi
hangi yıldız yakaladı, bu küçük kızın bakışlarını
bu kız hangi dizeye oturdu, sallıyor ayaklarını
bilmek ister miydim, bilmiyorum.
Pınar Sude Genç
11 YORUMLAR
Ruhum şimdi hangi kaleme mürekkep
Yorum yapılabilir mi bu şiire emin değilim.
Mürekkebim bitti sandığımda, kalemi sallamak gerektiğini öğreten şair teyzem (: <3
O kadar genç, o kadar naif ama dupduru bir samimiyette ve o kadar sağlam basıyor ki bu şiir Sude’cim, ilk okuduğum andan itibaren bende sürekli okuma isteği uyandırdı. Tebrik ediyorum seni canım❤
Çok çok çok teşekkür ederim. Beğenmene gerçekten çok sevindim Beril ablacım. <3
İçindeki küçük kızın yeteneği, bizim göklerimizin şimşeği. Hem de öyle kuvvetli ve parlak ki.. Tebrikler Sudecim. Çok başarılı.
Çok teşekkür ederim Gökçe ablacım! Öykülerini hayranlıkla okuduğum bir yazardan bunları duymak beni gerçekten çok mutlu etti. <3
Ahhh benim canım Sudem; Nurdan sana küçük Nilgün Marmara derken ne kadar da haklıymış 😉 Onun, hatta Sylvia Plath’ın ruhu ve yeteneği var sende. Gel gör ki bu da bazen beni korkutuyor. Bu dünyayı bu kadar derin hissetmek, bu gencecik omuzlar için ağır gelecek diye endişe ediyorum.
Sen benim gururumsun biliyorsun. Öyle basit ki benim için senin on, on beş sene sonraki halini tahayyül etmek. O zaman gururla söyleyeceğim; “Onu daha 14 yaşında ben keşfettim” diye 😉
Devam güzellik, aynen böyle, devam…
Canım, canım Didem ablacım.. Nilgün Marmara ve Sylvia Plath, benim çok büyülenerek okuduğum iki şair. Onlar kadar başarılı olabilir miyim bilmiyorum ama şiirlerimin onların ruhunu anımsatıyor olması da benim için gerçekten çok büyük mutluluk. Öncelikle bu güzel sözlerin için teşekkür ederim. <3
Şair, bir şiir yazar evet ama o şiir okundukça bin şiir olur, herkesin zihninde farklı bir şiire dönüşür. Şiirde kapalılık da bu yüzden çok hoşuma gider benim. Fakat sen “bilmek ister miydim, bilmiyorum” dizesinin sırrını yakalamışsın. (: Her şeyi çok derinden hissetmek, belki bilmem gerekenden fazlasını bilmek biraz yorucu evet. O güzel şairlere tadında benzeyeyim yeter diyorum o yüzden (:
Defalarca söylediğim gibi yine tüm kalbimle söylüyorum, seni gerçekten çok çok çok seviyorum!
“Tadında” 😁😁👍🏻
Ben de seni çok çok çok seviyorum!
🤗❤️🤗
Şimdi hangi denizde yüzüyor ruhum
feleğin neresinde süzülüyor keyiflice…
ruhum şimdi hangi kaleme mürekkep
hangi yürekten dökülen kan, leke leke…
Bir şiirin ya da bir düz yazının içinde kendine rastlamak bazen çok hoş bazen de acı verici. Ben de senin yaşlarındayken senin yazdıklarına benzer şeyler yazardım ama yukarıdaki dörtlük senden yaşça çok büyük bir kadının iç söylenmeleri. Evet, bu kadarını bilmeni istemezdim sanırım. Var mı bir yolu bilmiyorum ama piano piano küçüğüm. Bu duygular sana ileride daha çok lazım olacak.
Eline, aklına, içinden gelen sesine sağlık.
Sevgiler
“Evet, bu kadarını bilmeni istemezdim sanırım. Var mı bir yolu bilmiyorum ama piano piano küçüğüm.”
Katılıyorum ama var mı bir yolu ben de bilmiyorum (: Böyle ara sıra şiir akıtıyorum, içimde koşuşturan kişiler yavaşlıyor. Akıtıyorum diyorum çünkü gerçekten ben yazmak için uğraşmıyorum, şiir kendisi içimden akıyor.
Ayrıca Seda ablacım senin yazılarının da hayranı olduğumu söyleyebilirim sanırım (: O yüzden senin yorumun da beni çok mutlu etti.
Sevgiler