Hep çok konuşasım var sana. Mesela, yaz mevsimini sevmememi. Kışın bile gidecek kadar yüzmeyi sevdiğimi. En sevdiğim rengin mavi olduğunu ama en çok siyah giyindiğimi. Küçük bi’ çocuk görünce tebessüm ettiğimi, bağıran anneler görünce çok sinirlendiğimi. Gülleri çok klasik bulduğumu aqma bir sürü kaktüsüm…
Gülüşlerimi avuçlarında biriktiren sensin, fikirlerimin ardında gizlenen sen. Kelimelerimi şiir eden sensin. Sensin, ezbere bildiğim tek şiirim. Ve bir sen duyarsın dizelerimde titreyen sesimi ki sensin konuşmamın müsebbibi, bir tek sen. Çünkü sensin içimdeki tüm seslerin ezgisi, tüm notaların koştuğu o parça sensin.…
Sessiz çığlıklar atıyorum ve sesim yankılanıyor kayalıklarda. Yüreğimden bir parça kesiliyor keskin bi’ bıçakla parça parça eksiliyorum zamanla. Kan lekeleri işliyor ruhuma damla damla ve sen görmüyorsun. Sana susuyorum her zamanki gibi, susuzluktan tükeniyorum sanki. Her çiçek bir gün solar nasıl olsa, değil mi?…
Bir şiir bıraksam sana. Hecelerim dolaşsa kitaplarında. Sözlerim, göz bebeklerine otursa. Ve ben kendimi görsem, gözlerine baktığımda...…
Dağların ardında süzülen gölgem, hangi bulut ile tamamlıyor boşluğunu, ismim hangi dudaklarda geziyor nerelerde alıyor soluğunu bilmek ister miydim, bilmiyorum. Keman mı çalıyor zihnime birileri koşuşturup duruyor içimde kimileri sürekli bundan mıdır sağır kesildiğim gürültülü sessizlik oysa ruhumu kaybettirirdi sanıyorum bensizlik. Şimdi hangi denizde…
Hırçın dalgaların vurduğu bir kumsal üzerinde Kalbimin üzerinden karanlığın çekildiği Şiire benzer gecelerde sevdim seni. Ey kelimelerimin ardında gizlenmiş Gönlümdeki bi’ katre sevincin müellifi! Düşlemenin ayn-ı visal olduğunu fark ettiğim, Ferfecir gecelerde sevdim seni. Ervahı düşünürken kaybolduğum, Sonra da kendimi hep sende bulduğum Lem’alı…
Sevemiyorum Kimseyi Gelme buraya. Benim bahçem biraz serin, biraz dağınık Sanıyorum biraz da karanlık; Ferfecir yüzün gölgelenir buralarda. Kim bilir nice güzelliklere mihmandarsın sen, Ben de kendi hayatımın müellifiyim Pek mahiyet bekleme benden, Melâl içinde zayi olursun. Pür-kusur beklerken seni, Gelme derken bile Düşünür,…
Varım 01.01.2020 Ruhumu inceden kemiren bir endişe Sorularım var yönelen, geleceğe Anlayabiliyorum sanırım İsmet Özel’i Ben de kaldırtamıyorum içimdeki şüpheyi. Düşüncelerim var, zihnimde yer edinen Dilimden dökülemeden boşluğa düşen. Diyorlar ki, İçindeki kötümseri susturmayı dene. Susturmak kolay da sanki Fısıltısı damarlarıma dayanan o sesi.…
Bazen Mesela bazen öyle yaşam doluyorum ki, Umudumla yükseliyorum göğe. Elimi uzatsam dokunacağım yıldızlara. Başımı çevirsem, sıcak sıcak baktığım yere doğacak güneş. Bir nefes alsam gözlerimi kapayıp, esip geçecek rüzgar. Çiçekler güzel kokularını armağan edecek, Ben bir çiçeğin kokusu ile sarhoş oldum diye. Mesela…
* Yazıyı yazarının sesinden dinlemek için alttaki ses dosyasını tıklayabilirsiniz. *Yazarın Notu: Fonda çalan müzik Melik Alperen’in “Suçsuz Piyanist” adlı eseridir. Her şey yolunda gider Soranlar olur “Nasıl gidiyor, n’aber?” İçten bi’ gülümseme ortaya çıkar önce Her şey olması gerektiği gibi der Dudaklarınız ile…