Satır Arası

Kendine Vakit Ayırmak

13 Kasım 2020

Yazı: Kendine Vakit Ayırmak | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Kişisel gelişim çılgınlığının moda söylemlerinden biri de “anda kalmak“. En büyük tavsiyelerden biri; “Kendini iyi hissedebilmek için anda kal!”

“Nasıl anda kalınır?” sorusunun cevabı ise herkese göre değişiyor. Ama herkesin ortak bir cevabı var. “Hayatta hem başarılı ve hem mutlu olmak için kendine vakit ayırmak çok önemlidir” sözü kalıptan çıkmışçasına herkesin ağzından çıkıveriyor.

Gerçekten kendine vakit ayırmak ne demektir?

Hiçbir şey yapmadan, kendini dinleyerek, kendine odaklanarak öylece kalmak mı? Hobilerine odaklanmak mı? Spor yapmak mı? Arkadaşlarla vakit geçirmek mi?

Bunların hepsi önemli, hepsi insana kendini iyi hissettirecek eylemler. Herkesin kendi yapısına göre, kişiden kişiye değişecek tercihler. Yaşamı çok yoğun, sorumlulukları çok ağır, hayatı çok koşuşturmalı olan birçok insan var çağımızda. Tüm bunların arasında nefes alacak alana herkesin ihtiyacı var elbette ama bu alanı, genelleme yaparak “bunu yapmak daha iyidir, şu her zaman işe yarar” gibi kesin söylemler ile sınırlamak doğru değildir. Herkes kendine ayıracağı vakitte ne yapmak istediğini kendi tayin eder. Kalabalıktan hoşlanan sosyalleşerek iyi hisseder, yalnız kalmak isteyen yalnız başına vakit geçirerek iyi hisseder. Fakat seçenekler arasından doğru seçimler yapmak için hayatta uygulanmış örneklere göz atmak faydalı olabilir.

Başarılı ve Mutlu İnsanlar

Dünyada başarılı ve mutlu olan insanların yaşam tarzlarına bakıldığı zaman görülen bazı ortak noktalar var. Hepsi gerçekten çok uzun ve ciddi çalışarak başarının tesadüf olmadığını ispatlıyorlar. Daha sonra da kitap okumanın başarı ve huzur için büyüsünün tartışılmazlığını gösteriyorlar. Kitap okumak ufku genişlettiği için iş hayatında artı puan oluyor, hayal gücünün etkisini canlı tuttuğu için ise mutluluğu tetikliyor.

Bunun dışında sosyal medyayı hemen hemen hepsi kullanıyor fakat seçici davranıyorlar. Kendilerine ya da başkalarına katkısı olmayan hiçbir şeyle vakit harcamıyorlar.

Spor ise neredeyse tamamının ortak özelliği. Haftada ortalama 4-6 saatlerini spora ayırıyorlar.

Kendilerine Vakit Ayırdıkları Halde İç Huzuru Bulamayanlar

Tüm bu örnekleri kendi hayatlarına uyarlayarak kendilerine ve sevdikleri eylemlere vakit ayırdıkları halde tam olarak huzurlu olamayan insanlar da çok. “Ne yaparsam yapayım kafamı tam rahatlatamıyorum, iç huzuru yakalayamıyorum” diyenler var. Bazı insanlara hiçbir şey yetmiyor ve tam olarak kendilerini mutlu hissedemiyorlar. Hep bir şeyleri eksikmiş gibi hissediyorlar.

İşte bu nokta, bana göre insanın kendine ayırdığı vaktin niteliği ve niceliğinden çok, yaptığı işte yeterli hissetmesi ya da hayatta sorumlu olduğu rolleri oynarken gösterdiği performans ile ilintili.

Çalışmasının niteliği ve etkinliği ile tatmin olamayan bireyin kendine özel olarak ayırdığı vakti de etkin geçmiyor. Çünkü boş vaktini güzel değerlendirmek isterken, kendini iyi hissedecek güzel şeyler yaparken bile aklı hep yarım kaldığını ya da hakkını veremediğini düşündüğü sorumluluklarında kalıyor. İşte bu yüzden “anda kalamıyor” ve iyi hissedemiyor. Kendine ayırdığı vakti bitince tekrar işine döndüğünde de gerekli enerjiyi toplayamamış olduğundan işine odaklanması ve işinden keyif alması imkansız hale geliyor. Böylece hayat kısır bir döngü içine giriyor. Bu döngüde de ne başarı ne de mutluluk barınıyor.

Sorumluluklarının hakkını yeterince veremeden ve yeterince etkin çalışmadan, hiçbir güzel etkinlik farkındalığı yüksek bir insanı mutlu etmez. Başarılı ve mutlu insanın gerçek formülü burada saklıdır. Bu yüzden motivasyon ve odaklanma hayatın kilit noktalarıdır. Zaman zaman bu kavramların uygulanmasında kesintiler yaşanabilir ama yaşamda ufak dokunuşlarla kolayca geri kazanılabilen özelliklerdir bunlar.

Ne iş yaparsak yapalım, sorumluluk hayata bağlayan bir şeydir. Sorumlulukları yerine getirdikten sonraki huzur eşliğinde kendine vakit ayırmak ise gerçek doyumlu hayattır.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

3 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 13 Kasım 2020 at 19:20

    Ne güzel bir yazıydı. Okumayı bitirdiğimde karar verdim: Ben gerçekten mutlu bir insanım 😝
     
    Şimdi bu son derece itici gelmiş olabilir, o yüzden açıklayayım 😉 Bugün mutlu bir insanım ama bundan sadece beş yıl önce depresyonun dibinde sürünüyordum. Bu yazının anlattığı birçok şeyi yapıp, hayatın her alanında içsel huzuru yakaladığımda mutluluğa da ulaştım.
     
    Anlattığın, yazdığın her konunun birilerine ışık olduğuna eminim Nalancım. Bana daima olduğu kesin 😉

    • Yanıtla Nalan Erpolat 16 Kasım 2020 at 13:22

      Didemcimmm, evet mutluluk da mutsuzluk da depresyon da insana ve yaşama dair. Önemli olan farkındalık gücü ve olumsuzdan olumluya geçiş yöntemleri. Ve sen hayata tutunmayı çok iyi bilen, bunun gücünü de hayata ve insanlara karşı zarafetinden alan, çalışkan bir kadınsın. Ve senin gibi bir kadına yazılarımla ışık olabiliyorsam ne mutlu bana.
       
      Yorumun için çook teşekkür ederim canım editörüm.

  • Yanıtla Elif Bilici 17 Kasım 2020 at 10:56

    Kendime zaman ayırmayı çok seven birisiyim, gerekse spor yaparak gerekse yemek yaparak ya da kitap okuyarak. Ancak kendimi aşırı gergin ve stresli hissettiğim bazı (genelde hafta içi beş gün 😀 ) zamanları düşündüm yazınızı okurken. Gerçekten aklım sürekli diğer tarafta olduğu için yaptığım işten ya da ayırdığım zamandan tatmin olmuyorum. Hatta ileriye gidip, bir kere zaman ayırarak her şeyi toparlayacağımı düşünüyorum, ilk defa da işe yaramazsa bir daha denemiyorum. Yani kendime zaman ayırmayı da aslında stabil hale getirmek lazım, istikrarlı olmak lazım belki de.
     
    Çok güzel olmuş, kaleminize sağlık 🙂

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan