Ay Işığı Yolcusu

Çok Bilmişlik

5 Ocak 2021

Yazı: Çok Bilmişlik | Yazan: Atakan BalcıZülfü Livaneli, eski adlarından biri Livane olan memleketim Artvin’in, Türkiye’nin, insanlığın onuru, önemli bir aydınımızdır. Değeri tartışmasızdır algısı azıcık olsun açık olana.

Her şeyden önce müzisyen olsa da, köşe yazarlığı, romanları da vardır ve benim popüler yapıtlara karşı olan genel tutumum bir yana, oldukça da tutulan yapıtlardır yazdıkları da.
 

Sanat

 
“Kardeşim duymaz, eloğlu duyar” diyen Zülfü,

“Memik Oğlan”ı anlatan Zülfü,

“İnce Memet”in destanını söyleyen Zülfü,

Paul Eluard’ın “Ey Özgürlük” şiirini Türkçe’de bestesiyle buluşturan Zülfü;
 

Okulda defterime
Sırama ağaçlara
Yazarım adını

Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Yazarım adını

Yaldızlı imgelere
Toplara tüfeklere
Kralların tacına

En güzel gecelere
Günün ak ekmeğine
Yazarım adını

Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölgede değirmene yazarım
Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hınca hınç meydanlara adını

Ey özgürlük!…

Aydınlık

Her zaman aydınlıktan, aydınlanmadan yana oldu ve asla, karanlığın en yoğun yaşandığı anlarda bile dönmedi, “Ben aslında muhafazakâr bilmem neyim” diyerek muhafazakârlığı ve tersini, muhafazakâr olmamayı en kolay söyleyişle, giyim biçimine endekslemedi, değildi çünkü. O muhafazakâr değildi, muhafazakâr olmak veya olmamak da giyim biçimiyle ilgili değildi, asla da öyle bir kavram olmadı.

Türsel Ego

Şunu anlamalı ki bu kimseler ya da kişi olabildiğini düşünenler, bu konu Zülfü Livaneli konusu değil. Bu, algıların körlüğü ile ilgili; bu, usun terk edilmişliğiyle ilgili; bu, tek us iyesi canlının “insan” türü olduğunu sanırken “Acaba yunuslar mı daha zekî, insanlar mı?” düşüncesinin ayırdında bile olmamakla ilgili; bu, “Eşya üretip kullanabilen yeryüzünün efendisi tür” olarak kendini görüp de kargaların nasıl zekâ dolu bir biçimde eşya kullanabildiğini görmemekle ilgili; bu, insanı, canlılığı, esini, yaşamı, var oluşu ve hiçliğin özündeki hiçliğe yakın yeniden doğumu körleştirmekle, canları yakmakla ilgili; Zülfü Livaneli ile ilgili değil.

Büyük Uyku

Bizi yok etmek isteyenlerin, ulus olarak yok etmek isteyenlerin tarih alanında bu konuda çalışmaya başladıklarını, bizi tarihte yok sayan uluslararası bir çalışmanın sonuçlarının artık her yerde paylaşıldığını biliyor musunuz? Türkçe genel ağda bulabileceğinizi hiç sanmıyorum ya da Türkçe basılmış kitaplarda, boşuna aramayın.

Neden peki, bunu düşünür müsünüz?

Bu kadar önemli bir konunun neden Türkçesi yok?

Wikipedia’nın da İngilizcesine bakabilirseniz bir şansınız olur. “Türk” adı altındaki incelemede bile neredeyse yok sayılmış bir ulusuz. Burada kalacaklarını mı sanıyorsunuz? Çözüm ne? On yıllardır süren hamâset mi? Ak örtüler altında kendimizi, tarihimizi övmekten başka bir adım atmadan, tarihimiz ve bugünümüzle ilgili eleştirilere kulak vermeden ilerleyebileceğimizi mi sanıyorsunuz? Ulu Önder’in çalışma arkadaşlarından birinin, Türk Dil Kurumu kurucularından Agop Dilâçar olması size ne ifade ediyor? Atatürk’ün askerlerinden, yurtsever bir Ermeni olan Pandikyan peki? Atatürk biliyordu, ona göre adım attı, o doğrultuda her yurttaş için yol gösterici büyük bir ateş yaktı.

Peki biz ne ile ilgileniyoruz?

Ülkemizde kalmış üç-beş entelektüelden, ülkemizin gerçekten büyük oranda açlığını çektiği entelektüelliğin yok olmak üzere olan az sayıda temsilcisinden biri olan Zülfü Livaneli ile!

Maaşallah hepimize! Zülfü’yü linçleyecekseniz beni de yazın o listeye, Zülfü’nün yanında olmak üzere!

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan