Gün geçtikçe hiçbir şey hissedemez oluyorum. Duygularım yok sanki. Bir et yığınından farksız, oradan oraya savruluyorum. Tüylerim diken diken olana kadar sinirlendiğim, gözlerimin fal taşı gibi açılıp öfkeden kudurduğum, karnıma ağrılar girene kadar güldüğüm bir gün olmuyor artık. Canlı cenaze dedikleri bu olsa gerek diye düşünüyorum.
Hayatında olur olmaz her duruma heyecanlanan ben, nasıl oldu da böyle ruhsuz oluverdim? Zamana mı bağlamalıyım bunu, bilemiyorum. O kadar hızlı akıyor ki zaman, ayak uyduramıyorum. Çevremde olup biten olaylara karşı bir piyon gibi oynatılıyorum. Çevremdeki insanlar o kadar hızlı değişiyor ki aklım almıyor. Tüketmekten tükendiğim bu zamanlarda, yorgunluktan ayağa kalkacak halim yokmuş gibi hissediyorum.
Artık kolay kolay alışamıyorum.
Alıştığım anda ise değişiveriyor her şey. Yeni baştan başlamam gerekiyor. Arkası gelmeyen bir döngünün içinde gibiyim. Bitmek bilmeyen tanışmalar ve ayrılmalar…
İnsan kalabalığının içinde sıkışıp kalmış gibi hissediyorum. Kendimi koskoca bir fanusun içinde eskiden bu yana tanıdığım tüm yüzlerle bir arada hayal ediyorum, boğuluyorum. Neden fanusun içindeyim, karar veremiyorum.
Mükemmeli mi arıyorum?
Mükemmelin bana ne anlam ifade ettiğini bile bilmiyorum. Ben mükemmel miyim de benim için en mükemmel olanı arayayım, diye düşünüyorum. Kendimi kocaman bir markette, en güzel meyveleri seçmeye çalışırken hayal ediyorum. Orada bile etrafında ufacık bir çürük olsa, gözüm daha parlak olana gidiyor. En tazesini, en güzelini bulmak için onca vakit harcıyordum. Bu kadar basit bir alışverişte bile ne kadar düşünüyorum. Hayatıma girecek olan kişileri seçerken düşünmem normal değil mi?
Yoksa, onca meyvenin arasında kendimi kaybetmişken marketin kapanma saatinin gelmiş olduğunu gözden kaçırıyor muyum, bilmiyorum. Ya da hız mı beni deli eden? Marketin içinde çürüklerin yerine yepyeni, taptaze meyvelerin yerini alması bana cazip mi geliyor, bunu düşünmek bile beni ürpertiyor.
O kadar hızlı olup bitiyor ki her şey…
Pişmanlık yaşamaktan korkuyorumdur belki de. Gün gelip, alışverişimi yapıp eve döndüğümde poşetimden çıkacak bir adet çürük elma bile beni korkutmaya yetiyor. Neden olduğunu bir türlü tam anlamıyla anlayamasam da günler geçiyor ve ben çok yoruluyorum. Hızdan mı, pişmanlıktan mı, yoksa mükemmel olma arzumdan mı, karar veremiyorum.
Yataktan çıkmak istemediğim bir güne daha uyanıyorum.
Damla Gümren
2 YORUMLAR
Çok beğendim. 🌚
Çok teşekkür ederim 🙂