Satır Arası

Sormak ve Sorgulamak

5 Şubat 2021

Yazı: Sormak ve Sorgulamak | Yazan: Nalan Erpolat

Her canlı bu dünyaya yaşamaya geliyor. Öyle ya da böyle ve hangi şartlar altında olursa olsun bir şekilde yaşıyor her can. Kimi korkudan kaynaklanan yoğun çekingenlik duygusuyla, kimi ise çekinmeden, cesurca, öğrenerek, öğrenene kadar sorarak, hatta emin olana kadar sorgulayarak. Tam olarak öğrenmenin yani gerçek öğrenmenin de gerçek gelişimin de başlangıç noktası sormak ve hatta sorgulamak.

“Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.”
– Albert Einstein

Gerçekliğe ulaşmak için en önemli unsur sorgulamadır. Burada üzerine basarak belirtilmelidir ki sorgulamak bir yetenek değildir. Sonradan kazanılan bir yetidir. Doğuştan gelmez ama doğum anından itibaren kazanılmaya başlar.

Soru Sorabilmek

Herkes her ortamda rahat rahat soru soramaz. Her zaman söylenir soru sormanın, bilmediğini söylemenin, öğrenmeye çalıştığını belirtmenin çok güzel bir şey olduğu ama herkesin de harcı olmadığını. Değildir gerçekten. Soru sorabilmek işi cesaret, bu cesaretin kaynağı da kendine güvendir. Kendine güven de doğumdan itibaren yetiştirilme yöntemi ile ilgilidir.

Yani soru sormak cesaret ister ama soru sorabilen bir birey yetiştirmek de aynı şekilde cesaret ister, sabır ister.

Yazı: Sormak ve Sorgulamak | Yazan: Nalan ErpolatSoru Sorabilen Çocuk

Doğduktan sonra bebekler güven duygusunu hemen kazanmaya başlarlar. İlk önce annesinin sonra da tüm çevresinin sevgisini, ilgisini hisseden bebek, hayata güvenle bakmaya başlar. Fiziksel ihtiyaçları karşılanırken, bebeğin duygusal ihtiyacı göz ardı edilirse hayata ve kendine olan güveni ilk darbeyi almış olur.

Daha sonra 1-2 yaşlarında, fiziksel yeterliliği arttıkça kendi kendilerine bir şeyler yapmak ister çocuklar. Kendi kendilerine giyinmek, kendi kendilerine yemek yemek isterler. İlk deneme yılları olduğu için çok yavaş ve bol kazalı bir dönemdir bu dönem. Sürekli üzerlerine dökerler, kıyafetlerini çok yavaş giyinirler. Burada da çocuk yetiştiren kişiye sabırlı olmak, çocuğun yapabildiği kadarına saygılı olmak düşer çünkü yapamadıklarını vurgulamak çocuğu utanç duygusu ile tanıştırır.

Bu süreçleri sağlıklı geçiren bebek, artık bebeklikten çıkıp sözlü iletişime başladığı 3 yaş döneminde soru sormaya başlar. Her şeyi sorar. Önce “Ne?” diye sorar sonra “Neden?” diye sorar. İşte sorgulayan birey yetiştirmenin kilit noktası da bu aşamadır. Sorulara sabırla ve belki defalarca cevap vermek gerekir.

Sorularının cevaplarını alan çocuk, bu cevapları hızlıca hayatın içinde uygular. Her cevap yeni bir girişim sebebidir. Çocuğun bu girişimlerinin sonucu ise kendini, dünyayı, hayatı keşfetmesidir. Keşif alışkanlığını elde etmesidir. Hayatta her şeyi sorarak, sorgulayarak öğrenebilme gücünü elde etmesidir. Öte yandan sorularına cevap alamayan ve soru sorması engellenen çocuklar suçluluk duygusu ile zamanla derin suskunluk içine gömülürler. Hayatları boyunca da kolay kolay soru sormaya cesaret edemezler.

Yazı: Sormak ve Sorgulamak | Yazan: Nalan ErpolatSessiz Kalmış Yetişkinler

Bazı bireyler sessiz yetiştirilmiş olabilirler. Hayat şartları bu şekilde yetiştimelerini gerektirmiş olabilir ama bu hayatları boyunca böyle kalmalarını gerektiren bir durum değildir. Kazanılabilen bir yeti her yaşta kazanılabilir.

Soru sormaktan çekinen, sessiz kalmış yetişkinler farkındalıkla bu sorunu aşabilirler. Sorgulamadan geçen hayat pişmanlıklarla doludur. Pişmanlıktan ders çıkarmak isteyen herkes çevresinde soru sorma ve sorgulama özelliği olan insanların hayatlarından pay çıkararak kendileri de sormaya başlayabilirler. İlk zamanlarda zor olabilir, kötü hissettirebilir belki ama zamanla, olumlu sonuçlarını gördükçe bu alışkanlık kazanılır.

Hayatta aşılamayacak bir eşik yoktur. Zamanla artan cesaretle hangi yaşta olursa olsun insanlar soru sorabilirler, hayatı sorgulayabilirler. Bu şekilde yaşanan hayat, anlamlı bir hayattır.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Pınar Sude Genç 5 Şubat 2021 at 07:21

    “Hayatta aşılamayacak bir eşik yoktur.”
     
    👏🏻🎈

    • Yanıtla Nalan Erpolat 5 Şubat 2021 at 16:56

      🥰😘😘😘

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan