Satır Arası

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehânet

8 Eylül 2023

Yazı: Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehânet | Yazan: Yaşam Koçu Nalan Erpolat

Her bireyin kendiyle ilgili bazı düşünceleri var ve bunlar zamanla öz inançlar haline geliyor. Bu öz inançlar o kadar önemli ki adeta bireyin hayatının ana belirleyicisi çünkü hayatı, dünyayı, çevresinde olan biten her şeyi birey, bu inançları çerçevesinde algılıyor.

Kendi Hayatına Dair Kehanetler

Mesela, kendisinin sevilmeye ve sayılmaya layık olmadığını düşünen bir birey, ailesinden ya da arkadaşlarından birinin herhangi bir normal davranışını bile kendinin sevilmediğinin işareti olarak görmeye hazır oluyor. Her şeyi “Beni zaten sevmez” şeklinde yorumluyor. Bu yorumuyla birlikte davranışları da sertleşiyor, bazen inatçı, bazen geçimsiz oluyor. Tüm bu davranışlar da elbette çevresindeki herkes tarafından fark ediliyor ve belki önceleri şaşırtıyor. Fakat zamanla, yani bu davranışlar çok fazla sergilenince, bireyi tanıyan herkes onu “Geçimsiz, huysuz” olarak etiketliyor.

Bu etiketlenme de artık bireyin bilinen karakteri oluyor ve artık gerçekten sevilmeyen bir insan oluveriyor. Yani bireyin ilk başta aklında beliren ve aslında gerçek olmayan kehânet, kendi kendini gerçekleştiriyor.

Bu örnek, hayatın her alanına uygulanabilir. İkili ilişkilerde, “Ben zaten mutlu olamam ki” ile hikâyelere başlayanların son cümlesi genelde “Böyle olacağını biliyordum” cümlesi oluyor. Çünkü mutlu olamayacağından emin olan bireyler, genelde birlikte mutlu olunmayacak kişilere doğru bir çekim hissederler ve başlangıçları böyle yaparlar.

Aynı şekilde “Ben başaramam ki, yapamam ki”lerin sonu, “Demiştim zaten”dir. Çünkü başaramayacağını düşünmek, başarı için gerekenleri yapmamanın, ödenmesi gereken bedelleri ödemeye cesaret göstermemenin, adım atmamanın bahanesi ve hatta belki de gerekçesidir.

Sosyal psikolojide kendi kendini gerçekleştiren kehânet olarak adlandırılan bu durum, insanı mutsuz ve umutsuz yapan, hayâl bile kurmaktan alıkoyan bir gerçektir. Kısaca bu kısır döngü içerisine giren her birey, zamanla hayattan vazgeçer. Yaş aldıkça daha da mutsuzlaşır ve gittikçe aksileşir.

Bu Durumdan Kurtulmak

Bu durum aslında, hayatı hiçbir şeyin farkında olmadan yaşayan, kendini iyi tanıyamayan, herkesin başına gelebilir. Kendini tanıyan, kendi yapabileceklerinin farkında olan, hayâl etmekten ve umut etmekten vazgeçmeyen bireyler, bu durumdan hemen sıyrılabilir.

Her şeyden önce, mutlu olmaya ve başarılı olmaya dair inancı tam olan bireyler, kendilerini mutsuz edebilecek kişilere karşı mesafeli olurlar ve çizdikleri sınırlarla kendilerini toksik insanlardan ve toksik ilişkilerden korurlar. Mutlu olabilecekleri insanlara yönelirler ve mutluluğu yakalamak çok daha kolay olur.

Bunun yanında hayatı “Hayâl edersen her şey olur” gibi basite indirgemek doğru olmaz fakat hayâlleri kavramsallaştırmak sureti ile hedef haline dönüştürerek ve yapılabilecekleri iyi tahlil ederek, adım atmaya başlamak gerekir. Aksi halde hayat su gibi akıp gider. Kontrolden tamamen çıkan bir su da felaketlere sebep olabilir.

Olumsuz ön kabuller, olumsuz sonuçları getirir fakat olumlu varsayımların her zaman bir şansı vardır. Bu şansı zorlamak da bireyin elinde olan bir şeydir.
 
 
Nalan Erpolat
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

1 Comment

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 8 Eylül 2023 at 17:50

    Söylediğiniz gibi, kendine en baştan belirlediğin tanımlar ve hayata bakış açısının sonucunda “Ne diler ne düşünürsen” oluyor. İşte bu yüzden birçok kişisel gelişim kitabı yazılıyor, bazılarının da sanırım faydası oluyor çünkü bu kilidi kırmak ya da dümeni terse çevirmek nasıl olur herkes bunun peşinde, bunu arıyor 🙏

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan