Ay Işığı Yolcusu

Kurgusal Bir Ülkede Yasalar Ve Komutlar

23 Mart 2021

Yazı: Kurgusal Bir Ülkede Yasalar Ve Komutlar | Yazan: Atakan BalcıKurgusal bir ülkede, ki var bu kurgudaki ülkeler gibisi bu gezegende, bir cumhurbaşkanı, olmayan bir yetkiyi kullanarak uluslararası bir antlaşmadan ülkesini çektiğini duyurdu diyelim ki;

“Zinhar, bu kanun memlekette uygulanmaya!”

Uluslararası Antlaşmalar

Yok dostum, yetkisi yok, kaldıramaz, karışamaz. Uluslararası bir antlaşmadan tek yönlü olarak çekilmek o kadar kolay değil ama bunun ötesinde uluslararası antlaşmaları meclisler onaylar ve kaldırılabilecek olsa bile meclisler kaldırır. Bu koşullarda o kurgusal ülkede söz konusu antlaşma ve o antlaşma ile ilgili yasa maddesi hâlâ geçerli olmuş olur cumhurbaşkanı “bir kararnâme ile” kaldırdığını duyurmuş olsa da!

Şimdi burada asıl sorun şu ve gezegende hemen her ülke için önem taşıyan büyük soru; bu durumda o ülkenin yasalarının uygulanmasından sorumlu silâhlı ve silâhsız güçler yasaya mı uyacaktır yoksa aldıkları komuta mı? Yasa mı önemlidir emir mi?

Şiddet

Diyelim ki bu kurgusal ülke, toplantı ve gösterilerin yasal olarak serbest olmasına karşın, ülkenin silâhlı güçlerinin yasaya değil komuta uyduğunu, diyelim ki Trump gösterileri döneminde gösterdiği ABD olsun ya da kadın kocasını kezlerce şikâyete gelmiştir ve yasa bu şikâyet doğrultusunda işlem uygulanmasını, kadının korumaya alınmasını ve kocası ile ilgili de yasal sürecin başlatılmasını istiyordur ama söz konusu yasayı uygulamakla sorumlu olan güçler her kezinde kadının kocasını arayıp sözde barıştırmaya çalışsınlar. Sonucunda da ne yazık ki kadın ölür.

Genel Kriz Durumları

Diyelim ki bu kurgusal ülke, oğul Bush ve Al Gore arasındaki başkanlık seçiminde, açıkça Al Gore kazanmış olmasına karşın başkanlığın Al Gore’a verilmediği ABD olsun yine. Yasa mı önemlidir komut mu? Yasa mı önemlidir, kafalardaki saplantılar mı? Yasa mı dikkate alınmalıdır yoksa tepeden alınan kararlar mı?

Ay ve Yıldız

Ülkemiz yasalarında “Türk Bayrağını Koruma Yasası” diye bir yasa da var örneğin ve bence önemli. Günümüzde canlılığını koruyan birçok Türk bayrağı olduğunu dikkate alırsak, burada, Türkiyeli Türk bayrağını korumanın kastedildiğini de belirtmek uygun olur tabii. Bayrağımızın en önemli unsuru da ay ve yıldız simgesidir ve binlerce yıldır tüm Türk topluluklarınca, Türkiyeli Türklerden Sibirya’nın öteki ucundaki Saka/Yakut Türklerine, Sümerlerden Kuzey Amerika Kızılderililerine değin kullanıldı ve kullanılıyor. Türklerin bir kısmının Müslümanlığı seçmesinden sonra İslam’ın simgesi olarak görülse de daha çok Türk ve Şaman/Kam kültürünün simgesi olarak görmek daha doğru olur sanırım.

Saygı

Ay ve yıldız simgesine ve dolayısıyla bayrağa uygulanabilecek ve çok da kolaylıkla manipüle edilebilecek en büyük saygısızlık, ay ve yıldız simgesinin işlenmiş olduğu kumaşı veya ay yıldızlı bir bayrağı hilalin ağzının uçları aşağı bakacak biçimde baş aşağı asmaktır. Türk tarihine baktığımızda, örneğin hiçbir Türk erkeğinin, 20. yy.’a kadar, biraz “Lenin bıyığı”nı da andıran, uçlarından baş aşağı biçimde uzatılmış bir bıyığa asla sahip olmadığını da görüyoruz. Bu durumu da olasılıkla, hilalin uçlarını baş aşağı asmak gibi görmüş olsalar gerek atalarımızın. Hattâ bununla kalınmamış, tarihte hemen hemen yalnızca yukarı doğru kıvrık, hilali onurlandırırcasına ağzının uçlarını göğe doğru yükselten bıyıklar bırakılmıştır Türk erkeklerince. Bugün için Hakkâri’den Erzurum’a, Tunceli’den Moğolistan’a, bugün Orta Asya denen Batı Türkistan’dan Sibirya’ya kadar birçok yörede, atalardan kalan ve binlerce yıl öncesinden bugüne ulaşmayı başaran taş baba heykellerine bakarsanız, erkek savaşçı betimleyen heykellerin tamamında bıyıkların yukarı doğru kıvrık olduğunu görürsünüz.

Kurgu/Lakotalar

Diyelim ki bugün ABD’ce yönetilen topraklar üzerinde kısmen kendilerince yönetilen topraklarda, kendi bölgelerinde, kendi yasalarıyla yaşayan Lakotalı akrabalarımız, ki araştıranlar Kuzey Amerikalı Kamların davullarında, kadınların geleneksel, işlemeli giysilerinde ay ve yıldız simgelerini görecektir, ay ve yıldız simgesi işli kam davullarını baş aşağı tutmaya, yine ay ve yıldız simgesi işli kumaşları, saygı gösterdikleri savıyla baş aşağı asmaya başladı kişiler. Ne ettiklerinin ayırdında bile değiller belki ama Lakota Ulusu için kutsal olan bu değerlerin korunması, bu değerlere saygılı olunması Lakota yasalarınca korunuyor olsun. Bu durumda popüler kültüre, ideolojiye ve bilerek ya da bilmeyerek yasanın çiğnenmesine göz mü yumulur yoksa yasa, en azından bir kez yüksek sesle tüm ulusa anımsatılıp sonrasında uygulamaya mı konur? Ya da yasalar görmezden mi gelinir?

Size göre önemli ya da önemsiz görünebilir bazı yasalar ve bazı yasaların uygulanmamasının işinize geldiğini de düşünebilirsiniz belki, bazılarınız ama herhangi bir yasa görmezden gelindiğinde, bireysel, yasa dışı, insanlık dışı şiddeti önleyen, masumları koruyan yasaların görmezden gelineceği bir dönem de gelmez mi? İstiklâl Marşı’na baktığımızda, örneğin, hilalin ağız uçlarının aşağı doğru bakmasının ne anlama geldiğinin o dönemde çok iyi bilindiğini görürüz, 20. yy’da yani, tamamen Lakota örneği ile ilgili olarak tabii.

Yasalara Uymak ya da Uymamak

Sonuç olarak yasalara uymalı mıyız yoksa yasaları dikkate almamalı mıyız? Cumhurbaşkanı, kral, kabile şefi bile olsa yasadan üstün birileri var mıdır ve yasayı iptal ettiğini duyurursa, yasal olarak böyle bir hakkı yoksa, örneğin Lakotalar’da, yasaya mı uymalı Lakota ulusu, komutlara mı? Ya da yasaları beğenmiyorlarsa ulus olarak tüm bireylerin düşüncelerini dikkate alarak, hiçbir topluluğu, hiç kimseyi dışlamadan yeni yasalar mı yazmalı?

Sevi ve ışık ile!…

Atakan Balcı

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 22 Nisan 2021 at 19:36

    Bu kurgusal ülkenin zihnimde bu kadar net canlanması ve oldukça tanıdık gelmesi ne acı.
     
    Tebrik ederim canım, 12’den vuran satirik bir yazı olmuş 👏🏻

    • Yanıtla Atakan Balcı 30 Nisan 2021 at 18:45

      Acı bizlere hiç uzak değil ne yazık ki ve bireyler daha az “bilmiş” olsaydı en azından, belki birazcık daha az tanıdık olacaktı acı bizlere. Ama ülkemizde hemen hemen herkes her şeyi biliyor ne yazık ki, değil mi?
       
      Teşekkür ederim canım düşünsel, tinsel, tınısal varlığın için!

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan