Biraz Kitap

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü

14 Eylül 2021

Kitap: Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü | Yazar: Etgar Keret | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü | Etgar Keret

Hikaye kitapları okumak bende Instagram hikayesi izliyormuşum hissi uyandırıyor. Kısa kısa hikayeler. Kimisi en heyecanlı yerinde bitiyor. Çok keyif almıyorum yani. Bundan da çok keyif almadım. Az keyif aldım.

Kitabın adı ilgi çekici. Aynı adlı öykü de güzel. Ama dediğim gibi, öykülerin tadı damağımda kalıyor. Doyum sağlamıyor. Roman öyle mi? Ohhhh, romanı okuyorum doyuyorum.

Kitaptaki en ilgimi çeken öyküler şunlar:

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü

Otobüse yetişmeye çalışanlara, geç gelenlere kapıyı açmayan bir otobüs şoförü anlatılıyor bu hikayede. Prensip meselesi yapmış bunu. Otobüse geç kalıp koşturan insanı beklerse otobüse vaktinde gelmiş insanların hakkını gasp edeceğini düşünüyor. Böylece kendi çapında tanrıcılık yapmış oluyor. Yolcuyu beklemeyip yola devam ederek hem o yolcu hem otobüsteki yolcular için bir kader çiziyor. Aksini yapsa bu defa da başka bir kader çizmiş olacak.

Düşününce, hepimiz bir açıdan hem kendimizin hem başkalarının kaderinde etkili oluyoruz. Ben bu satırları yazarak belki sizin bu kitabı okuyup okumamanız konusunda karar vermenize yol açıyorum. Siz bu kitabı almış okurken belki biri sizde bu kitabı görüyor. İlginç olduğunu düşünüp o da fırsat bulduğunda bu kitabı alıyor. Belki tanışıyorlar. Yani attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün bizim gördüğümüz ya da görmediğimiz etkileri olduğunu düşünüyorum. Tanrı olmak istesen de istemesen de gerek kendinin gerek başkalarının kaderinde ama küçük ama büyük etkin var.

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü | İyi Niyet

Bu hikaye epey ilginç.

Kötü insanların ruh hastası olduğunu düşünürüz. Psikolojik tedavi görmeliler. Peki ya iyi insanlar? Çok iyi insanlar?

Hikayede Nobel Barış Ödüllü adam fazla iyi bir insan olduğu için kendisinin düpedüz hasta olduğunu düşünüyor. Çünkü zor durumdaki insanları düşünmekten uyuyamıyor, yemek yiyemiyor, hep birilerine yardım ediyor. Bir yerlerde zor durumda insanlar olduğunu düşündükçe üzüntüden kahroluyor, onlar için elinden geleni yapıyor. Kendi hayatını yaşayamıyor. Tüm bunların da kötülük gibi bir hastalık olduğunu düşünüyor.

İlginçmiş gerçekten değil mi?

O zaman bir konu, neticeleri iyi de olsa, erdemli bir davranış olarak da gözükse, aşırı ise problemlidir diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz.

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü | Kneller’in Mutlu Kampı

İntihar edenlerin öbür dünyası anlatılıyor bu hikayede. Kitaptaki en uzun hikaye.

İntihar edenler öbür dünyaya gelmiş. Ancak geldikleri öbür dünya da önceki dünyadan pek farklı değil. Bu da çok ilginç bir düşünüş. İntihar edenler cennete, cehenneme, arafa gitmiyor. Bilinen anlamda öbür dünya tahayyüllerinden farklı bir yere gidiyorlar. Bir takım mucizeler olsa da yara bereleri, hisleri, karakterleri intihar etmeden önceki gibi duruyor.

Bu hikayenin çok da şahane güzel bir filmi var.
Bkz: Wristcutters: A Love Story (Bilek Kesenler: Bir Aşk Hikayesi)

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü | Diğer Hikayeler

Kitaptaki diğer hikayeler de birbirinden ilginç:

  • Yüz yılda bir cehennemden yeryüzüne çıkan insanların oluşturduğu turizm geliri ile geçinen bir kasaba
  • Rahim kanseri olan kadının ameliyatla alınan rahminin o kadar güzel olması ki müzede sergilenmesi
  • Kendisine “Alman mallarında öldürülen yahudilerin eti kemiği kanı var” denen çocuğun Alman malı ayakkabısı ile futbol oynamaktan çekinmesi çünkü ayakkabısının öldürülen dedesinden yapıldığını düşünmesi
  • Uçaktan atlayarak intihar eden adamın ardından uçağın bir arıza nedeniyle zaten yere çakılması
  • Uçaktaki uyarıları kimsenin dinlememesi nedeniyle iki yılda bir bile isteye uçak kazası yapıp insanlarda farkındalık oluşturma kararı

Gibi…

Kitabın yazarı İsrailli. O yüzden hikayelerde İsrail, Yahudilik, soykırım anısı vb var bolca.

Kitaptaki öyküleri genel olarak komik buldum ben. İlginç komik, nasıl denir, fantastik komik mi? Değişik komik. Evvela ilginç, sonra komik. İçten içe de üzücü komik. Nasıl da anlatabilmek için kıvranıyor ama anlatamıyorum.
 
 
Saygılar,
Hülya Erarslan

 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 20 Eylül 2021 at 08:39

    Ben de sizin gibi hissediyorum öyküler, roman gibi olmuyor ama kısa hikayelerin okunma ihtimali özellikle ülkemizde daha yüksek olduğu için ben de öykü yazmayı deniyorum.

    • Yanıtla Hülya Erarslan 14 Aralık 2021 at 13:17

      Doğru, romanın uzunluğu nedeniyle konsantre olabilmek zahmetli olabiliyor ve kitabı bitirmek uzun zaman alabiliyor. Olsun, ben romanlardan daha çok tat alıyorum, kısa hikayeleri de elime geçtikçe affetmem, okurum 🙂
       
      Yazarlığınızda başarılar dilerim.

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan