Yıldız Tozu

Saf ve Temiz, Duru

17 Kasım 2021

Yazı: Saf ve Temiz, Duru | Yazar: Sıla Malik

Ne istediğini bilmediği zamanlar çok olur Duru’nun. Kaçıp gitsem dediği şeyler baksan çoktur ama say desen sayamaz da.

Ormanların dinginliğini, denizin sakin sularının huzurunu arar ruhu. Fakat onlara ulaşmak değildir gerçek niyeti. Aramak daha güzel bir maceradır çünkü. İçinde bir yerlerde tanıdık gelen bu hissiyatın benzerlerine nerelerde rastlayacak, merak eder.

Dışarıdan baksan şen şakrak, heyecanı vücut diline yansıyan bir genç görürsün karşında. Güzeldir, adı gibi duru güzelliği vardır. Kusurlarını sor bir de ona. Hem konuşmak istemez hakkında hem de liste çıkarabilir sayfalarca.

Yalnızlığa gelemem der ancak hep kendi dünyasında, uğraşı hiç bitmez. Bir gün balerin olup sahneye çıkma planları yapar akşamına dominant bir hakim. Kendidir bu. Bir yanı camdan yapılmış fanusun içinde, özenle korunması gereken inci tanesi gibi narin, bir yanı dalgalara her defasında göğüs geren kaya gibi sağlam.

Galiba bu Duru’ya özel değildi. Herkes böyle değil midir? Zira beynimiz bizi böyle ayakta tutar. Her an bir zarar gelebileceğinin bilincinde, tetikte olarak. “Sanırım gönül ile beynin anlaşamadığı nokta bu!” der Duru. Biri pesimist bir makine gibi yönetmeye çalışırken organizmayı diğeri pamuk şekerlerle karşılıyor tüm emirleri. Dengeyi kuran kazanır. Terazinin ölçüsü kaçarsa, yandın. Kolay gelsin.

Ya Leyla olursun ya da filozof. İkisi de iyi değildir aslında. Biri hep mutlu olmayı seçer, mutluluk peşinde gözü boyanmıştır. Diğeri fazla düşünmek ve düşündükçe kara gerçeklerle yüzleşmekten kararmıştır. Oysa ikisinden de azar azar lazım.

Duru böyledir işte. İki sohbet edin, anlayacaksınız ne demek istediğimi. Anlaşılmaya çalışırken herkesi anlayabilen olup çıkmış o. Herkesi anlamış, dinlemiş. Bazen yol göstermiş bazen azarlamış fakat çokça yanlarında olmuş.

Duru için aynı şey yapılmış mı? Bilmiyoruz. Çünkü onun gerçekten üzgün olduğunu anlayabilen daha çıkmamış. Bazı geceler düşünür Duru. “Gözlerime gerçekten bakıyorlar mı? Ya da galiba sadece bakmakla yetiniyorlar. Görselerdi, ben bu soruyu sormazdım bile.”

Hani demiştim Duru herkesi anlar diye. Zannetmeyin ki yargıları yok. En büyük mahkeme onun ruhunda. Kimseye çaktırmasa da her zaman bir dava görülüyor orada. Kararlar veriliyor, hayatına girip ona bir şeyler katmadan gidenlerin, üstüne üstlük onu eksiltenlerin yargısı sürüyor hala.

Duru bu, incinirse çıkartır sizi hayatından. Üstelik kin bile tutmaz. Sizi gördüğü ilk ana geri dönmüştür çoktan. Hani tanışmanızdan hemen bir dakika öncesi var ya. İşte o ana geri döner ve yolunu değiştirir Duru. Sizden gelen tüm deneyimleri kabul eder, dersini çıkartır ve hayatınızdan çıkar gider.

Farkına varırsanız eksikliğinin, vay halinize. Zira yabancıymış gibi bakan gözlerine bakıp bir şeyler görmeyi deneseniz bile nafiledir artık. O perde sizin için kapanmıştır, hiç açılmamak üzere.

Soracaksınızdır elbet, ikinci şans diye bir şey yok mu? Haklısınız. Herkes ikinci bir şansı hak eder, derler. Duru bu hakkı size haberiniz olmadan tanır. Defalarca hem de. Görünür olmaya çabalar, belli etmeye özen gösterir. Dedim ya bakmaktan çok görün diye uğraşır. Fakat siz onun gözlerinin hep güleceğine inandıysanız eğer ne yazık ki kaybedersiniz şansınızı. Kimse salt mutlu ya da salt üzgün olamaz çünkü.

Bunun dışında görseniz Duru’yu. Çocuk gibidir. Sevdiği şeyler olunca duygularını gizlemez. Ağlayacaksa sonuna kadar ağlar, yaşlar teker teker düşer yanaklarına. Eğlencelidir de. Şen kahkahası bir de bolca merakı vardır.

İnsana, yola, buluta, hayvanlara, şarkılara ve kitaplara. Minik fark edilmeyecek detayları düşünür, onlara özen gösterir.

Kendi hayatında başrol olduğunu fakat bunun başkasının hayatı söz konusu olduğunda önemsizleştiğini çok iyi bilir. Çünkü herkes kendi filminde en önemli kahramandır. İkinci başrolü heyecanla bekler fakat bulmak için acele etmenin yersizliğinin fakındadır. Güzel olan, doğal akışında gelecektir.

Hepimizin hayatında vardır Duru gibi birileri. Onları fark etmekten çok görebilmeli.

Hayatınızda hep “Duru” insanların olması dileğiyle.
 
 
Sıla Malik
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Şen Sevgi Erişen 18 Kasım 2021 at 08:51

    Size benzettim Duru’yu.. Haksız mıyım?

    • Yanıtla Sıla Malik 19 Kasım 2021 at 22:12

      Şu an nasıl gülümsediğimi ve şaşkınlığımı tarif bile edemem. Kendimi farklı bir bakış açısıyla anlatmayı denediğim bu yazıda, sadece yazılarımla kurduğumuz iletişimden hareketle “Duru”nun içindeki “ben”i görmeniz, ne kadar mutlu etti anlatamam.
       
      Çok ama çok teşekkür ederim 💜🙏🍀🐣

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan