Ay Işığı Yolcusu

Cinsiyet, Eşitlik, Budalalık

13 Aralık 2022

Yazı: Cinsiyet, Eşitlik, Budalalık | Yazan: Atakan Balcı

Kadın ve erkek arasındaki doğal olarak var olan eşitliği, cinsiyet ve yönelimlerin genetik/doğuştan gelen köklerini (ki kanıtlanmış bir gerçek), eşitlik ve denkliğin apayrılığını göremeyen; tüm nitelikleri tek birine, fiziksel güce indirgeyip onu da erk/kudret için temel kaynak sayan budalalık yalnızca cinsiyet alanındaki değil, tüm alanlardaki bir çok sorun için önemli bir incelenesi nokta olsa da bu sığlığı kavrayabilmek ve zararı olabildiğince az bir düzeye indirebilmek için şimdiye değin ne düzeyde uğraşıldığı ve daha ne kadar ve nasıl çalışılması gerektiğinin uzamsal yönden kavranmasının güçlüğünü açıklamaya her düzeyde yetmiyor sanırım.

Tutuculuk, bir çok sorunun, belki de tüm sorunların temel kaynağı gibi görünüyor bana, uzun süreli derinlikli bir toplumsal ve enternasyonal çözümlemenin sonucu olarak. Söz söylemesine izin verilmeyen bir kimse, keskinleşecektir. Söz söylemesine izin verilmeyen bir şahıs/bir kimse, iki kimse olacaktır. Öldürülse bile, iki kimse olacaktır diri olarak onun yerinde.

Atatürk’ün bu noktadaki düşüncesi oldukça açık olsa da, hem kendini “Kemâlist” sayan hem de “Anti-Kemâlist” sayanların bir bölümü bilinçli, çoğu ise kendinden fazlasıyla eminlik taşan, 12 Eylül Darbesi‘nin Batılı patronları ve Türk yurttaşı uşaklarının eliyle üretilen ve yayılan bilgi kirliliği, Kemalizm’in ülkedeki her kurum ve işâret fişeğine saldırmış olan Kenan Evren’e âşık sözde Kemâlist, özde kesinlikle Atatürk düşünselliğinin bütünüyle karşıtı olan kimse ve topluluklar yarattığı düşünülürse, durumumuzun gülünç-acıklılığı çok net biçimde görülecektir.

Güvenlik Uğruna!

“Hürriyetten doğan bunalımlar ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, hiçbir zaman fazla baskının sağladığı(!) sahte güvenlikten daha tehlikeli değildirler. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok olma vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir” demiş bir düşünür 20. yüzyıl başlarında. Güvenlik uğruna düşünce özgürlüğü de içinde olmak üzere her türlü özgürlükten özveride bulunulmasını bekleyen, öneren, bunun propagandasını yayan, bunu “yurtseverlik/vatanperverlik” görevi sayan alışıldık (ne yazık ki) düşünce ve yapıdan ne denli uzak, ne denli ayrı bir düşünce. Üstelik bu kişi, yaşamının ilerleyen dönemlerinde de tam da bu ölçekte özgürlükçü sözler söylemiş ve hiçbir biçimde tersi yönde bir adım anlamına gelecek bir sözü olmamıştır. Ülkesinde, kendi döneminde özellikle, özgürlükçü anlayışı ve hele de bunun düzeyi konusunda oldukça yalnız biri olan bu birey kimdir? Elbette Mustafa Kemâl Atatürk’tür bu sözün iyesi.

Sürdüreceğimizi düşünüyorum ama söz de veremiyorum doğrusu. 😉

Sevi ve ışık ile!…
 
 
Atakan Balcı
 
 

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan