Sağlıklı Beslenme & Diyet

Selülit ve Beslenme

5 Haziran 2018

Selülit ve Beslenme

Selülit biz kadınların başlıca problemlerinden biri.

Selülit, deri altında düzensiz ve aşırı yağ birikimi ile oluşur ve özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanarak, portakal kabuğunu andıran görünümüyle, bölgesel bir dolaşım bozukluğudur. Bilinenin aksine selülit sadece yüksek kilolu bireylerde görülmez, ideal kilosunda olan bireylerde dahi gözlemlenebilir. Genel olarak östrojen etkisine bağlı durum sonucu gelişmesi sebebiyle, erkeklerde kadınlara oranla daha az görülmektedir.

Selüliti Tetikleyen Faktörler Nelerdir?

Genetik yatkınlık, yüksek kiloya sahip olmak, dolaşım sistemi problemleri, ciltte zayıf kollajen doku, vücuttaki hormonal değişiklikler, yetersiz fiziksel aktivite ve hareketsiz yaşam biçimi, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturmak, yetersiz su tüketimi, sağlıksız ve kötü beslenme, uykusuzluk, stres, alkol ve sigara tüketimi kan ve dolaşım sistemini olumsuz etkileyerek selülit oluşumunu tetiklemektedir.

Selülite İyi Gelen Besinler

Su:

Selülit görünümünü azaltmada en etkili besin öğelerinden biri sudur. Yetersiz su tüketimi cilt kırışıklıklarının artması kadar selülit oluşumunu da tetikler. Bu yüzden günde en az 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterin.

C Vitamini:

Kollajen dokunun yapımına destek olan C vitamini cildi yaşlanmaya karşı koruduğu kadar selülite karşı da korumada destekleyicidir.

Yeşil Çay:

İçerdiği kateşin ile yağ yıkımını hızlandırır ve ödem oluşmasını engeller. Bu sayede selülit görünümünün azalmasına da destek olur. Günde iki fincana kadar yeşil çay tüketebilirsiniz.

Kafein:

Yaygın olarak bilinenin aksine selüliti önlemek için çay-kahve gibi kafein içeren besinleri hayatınızdan tamamen çıkarmanıza gerek yok. Kafein içeren çay ve kahvenin günde toplamda 3-5 fincana kadar tüketilmesi metabolizmanı hızlandırıcı ve yağ yakımını arttırıcı özelliğe sahip. Ancak aşırı tüketimi vücutta su tutulmasına ve dolaşım bozukluğuna neden olduğundan günlük maksimum 400 mg’a kadar kafein tüketebilirsiniz.

Üzüm çekirdeği ve kakao:

İçeriğinde bioflavonoid bulunan üzüm çekirdeği ve kakao ciltte kolajeni yıkan enzimleri bloke eder ve bağ dokusuna destek olur. Kakao, selülitteki yağları parçalayan ve tüm hücrelerin işlevini iyileştiren antioksidanlardan zengin bir besindir.

Yeşil yapraklı sebzeler:

Selülit oluşumunu azaltmada A, C vitaminleri ve çinko etkili antioksidan öğelerdendir. Özellikle bu antioksidan yapıları içerisinde bulunan koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, ve taze meyvelerin günlük tüketimine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Balık:

Somon gibi yağlı balıkta bolca bulunan Omega-3 cilt dokusunu ve lifleri güçlendirir. Ayrıca damarları genişleterek kan akışının ve dolaşımının rahatlamasını sağlar. Toksin maddelerin oluşmasını azaltır. Bu yüzden haftada 2-3 gün balık tüketmeye özen gösterin.

Ananas:

Ananasta bulunan bromelin enzimi protein sindirimine yardımcı olmasının yanında vücuttan şişkinliğin ve ödemin atılmasını da sağlar. Böylece selülit oluşumunu engellemeye yardımcıdır.

Muz:

İçerisindeki potasyum ile kan basıncını düşürerek dolaşıma yardımcı olur ve dokuları toksin maddelerden temizler. Eğer sindirim ve düşük tansiyon sorununuz yoksa, günde bir adet muz tüketmenizde fayda var.

Yaban Mersini ve Böğürtlen:

Böğürtlen ve yaban mersini, kollajen üretimini artırarak yeni cilt dokusu yaratılmasına yardımcı olur. Cildin tonunu ve dokusunu geliştirir. Ayrıca cildin altındaki yağın birikmesini engelleyecek ve topaklanmasını azaltacaktır.

Acı Biber:

Acı kırmızı biberin içinde bulunan B6 Vitamini bağ dokularını onarıp güçlendirir ve bağ dokusu altındaki yağ birikimlerini azaltarak portakal kabuğu görünümünü azaltır.

Soğan ve sarımsak:

Kan basıncının ve dolaşımının rahatlamasını sağlar. Toksin maddelerin oluşmasını azaltır.

Elma Sirkesi:

Vücudu toksinlerden arındırır, karın ve bel çevresindeki ödemi azaltır. Ayrıca selülitin oluşmasını destekleyen östrojen hormonu üretiminin de dengelenmesine yardımcı olur.

Keten tohumu:

Kollajen gelişmesini destekleyen bir besin olan keten tohumu cildi güçlendirerek selülit görünümünün azalmasına yardımcı olur.

Peki Selülite Karşı Neler Yapabilirsiniz?

Stresi Azaltın

Gereğinden fazla stres vücutta yüksek kortizol salınımı sağlayıp, ileri dönemde selülit oluşumunu tetikleyebiliyor. Bu yüzden vücudunuzu olabildiğince stresten uzak tutmanızda yarar var.

Yeterli ve Dengeli Bir Beslenme Planı Oluşturun

Diyet içeriğinizin basit karbonhidratlar, tuz ve doymuş yağlarca zengin olması, selülit oluşumuna başlıca sebep olan faktörlerdendir. Bu yüzden öncelikle yapmanız gereken beslenmenizi kalori ve içerik anlamında düzenlemeniz olacaktır. Beslenmenizde özellikle kurubaklagiller gibi lifli gıdaları, bitkisel yağları, taze sebze ve meyveleri günlük yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmeye özen gösterin.

Yeterli Uyku İhtiyacınızı Sağlayın

Yetersiz uyku vücut bağışıklığını düşürerek hücrelerin oksidatif strese maruz kalmasına sebep olur. Oksidatif stres aynı zamanda cilt sağlığını da etkileyerek ileri dönemde kırışıklık ve selülit oluşturur. Hem canlı bir cilt için hem de yeterli ve kaliteli bir uyku için özellikle gece 23:00’ten sonra uyumaya çalışın.

Tuz Tüketimine Dikkat Edin

Tuz, vücutta suyun tutulmasına sebep olduğu kadar aynı zamanda toksinlerin atılmasını da olumsuz etkilediğinden dolayı tuz tüketiminizi azaltmaya özen gösterin.

Alkolü Azaltın

Alkolü vücudunuz yağ olarak depolandığı gibi vücuttaki su dengesini de olumsuz etkiler. Alkol tüketimi arttığında hem karaciğerde hem de dolaşımdaki yağ miktarı artar. Bu yüzden alkol tüketiminizi mümkün olduğunca azaltın.

Rafine Şeker ve Şekerli Gıdalardan Uzak Durun

Basit şeker içeren besinleri tüketmek cilt elastikiyetini bozar ve sıkılığı azaltır. Bu nedenle basit şekerli gıdalar yerine doğal şekerleri veya meyve gibi alternatifleri tercih edin.

Posa İçeriği Yüksek Olan Besinleri Tüketin

Posa içeriği zengin sebze, meyve ve kuru baklagillerle tam tahıl ürünlerine beslenmenizde daha fazla yer ayırmaya çalışın.

Fiziksel Aktiviteyi İhmal Etmeyin

Fiziksel aktivite selülitle savaşmada beslenme kadar önemli bir faktör. Bu yüzden haftanın 3-4 günü en az 30 dakika yürüyüş veya yüzme, yoga, pilates, jimnastik gibi sporlara vakit ayırın. Böylelikle hem kilo alımınızın önüne geçebilir hem de kan dolaşımınızı artırarak selülit oluşumunu önleyebilirsiniz.

Protein Diyetlerinden Uzak Durun

Düşük karbonhidrat, yüksek protein içerikli hayvansal besinlerle beslenme tarzı hem hücrelerdeki yaşlanmayı hızlandırır, hem de damar kaliteni olumsuz etkiler. Diyetinizde bu yüzden yüksek miktarlarda hayvansal kaynaklı protein içeren besinler yerine mümkün olduğunca yağı azaltılmış hayvansal protein kaynaklı besinleri tercih edin.

Hayvansal Yağlar Yerine Bitkisel Yağları Tercih Edin

Beslenmenizde hayvansal yağlar yerine bitkisel yağları kullanmak hem damar kalitenizi arttırır, selülit oluşumuna engel olur hem de daha sağlıklı bir bedene ulaşmanızı sağlar. Bu yüzden beslenmenizde ceviz, fındık, keten tohumu, badem, avocado ve zeytinyağı gibi faydalı yağları tüketin.

Selülit problemine henüz kesin çözümler bulunmasa da yukarıda bahsettiğim önerileri beslenmenizde ve yaşam tarzınızda uygulayarak selülite karşı önleminizi alabilirsiniz.

Dyt. Simay Ejderoğlu

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan