Satır Arası

Hayat Varsa, Dert Var

16 Kasım 2018

Hayat Varsa, Dert Var

Psikolojiye duyduğum ilgi, taa çocukluk yıllarıma dayanıyor. Oldum olası, insanların konuşmaları, hal-hareketleri, konuşma biçimleri, birbirleriyle iletişimleri, ilişkileri dikkatimi çekmiştir. Hatta çocukluğumda, bakışlarımdan rahatsız olup, “Acaba üstümde başımda bir anormallik mi var?!” diye düşünüp, gidip aynaya bakan yaşça büyüklerim olmuştur. Halbuki yoktu; hiçbirinin üzerinde, saçında-başında anormal bir durum yoktu. Hatta hiçbir yerde bir anormallik yoktu. Sadece her insan birbirinden farklıydı. Konuşmaları, duygularını söze dökmeleri ya da dökmemeleri, diğerlerini dinlemeleri, bazen dinliyormuş gibi yapmaları, bazen dinlemediklerini diğerlerinin gözüne sokarcasına belli etmeleri…

Sonra konuştukları konular… Herkes her zaman bir şeyler konuşuyordu tabii ki. Kimisi kendi, kimisi başkaları hakkında; herkes kendi derdini de anlatıyordu. Birisinin derdi vitrinde gördüğü ama numarasını bulamadığından alamadığı muhteşem ayakkabılarken, birisinin de çocuğunun önemli olabilecek hastalığı. Erkeklerin ortak derdi piyasanın durgunluğu, hemen hemen bütün kadınlarında ortak derdi de veremedikleri fazla kiloları; ve nedense derdi bu olanların çoğunun bu derdin yanında bir derdi daha vardı. Yakından tanıdıkları, çoğunlukla da sinir oldukları birinin zayıflığı. Her kimse o söyledikleri kişiler, fazla zayıflardı, o kadarı da güzel olmuyordu ama. [Sitemiz yazarlarından Didem Çelebi Özkan‘ın bu konudaki yazısı Zayıfsan Başın Herkesle Dertte‘ye göz atabilirisiniz]

O senin derdin, bu benim derdim derken sonunda hep konu şu sözle bağlanırdı. “Dört dörtlük bir hayat yok, herkesin bir derdi var.” Her ne kadar hayat hızla değişse de ben kendimi bildim bileli bu cümle hiç değişmedi. Hayatta her zaman bir dert var.

Hayat Derdi Nedir?

“Nasıl soru bu ne olabilir ki!!! Tabii ki sorunlar derttir.” diye düşünmek tabii ki çok doğal. Burada, toplumun gözünde önemli olan ve en çok sorgulanan, “sorun gerçek midir yoksa yapay mıdır?” sorusu.

Hiçbir Şekilde Yapay Dert Ya da Yapay Sorun Diye Bir Şey Yoktur.

Eğer herhangi bir mesele, (önemli olması kişiden kişiye değişse de) bir kişiyi rahatsız ediyor ve olumsuz etkiliyorsa, o mesele gerçek bir sorundur. Hayatta daha büyük sorunların olması diğer sorunları önemsiz sınıfına sokmaz, sorun sorundur ve çözümüne emek harcanmalıdır.

Sorunların Çözümü

“Problemi anlamak, çözmenin yarısıdır” sözünü hatırlamayanımız yoktur. Bu, sadece matematikte değil, hayatın genelinde böyledir. Sorunu anlarsanız, nedenini tespit edersiniz ve eğer nedenine tek taraftan değil, çok yönlü bakabilirseniz, çözüme daha çok yaklaşırsınız.

Nedene çok yönlü bakabilmek, bir tek kendini ilgilendiren sonuca değil, herkesi ilgilendiren sonuca konsantre olabilmektir. “Bu durum benim için böyle ama birçok kişi için ya da toplum için iyi oldu aslında” diyebilecek olgunluğa sahip olabilmektir. Bu olgunluğa sahip olabilmenin, cinsiyeti, yaşı, eğitim seviyesi gibi standartları yoktur. Ayrıca bu, doğuştan gelen bir yetenek de değildir. Sonradan kazanılabilen bir yetkinliktir. Doğru soruların cevaplarıyla, kişi bunu çok güzel yapabilir ve hayat dertlerinden daha rahat kurtulur.

Bazı sorunlarda ise, nedenlerin ortadan kalkması imkansızdır. Böyle durumlarda derdi en rahat atlatan kişiler, “B” planı olan kişilerdir. Hayat tek senaryo ile geçmez, mutlaka mutlu bir alternatif vardır ve yine doğru soruların cevaplarıyla bulunur.

Kendinize soracağınız doğru sorulara ulaşın ve hayat dertlerini en aza indirin.

Nalan Erpolat

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 16 Kasım 2018 at 12:11

    Canım benim o kadar keyifle okuyorum ki yazılarını… Cümlelerin bana, güneşe açılan bir pencere, umutsuzluk karşısında boğulmamak için fırlatışmış bir can simidiymiş gibi geliyor. Her hafta motivasyon yüklenmiş halde ayrılıyorum sayfandan.
     
    Okuyan bir çok kişinin de benim gibi düşündüğüne eminim.
     
    Sevgiler canım

    • Yanıtla Nalan Erpolat 16 Kasım 2018 at 20:17

      Bu duygular geçtiyse, ne mutlu bana… Güzel yorumun için çok teşekkür ederim Didemcim.

  • Yanıtla Ahmet Yonca 16 Kasım 2018 at 16:43

    En sevdiğim branşlardan biri olan psikoloji adına halk diliyle yazılmış güzel betimlemeler buldum. Normal şartlarda bunu bir kitap diliyle yazmış olsaydınız muhtemelen çoğu insan anlamayacaktı. İşin insani yönünü düşünüp, psikolojiyi sanatsal dil ile halkla buluşturmanızı çok sevdim. Nice güzel yazılarınıza…

    • Yanıtla Nalan Erpolat 16 Kasım 2018 at 20:19

      Beğenmenize çok sevindim. Teşekkürler… sevgiler…

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan