Mizahsen

İlham Perilerim

18 Mart 2019
İlham Perilerim
Meslek ah bu meslek!!

Çok seviyorum ama bir o kadar da kafa yorgunluğu. Atamadık şu yorgunluğu nedense. Dünya halleri, sıkıntıları, o’su, bu’su, şu’su, tokası, tırnağı, derdi, tasası derken en sonunda ruhen kayıplara karışacağız. Babamın bir sözü vardır, nedense o geldi aklıma. Artık her ne alakaya biberse:

“Geldi bahar ayları, gevşer gönül yayları evladım! Aman kendini bırakma!”

Benim gönlümün yaylarını gevşeten bir karakaçanlı prens ya da “işte bu” diyeceğim bir şey henüz çıkamadı. Zira bahar ayları, anca kafamdaki yorgunluğu kat kat arttırmıştır. Kendimi mayalı hamur gibi saldıkça salar, bütün düşünce ve duygu dünyama kilit vururdum. O da okul döneminden kalma vize & final çifti ve bebekleri bütünleme yüzünden.

Bir de işin meslek ve sosyallik tarafına değinecek olursam…
Bu mesleğin yanında sanata ağırlık vermek ayrı bir keyifti zira bedenen ve ruhen bana en büyük terapiydi. Tiyatroya devam etmek istedim ama o ayrı bir özen ve çalışma gerektiriyordu. (Belki bir gün yeniden diyorum.) Fakat şu sosyal aktiviteler konusunda değişik yorumlar da gelmiyor değildi hani!

“Müzik de neymiş! Şarkıcı mısın sen? Valla başka şeylerle uğraş!”
“Ay! kitap yazmak çok zor! Editörü nerden bulacaksın?”
“Spor yap spor! Spora yönel.”
“Valla bu zamanda önce iş! Ben aktivite maktiviteye zaman ayıramam. Hem ne kazandırıyor ki?”

En sonunda çenem duramadı ve:

“Aktiviteli yoğurt ye belki bağırsakların dans eder. Ne dersin?”
“>\$.£%{*|£,=₺-@@.&/₺)/@-&@”

Bunlara bazen cevap vermeyi bir kenara bırakın; gülmek dışında elimden başka bir şey gelmiyordu. Sanırım en iyi tek cevap bu.
Tabi başka sorular da geliyordu:

“Bu ilham nereden geliyor Merve?”
“Hayırdır Merveciğim? Kim bu ilham perileri?”
“İlham aşkın kim?”
“Who are they? İyi ama kim bunlar?”

Benim mezdeke grubunu merak edenler sanıyorlardı ki tanıdık çevreden birkaç kişiydi bu ilham perilerim. Oysa benimkiler ne insandı ne bitki ne de kuş, köpek, kedi! İlhami, Perihan ve Perişah. (Artık kim oldukları da bana kalsın!)

İlhami, benim egosu tavan işkolik perim. Üstüme ağırlığını fazla bırakmasına izin vermiyorum. Belki izin vermediğimden bu kadar tembelimdir 😒 Aman ben izin versem Perihan vermez. Benim bir suçum yok 🙄

İlhami & Perihan

– İlhaaamiiiiii?
– Ne var Perihan?
– Şu kızı sanat aktiviteleri esnasında işle ilgili konularda allayıp pullama! Yolarım seni İlhami! Müzik notalarına asar; suluboyayla tüm renklere boyarım her yerini!
– Çalışmalı! İşleyen demir paslanmaz Perihan! İşe odaklansın. Hatta hep çalışmalı!
– Kusura bakma da hep iş, iş! Nereye kadar? Paslanmaz demir derken senin yüzünden egolu balona dönecek farkında değilsin! Bırak kızı iki dk!
– Bırakmam! Çalışma olarak en yaratıcı zamanı şu an.”

Onlar öyle kavga ede dursunlar, 3 numaralı ilham perim Perişah var ki ondan bahsetmeyi unuttum.

Perişah

Perihan benim eve kapanmak yerine, sürekli renkli faaliyetlerle ilgilenmemi isterken Perişah ise bir o kadar melankolik ve sevgi kelebeği idi. Kendimi hiçbir şey yapmak istemediğim an bilirim ki Perişah yanımdadır. Perihan onunla da kavga eder, İlhami’nin gücü dahi bu kavgayı ayırmaya yetemezdi:

– Merveciğim! Kendini bana bırak. Şu an evden çıkma derim. Hatta uyu. Eline bir kitap al kitap oku ama hayaller kur. Aşk dolu olsun. Mesela karakaçanlı prensini düşünelim mi? Kim bilir, şu an nereden geliyordur?! Ah ahhh ❤️

– İlhami yetmezmiş gibi bir de sen girdin başka yerden! Dinleme bu içi geçmişi Merve’ciğim! Beni dinle; çık dışarı, üç yetmez beş daha sosyalleş! Yoksa hıçkırık filmini izleyip ağlamana az kaldı! Ben de kalpten giderim artık. İlhaamiiiiii! Sen nereye kayboldun?

Benim ayrı muhteşem ikili Beyin ve Kalp vardı ya? Hatırlarsınız. Onlar da ilham perilerim ile ortak çalışıyorlar. Daha doğrusu beyin, İlhami ile iyi anlaşıyor; Perişah ise kalple epey zaman geçiriyor. Perihan ise hem beyin hem de kalple uğraşıyor genelde. Üstüne diğer periler! Sizin anlayacağınız içerde fabrika çalışanları tam teşkilat ve 7/24 seri olarak düşünce, duygu ve yaratıcılık üretiminde!!

Beyin & Kalp

– Patrona söyle yiyip durmasın! Fazla yemek yemesi beni yoruyor ve İlhami de destek olamıyor. Hem seni de yoracak bunu biliyorsun. Kendini de tehlikeye atıyorsun.

– Ayol bana bi’şi olmaz sevgili Beyin. Hem o fazlalığı ben atması için yardımcı olurum. Perişah’ı devreye sokarım olmadı, Perihancığım da yardımcı olur.

– Perihan sana değil bana yardımcı oluyor. Perişah ile sen anca duygu yüklemesi yapın, habire yedirin, içirin, şişirin. Sonra aşk acısı, aç kalmalar, duygusal pembe diziler filmler, falan fıstık. Bu kız hiç çalışmasın!!! Düşünce gücü her geçen gün erisin! Oldu efendim! Nöronlarım yanıyor galiba, ay bi’ yanık kokusu geldi! Gidiyorum ben!

Tabii onlar öyle arada didişe dursunlar, geçen günlerde bendeniz düşünen adam pozisyonuna girmişken, kulağıma Perihan fısıldadı:

Yeni Hobi

– Hadi git kendine bir resim defteri al. Bir de çizim kalemi. Karakaleme yeniden başla. Hatta sonuna kadar devam et. Yeni bir hobi sana iyi gelecektir.

Birden benim florasanlar yandı. Neden olmasın, dedim. Bir saat boyunca sosyal medyada çizimlere baktım durdum. “Hyperrealistic” denilen bir çizim metodu vardı ki ezelden beri aşıktım ama ben gözü Cin Ali metodu ile çizerken o gerçekçi hale nasıl dönüştürebilirdim ki! Bunun için 450 fırın ekmek yanına da ayrıca tonlarca tatlı yemem lazımdı ki mümkün olsun. Ama Perihan’ın teklifi cazip geldi. Bir önceki akşam kırtasiyeden iki saat çıkmadım. Bir defter bir kalem bir de sıkıştırılmış kağıt kalem aldım. Fazlasıyla yeter artardı. Tabii bu duruma benim İlhami fazla sinirlenmiş olmalı ki beni bir güzel yıkadı:

– Harcama şunlara para! Otur Yargıtay Kararları oku. Daha okuyacağın 62773 sayfalık kitap var.

– Ayol bırak kızı! Nefes alsın! İş iş iş! Tamam çalışsın ama 7/24 olmaz ki! O paramatikli egolu balonlara dönecek senin yüzünden.

Sen dinleme onu. Otur karala bir şeyler! Fazla çalışmanın ve fazla dozda işin sonu çiş canım! Hadi rahat bırak kızı!”

Perişah geri kalır mı peki?

– Demek çizim yapacaksın. Bence şu an bu aktiviteler yeter. Uyu dinlen, kafanı boşalt. Hiçbir şey yapma derim, tatlı Merveciğim. Gece kulağına seni mayıştıracak şarkılar ve masallar fısıldayacağım. Sonrasında ise bir hafta uyku.

– Bi’ sen eksiktin! İstifa edeceğim perilikten! Ay daha emekliliğim de yaklaşmadı. Bunlar beni kanser edecek bu kızı da duvara çevirecekler.

Onlar böyle tartışmaya devam ettiler ama tabii ki duymamazlığa geldim. Sonunda dün gece aldım elime yeniden resim defterini ve kalemi. Sonuç mu?

Resmen paslanmışım!!

Tam 7 sayfa karalamaktan kalemi tükettim. En sonunda 8. sayfaya öyle bir şey çizmişim ki ben bile inanamadım. Perihan “çiz” derken bana öyle bir ilham vermiş ki resmen yüzü botokslu, bakışları soğuk ve hislerini kaybetmiş bir kadın yüzü çıktı ortaya. Perihan resme baktı baktı, bir de bana baktı, sonra resme yeniden baktı. En sonunda dayanamadı:

– Sana çiz derken böyle bir şey kastetmemiştim.
– Üzgünüm Perihan’cığım. Siz muhteşem üçlünün tam da istediği bir resmi çizdiğimi düşünüyorum.
– ?!
– Çalışmamın adı “Botokslu Kadının Hüznü”. Tam 20 yıl sonraki hali. Bak çalışmaktan kazandığı paraları yüzüne harcamış, estetik botoks ne varsa yaptırmış. Sürekli ağlayıp, acı çekip, yalnız kalmaktan ise hissizleşmiş soğuk bir duvara dönmüş.
– Ee peki benim verdiğim ilhamla ne alakası var?
– Ne olacak? Bu kadını çizen kişi aslında 20 yıl sonraki halini çizmiş. O kişi de gördüğün gibi ben! O yüzden sizi azat ediyorum yoksa 20 yıl sonra bu resimdekine dönerim size de hayatı zindan ederim!

(Başka türlü başımdan defedemezdim! Affet beni Perihan!)

– Ay ben gidiyorum. Perilikten istifamı vereceğim, ne haliniz varsa görün. Çürüdüm burada! Kendine gel Perihan! Derin nefes al! Acaba önce Maldivler’de tatil mi yapsam? Ya da Nepal’e mi gitsem? Neyse!”

Evet! Hayata bir kere geliyoruz.

O yüzden kendime hep şunu derim:

“Mükemmel değilsin.
Neyi seviyorsan onu yap,
ona yönel.
Yeni şeyler keşfet.
Yeni insanların olsun.
Her insan bir tecrübe,
her keşif yeni bir armağan.
Dünyaya her geçen zamanla birlikte
yeni pencereler aç.
Bu hayat senin.
Yaşamın değerli
ve önce kendin için sen değerlisin.
Güçlü olduğunu bil
ve hayatı ıskalama!
Çünkü
sevdiklerinle hayatın daha da anlamlı!
Çünkü
az ve öz daima iyidir.
Çünkü
sen Merve’sin!”

Ve İlham Perilerim!

Sizi ise her şeye rağmen çok seviyorum.
İyi ki varsınız.

(Not: Perihaaan! Maldivler’den kart atmayı unutma! Olur da benim karakaçanlı prens bir gün gelirse, senin yanına geliriz tatil için!! Ne dersin?)

Merve Çevik

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

4 YORUMLAR

  • Yanıtla Didem Elif 19 Mart 2019 at 11:39

    Karakaçanlı Prens yalnız :))) Hadi beyaz atlısını geçtim, karakaçanlıyı da bulamadım diyorsun yani… :))) İçimizdeki farklı kimliklerin didişmesini pek keyifli anlatmışsın. Elif Şafak’ın Siyah Süt kitabını anımsattın. Tabi oradaki anlatım bir kadının doğum sonrası yaşadığı depresyonu anlattığı için bu kadar esprili değildi. Ancak içimizde bir sürü kişiler varmış gibi geliyor bana da. Bazen bazı olaylardan sonra bir bakıyorsun bir tanesi sessizce yıllarca bir köşede beklemiş meğersem içerde, sonra birden bir protestoyla başkaldırıyor. Anaaa diyorsun bu da kim? Ben böyle biri değildim n’oldu bana böyle? Kısaca zevkle okudum.
     
    Sevgilerimle…

    • Yanıtla Merve Çevik 19 Mart 2019 at 21:32

      İlham perilerim arı gibi çalışıyor 😄 Bazen diyorum onları dinle Merve, bazen de kulaklarımı tıkıyorum en tahammülsüz zamanlarımda. (Perişah sağolsun!) Sanırım içimizdeki o ilham perilerimiz azalmayacak aksine daha da çoğalacak. Çünkü hepimiz ayrı birer renk ve ışığız.
       
      İyi ki varsın, yorumların bana güç kattı.
       
      Kucak dolusu sevgiler ❤️🙏🏻

  • Yanıtla Didem Çelebi Özkan 20 Mart 2019 at 13:48

    Yaa ne süper bir kadınsın sen. Her yazdığını büyük bir keyifle okuyorum. Beyin ve kalpten sonra ilham perileri de en az onlar kadar komikti. Hayatı bazen tam da bu şekilde tiye alabilmek gerekiyor, yoksa hepimizin sinir hastası olması an meselesi 😉

  • Yanıtla Cem Albayrakoğlu 27 Mart 2019 at 22:09

    “O yüzden kendime hep şunu derim” kısmına bayıldım. Ben de kendime bir sürü şey söylüyorum da ne kadar başarılı oluyorum Allah bilir.
     
    Karakaçanlıyı bulursam ben de mutlaka bir fırt alırım yani 😂😂
     
    Galiba bu mevsimde bütün bekarlara bir şeyler oluyor 😂😂
     
    Güzel ve sürükleyiciydi.

  • Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan