Yanılgı
Küçüktüm
80’lerin çocuğu olarak
Sokaktaki taşı da oyuncağım sayardım
Sevdiklerimi canım gibi severdim…
Üzerim kirlenirdi, oyuncaklarım kirlenirdi
Yüreğim asla kirlenmezdi…
Çünkü Adile Naşit izliyorduk;
Sevgi diliyle konuşuyordu
Sevgiyle bakıyordu herkese ve her şeye…
Çünkü komşu annelerim, annem kadar anneydi
Arkadaşlarım can evimdi, yıkılması mümkün olmayan
Sımsıkıydık bütün mahalle, bütün şehir ve bütün dünya
Ayrılmaz bir bütün, sonu gelmez mutluluk filminin başrolleriydik…
Öyle sanıyordum
Yanıldım
Bütün güzellikler milenyuma kurban gitti…
Sonra genç oldum
Aşkı tanıdım,
Kalp atışlarım mektuplarda dizelere dönüştü
Dizeler şiirlere
Şiirler, gönlümün deryası güzelin yüreğine…
Sonsuz bir mutluluk daha yakalamanın sevinciyle
Şehrin ne kadar tepesi varsa hepsine çıkıp
Şarkılar söyledim dağa, taşa, denize, kuşlara
Öyle güzel gülüyordum ki
Menekşeler yaslanıyordu gözlerime, sevgiyle…
Sonsuzdu o heyecan, o mutluluk
Öyle sanıyordum
Yanıldım
Bütün aşklar bencilliğe kurban gitti…
Sonra yaşlandım
Yirmi beşimde, otuzumda, otuz beşimde
Binlerce yıllık bir yaşlılık sardı dünyamı
Nereden anladın derseniz
Hayır, bedenim değildi yavaşlayan
Ruhumdu, ‘’yeni’’ denilen ama pek eskiten şeylere alışamayan…
Mesela hala; Bülbülüm Altın Kafeste türküsüdür en sevdiğim
Zeki Müren’dir, şiir yazarken dinlediğim
Belkıs Özener’dir, hayta hayta yürürken Üsküdar’da, eşlik ettiğim
Mevlana’dır, Yunus’tur okuduğum
Nazım’dır, Necip Fazıl’dır, Orhan Veli’dir (…) kalemine hayran olduğum…
Anladım işte hemen her şeyden
Yaşlandığımı erkenden
Yaşlandığımı
Ve yaşamanın mümkün olduğu kadar mana yakalamak olduğunu anladım…
Şimdi evet
Bu yaşlılık hissinin de sonsuz olduğunu düşünüyorum
Ama sonunda yanılacağım
Zira gördüğünüz üzere
Yanılgıya pek müsaitim…
24 Mart 2019,
Mehmet Gökcük
14 YORUMLAR
Çok anlamlı ve etkileyici bir şiir olmuş. Şçimizdeki çocuğun hiç büyümemesi dileğiyle tebrik ederim. Yüreğinize, emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim eksik olmayın 🙏🙏
Nerelere gittim okurken, yüreğine sağlık…
Yürek bu dizelere dökülür
Dizeler deniz olur
Deniz şair Mehmet’in yüreğinde renklenir yeniden
😊 Teşekkür ederim hocam. Şiir güzelliğinde yarınlar umuduyla
Kalemine yüreğine sağlık hocam. Eskiye gittim, çocukluğuma, zamanın kafesine hapsetmek istediğim zaman dilimine gittim. Keşke dönebilsem, o anlarda kalmak isterdim. Sokaktaki kiremit oyununda, ramazandaki sıcak pide kuyruğunda, bayram sabahı sevincinde kalabilmek… ama dediğin gibi yazdığın mısralardan gibi yanılgı sadece şimdilerde yaşanan bu hayata alışamasak da kanıksadık maalesef. Tekrar emeğine sağlık, sevgiyle..
Bizim jenerasyondan bu tarz sanıyorum otuza yakın cevap aldım bu şiir yayınlanınca… Demek ki ortak yaramız olmuş milenyumun bizden aldıkları…
Hayrolsun demekten başka çare de yok…
Teşekkür ederim hocam. Eksik olmayın
Hayatın içinde farkında olmadan katettiğimiz aşamaları, sonsuz sanıp fakat sonradan yanılıp bunların ebedi değil de fani olduğunun farkına varmamızı ve bu aşamalarda hayatımıza kattığımız manaların hayatın anlamını oluşturduğunu anlatan çok derin anlam, mana ve düşünceli bir şiir olmuş.
Muhteşem olmuş.
Teşekkürler.
Kaleminize sağlık… ☺️
Zamanlar geçip giderken, farkında olarak, geriye bakıp durmadan yürüyebilmek, hayatın gerçek manalarını hissederek yaşayabilmek dileğiyle… Teşekkür ederim hocam. Eksik olmayın 🙏
Cok guzel bir bir şiirdi kaleminize sağlık sayın hocam beni benden. Alıp götürdü resmen yüreğinize sağlık. Bu güzel şiiri bizlere sunduğunuz için çok tsk ediyorum
Teşekkür ederim. Eksik olmayın…
Çünkü biz büyüdük ve kirlendi dünya…
Bu şarkı da tam da o zamanlarda meşhurdu…Yorumunuz manidar oldu bu anlamda … Ne tuhaf yer şu dünya…
Sanırım ben hariç sitenin tüm yazarları nostalji tutkunu. Çocukluğumda dönmek istemeyeceğim bir şey olmasını bir kenara bırakın, oldukça da keyifli bir dönemiydi hayatımın. Gene de ben, hiç geçmiş özlemi çeken biri olmadım. Andan da öte, gelecek bana her zaman daha cazip geliyor. Geçmişten ziyade geleceğe gitmeyi isterdim her halde. Bu güne gelecek olursak da, bence oldukça harika bir şey bu millenium. Ne seksenleri, ne de doksanları özlüyor değilim 😝
Ruhun yaşlılığı konusuna gelirsek, sanırım yüz yaşımda da hala 18 hissedeceğim. Kötü olacak olan, bu ergen ruhun yaşlı bir bedene hapsolmuş olacağı. Umarım regeneration çalışmaları ben fazla yaşlanmadan daha iyi çözümler bulur 🙃
Şiir ise; üstadım elbetteki aktarımının gücüne şapka çıkarıyorum. Aynı fikirde olmasak da konu da oldukça etkili olmalı ki bu kadar çene çaldım 🙂
Farklıyız…
Ahenk oluşturuyor farkımız 😊