Yapay Gelecek | Jetgiller’e Dönüş

Kısaca tanımlayacak olursam; bilgisayarların insanlar gibi düşünme becerisidir Yapay Zeka. Kimileri bazı mesleklerin yok olma ihtimalinden dolayı tehdit olarak görse de fırsat alanlarının daha geniş olduğu bir yelpaze sunmasıyla insanlık için vazgeçilmezdir.

Turing’in çalışmalarından sonra hayatımıza giren Yapay Zeka ile çocukluğumuzda tanıştığımız Jetgiller, fütüristik yaşam biçimleriyle hayallerimizin biçimlerini değiştirmişlerdir. Geleceğin teknolojisini en iyi şekilde tahmin eden çizgi film olma özelliğine sahiptir.

Peki hangi gelecek tahminleri doğru çıktı dersiniz?

Görüntülü Konuşma

Bizim ev telefonundan başka telefonumuz yoktu. Hatta o telefonun bir de kilidi vardı. Annem işe giderken kilide de yanında götürürdü. Tüm bunlar yüksek telefon faturası eve ulaştıktan sonra başlamıştı. İtiraf ediyorum, çünkü ben Hugo oynamak için sunucu Tolga Abiyi sürekli arardım. Bir süre sonra kilidi olmayan ama dakika sınırlı telefona geçiş yaptık. Sonunda Hugo’ya şans eseri bir gün bağlandım ama konuşma süresi en fazla 3 dakika ile sınırlandırılmıştı. Ben oyunu bitiremeden bağlantı koptu ve kaybettim. Oysaki Jetgiller öyle miydi? Onlar televizyonlarından dostlarıyla bedavaymış gibi sürekli sohbet ederlerdi. O zamanlar nasıl olduğunu anlamasam da kabul ettiğim bir durumdu. Şimdilerde kullandığımız Skype ve FaceTime gibi uygulamalara sorgulamadan yadırgamadan geçiş yapmam kolay oldu.

Akıllı Saat

Lise dönemine kadar siyah plastik kayışlı, herkesin kolayca gözünde canlandırabileceği, dijital siyah Casio marka bir saatim vardı. Bir gün teyzemlerde otururken teyzem kolumdaki saati gördü ve anneme dönüp; “Artık Mustafa’ya şık bir saat alma zamanı geldi, sonuçta lise öğrencisi ve o artık bir yetişkin,” dedi. Saat, lise öğrenciliği ve yetişkin olmanın şık saat alma ile olan ilişkisini yıllar sonra çözebilmiştim. O dönemlerde Jetgiller’in Babası George Jetgil’in kolunda bugünlerde çok kullanılan Apple Watch benzeri bir saat vardı.

Tüp Asansör

Jetgiller’in kullandığı tüp asansör sayesinde evlerine çok hızlı çıkıyorlardı. Hatta sadece dikey değil yatay yönde de ulaşımlarını yapmalarını sağlayan bu asansörün benzer örneklerini Çin ve Japonya’daki otellerde ve yüksek yapılı binalarda görebilmek mümkün.

Yardımcı Robot

Her eve lazım Rosie, ailenin tüm işlerini yapan, şimdiki üretilenler ile kıyaslayarak eski model diyebileceğimiz bir robottu. 2010 yılında Koreli bilim adamlarının Mahru-Z adında, yemek, temizlik v.b. ev işlerini yapabilme yeteneğine sahip robot üretmişlerdi. Son zamanlarda üretilen robotların işlevselliğinden bazen ürkmekteyim. Bir robot ile rekabet etme durumunda ne yaparım bilemiyorum.

Akıllı TV – LCD Ekran

Bizim salonda kocaman tüplü bir televizyon vardı. Haberleri de fırına giden üşenmez de gazete alırsa okurduk. Jetgiller’de ise Akıllı Televizyonlar vardı ve haberleri televizyonlarından okurlardı. İnce görünen LCD televizyonlarından izledikleri programların yönlendirmeleri ile spor yaparlardı. Bence video izleyerek evde spor yapmanın fikrinin doğuşu da o günlerden gelmiştir. Bugün hemen hemen herkesin evinde LCD televizyonların çeşitlerinden görebilmek mümkündür.

Solaryum Yatağı

Şimdiye kadar hiç denemediğim, sağlık açısından zararlı olduğu söylenen solaryum yatakları çok uzun zaman önce üretilmeye ve kullanılmaya başlanmıştır. Şimdilerde evlere dahi kurulan bu sistem o dönem de Jetgiller’de de kullanılmaktaydı.

GPS Teknolojisi

Evin Köpeği Astro için kullandıkları GPS bugün hayatımızı kolaylaştıran teknolojilerden bir tanesi. Birçok ebeveyn bunu çocukları için kullanmakta. Şirketler de araç takiplerinde GPS sistemini yoğun olarak kullanmaktadır.

Şimdilik aklıma gelenlerden bazılarını sizlerle paylaştım. Hepsi şirin mi şirin, hayatımızı kolaylaştıran, daha konforlu ve daha sağlıklı uzun bir ömür yaşamamızı sağlayacak olan teknolojiler.

Tabi bir de beni korkutan kısım var. Robotların dünyaya savaş açtığı ve insan bedenine büründüğü, dünyaya tehlike saçan virüsleri getiren uzaylıların olduğu, milyonlarca insanın bir anda yok olduğu bilim kurgu filmleri ve kitapları.

Umarım o teknolojilerin geldiği nokta insan iklimine zarar vermez ve teknoloji insan hayatına pozitif hizmet etmekten vazgeçmez.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

Sevgiler,
Mustafa Çağa