Tek başına tatil yapma fikri bana her zaman garip gelmiştir. Geçen sene o kadar yoruldum ki; tek başına tatil yapmayı bile göze alarak; mekan arayışlarına başladım. Aslına bakarsanız; benim için gideceğim yerin denizinin iyi olması ve temiz olması yeterlidir. İnternet üzerinden yaptığım araştırmalar sonucunda; tek başına tatile çıkma maliyetinin 2 kişiye denk olduğunu fark edince çok sinirlendim ve tabii ki kendi kendime çok söylendim. Tatile gitmek, en az 2 kişinin mi hakkıydı? Daha önce tek başıma tatile çıkmadığım için, bunu öğrenince “yalnız yaşayanlar” aklıma geldi. Haksızlık değil miydi gerçekten?
Şifa Tanrıçası: Hemithea
Turizm sektöründe çalışan bir arkadaşımı aradım hemen. Nefes almadan konuşarak, tüm kızgınlığımı ona anlattım. 🙂 Tabii o da bu durumu değiştiremeyeceğimi; bana gülerek söyledikten sonra, (akışına bırakabilmeyi bir öğrenebilsem) bana Marmaris’te şirin mi şirin, çok güzel bir tesis önerdi. İşte “Baraka”(Web Sitesi, Instagram Profili) ile tanışmam bu sayede oldu. Orhaniye Köyü’nde yeşillikler içerisinde yer alan bu tesisin, hemen önünde tertemiz çarşaf gibi denizinin olduğunu söyleyen arkadaşımın tavsiyesi ile birlikte İnternet sitelerini açar açmaz beni karşılayan aşağıdaki yazıyı da görünce; hemen rezervasyonumu yaptırdım ve 3 günlük kısa tatilime başlamak için hazırlanmaya başladım.
“Bir zamanlar İpek Yolu üzerinde bulunan Marmaris, Akdeniz ve Ege arasındaki eşsiz konumu sayesinde tarih boyunca sayısız medeniyete şahit oldu. Gezginler yüzyıllar boyunca bu topraklarda şifa tanrıçası Hemithea tarafından kutsanarak huzur bulmuştur. Bu mucizevi bölgede konumlanan Baraka, ilhamını çevresindeki şifalı topraklardan, yolu buradan geçenlerden ve bölgede yaşayan insanların kültüründen alıyor. Sen de Baraka’da bize katıl, kendi hikayemizi yaratalım.”
Ulaşım
Dalaman Havalimanı’na indikten sonra servisle otogara geldim, Orhaniye minibüslerine bindim ve yaklaşık yarım saat sonra Baraka’ya ulaştım. Beni girişte güler yüzlü bir işletme müdürü karşıladı ve soğuk bir limonatayla tesisin rahat koltuklarında biraz dinlememi söyledi. O süre zarfında etrafımı incelemeye başladım tabii. İlk dikkatimi çeken şey; ahşap kasalardan birleştirilerek oluşturan ve yer sofrasına dönüştürülen alanda yemeğinizi diğer misafirlere birlikte yiyebilme imkanının sunulmuş olmasıydı. Diğer tarafta ise; kumların üzerinde U şeklinde bir oturma düzeninin yapıldığı ve barkovizyon aracılığı ile akşamları yine tüm misafirlerle birlikte çeşitli filmlerin izlendiğini öğrendim. Aslında insanların tanışabilmeleri ve tatil ortamında birlikte vakit geçirebilmeleri için ne güzel düşünülmüş detaylardı bunlar… Sanırım arkadaşım da, yalnız tatile çıkacağım için burayı boşuna önermemişti bana 🙂
Kaldığım odaya gelince; minimal ve modern şekilde dekore edilmiş; misler gibi kokan tertemiz bir odaydı.
Bir deniz tutkunu olan ben hiç vakit kaybetmeden, hemen üzerimi değiştirip, sahile inmek için hazırlandım. Kuş seslerinden oluşan o müthiş senfoniler eşliğinde; şezlonguma eşyalarımı bırakıp; kendimi serin ve temiz sulara bıraktım. O keyifli anları; şimdi yazarken bile yeniden yaşıyorum inanın. Hele ki bu sıcak İstanbul günlerinde oraları hatırlamak iyi geldi. Neyse; denizde bir süre yüzdükten sonra karnımın da acıktığını hatırlayıp, misafirler için hazırlanan içinde yeşilliklerin de çokça bulunduğu, sağlıklı kahvaltı büfesinin önünde kendimi buluverdim. O günü; elimde kitabım güneşlenerek, sıkça denize girerek ve uyuyarak geçirdim. O kadar sessiz, dingin ve huzur doluydu ki …
“İyi ki gelmişim” cümlemi daha tatilimin 1. gününde söyleyiverdim.
Akşam olduğunda yemeğimi diğer misafirlerle birlikte yedim, hatta tesiste konaklayan yabancı misafirlerle de tanışıp, İngilizcemi de konuşturarak 😉 ; birlikte kumların üzerinde bir zamanlar efsane olan “Friends” isimli dizinin birkaç bölümünü de izleyerek, akşamımı sonlandırdım.
Müthiş Gün Batımı
Ertesi gün tesisin aktivite tahtasını inceleyip, neler olduğunu öğrenmek istedim. Bir de ne göreyim; tahtanın en üstünde büyük harflerle “PİLATES” yazmıyor mu? 😍 Yer: İskele, denize karşı. Kaçırır mıyım? Hemen ismimi yazdırdım. Denize karşı matlarımızı serip, sporumu da yaptım. Aslında özel ders gibi oldu benim için; çünkü başka katılan olmadı. 🙃 Bu kadar huzurlu bir ortamda yapılan pilatesin de bana çok iyi geldiğini söylemem gerek.
O gün akşam yemeğinden önce; elimde kokteylim ile şahit olduğum manzarayı sizlere tarif etmem gerçekten zor ama; öyle bir gün batımına şahit oldum ki, dillere destan. Şöyle hayal edin; fonda hafif bir müzik, güneş batarken gökyüzünde etrafına yaydığı sarı ve turuncu renklerin ahenkle birleşimine karşı, denize karşı oturuyoruz… Bundan daha güzel ne olabilir, söyleyin gerçekten?
Bu arada bulunduğum koy, gün batımları ile meşhurmuş zaten. O günün akşamı marinaya doğru yürüyerek; Martı Hemithea Otel’in içerisinde yer alan muhteşem restaurantında çok güzel bir akşam yemeği de yedim. Aynı koy içerisinde bulunan bu otelin de konumu bir harika, biraz daha lüks bir yerde yemek yemek istiyorum derseniz, şiddetle öneririm sizlere. Ya da ertesi akşam benim yaptığım gibi koyun diğer tarafında kalan balıkçılarda da yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz.
Sonuç olarak; yalnız başına tatil yapmak o kadar da kötü değilmiş; belki de tatil süresinin de az olması bunda etkili olmuştur. Keyifli süren bu tatilimi sizlere yazarken hatırlamak bile bana çok iyi geldi. Huzurlu ve keyifli bir tatil yerine ihtiyacınız var ise; alternatifiniz olabilir burası bence.
Herkese çok güzel, keyifli, eğlenceli bir yaz tatili dönemi dilerim.
Sevgiler,
Demet Uncu
19 YORUMLAR
Selam Demet Hanım;
Son 3 yıldır sık sık tek başına tatile giden biri olarak çok beğendim yazınızı. Bu oteli de gidilecekler listesine eklemiş durumdayım. Tavsiyeniz için teşekkürler.
Ben teşekkür ederim Cem Bey, yazımı beğendiğiniz için. Tek başına tatile gitme döneminiz sonlanmış, duyduğuma göre. Size de çok güzel bir tatil dönemi diliyorum. Sevgiler 😍
Demetcimmmmm ben de bayıldım buraya. Bence hep birlikte gidelim. Düşünsene bizim “Fasıl” grubuyla buradayız 🥳🤪
Dido bence harika olur, bu organizasyon sende.
Siteyle uğraşmaktan organizasyona vakit kalırsa yaparım tabi. Bu durumda çıkmaz ayın son çarşambası olur sanırım gidiş tarihimiz de 😂
İşte bunda çok haklısın sevgili editörüm. Vakit yaratalım sana bütün yazarlar, hep birlikte ❤
Didemciğim beğenme çok sevindim. Harika bir fikir bence, çok eğleniriz canım 😃 Hadi inşallah ✌
Merhaba;
Sayenizde yeni bir tesis öğrendim. Marmaris’e gitmek istiyorduk, aklımızda olsun 💕
Beğenmenize çok sevindim. Bence de aklınızda olsun 😃 Sevgiler
Canımmm;
Kimi zaman kendimizi tatile çıkarmamız valla iyi oluyor. Ben de tek başına olanları çok seviyorum 🥰 Sevdiğimiz şeyleri başkasını düşünmeden hareket etme özgürlüğü ve vakitten tasarruf 😍 Yaşasın kısa tattiller 💃🏽🎈💃🏽
Canımm çok haklısın, beğenmene sevindim. Yaşasın tüm tatiller 😘
Ben iki sene önce tek başıma tatile gitmiştim. Fethiye’de yamaç paraşütü, su altı dalış, rafting vb aktiviteli bir tatildi. Hiç sıkılmamıştım, süper eğlenceliydi.
Size ve tüm tek başına tatile gidenlere iyi eğlenceler. 🌸 (Aman yeter ki tatil imkanı olsun, tek başına da olur, kalabalık da olur, bana komaz. 🙃 )
Hülya Hanım, sizinki de hiç fena değilmiş. Çok teşekkürler, size de çook güzel bir tatil dilerim.
Sevgiler 😊
Merhaba Demet Hanım, güzel bir tatil yapmışsınız ne mutlu size. Ben de listeme ekliyorum bu yeri, teşekkür ederim 🙂
Çiğdem Hanım çok teşekkür ederim; beğenmenize sevindim. Şimdiden çok güzel tatiller 😊
Daha önce hiç tek başıma tatile çıkmayı düşünmemiştim, ama senin yazından sonra hiç de fena fikir gibi gözükmedi 😉 Demet’cim ayrıca burası harika bir yer ☘️
Kalemine sağlık canım 😘
Sinemciğimmmm beğenmene çok sevindim, bence de düşünebilirsin bu fikri 😉😘
Demet’cim ilk başladığın günden beri takip ediyorum yazılarını. Hepsi birbirinden duygulu, anlamlıydı. Bugüne kadar düğümlenip yazamadım hiç
birine cevap.. Kalemine sağlık. Ne mutlu bana hem ilkokul hem de ortaokul arkadaşım (Seda Çağlayan) aynı yerde. Zevkle okuyorum, okuyacağım.
Sevgiler…
Leylacığım çook mutlu ettin beni. Çok teşekkür ederim. Yazılarımı beğenmene sevindim. Gerçekten dünya küçük. Seda’nın da yazılarını severek okuyorum. Sevgiler, görüşmek dileğiyle …