Merhabaaa, biraz kışı es geçmiş gibi olacak ama asla öyle değil. Kış için de birçok önerim olacak yakın zamanda. Paris Moda Haftası, İlkbahar-Yaz 2020 sezonunu birbirinden dikkat çekici tasarımlarla karşıladı. Ben de geçtiğimiz haftanın en dikkat çeken defilelerini bir araya getirdim sizler için.
Oversize blazer’lar, kargo pantolonlar, vahşi leopar… Hepsi gelecek baharda raflara hızla yerleşecek gibi duruyor. Bir animal print delisi olarak gelecek yaz bana oldukça hitap edecek diye düşünüyorum.
Daha önce oversize tercihlerinizi en doğru şekilde yapabilmeniz için bir yazı yayına hazırlamıştım. Hala okumayanlarınız varsa diye şuraya bir link iliştiriyorum 👉🏻 Oversize Tutkunlarına Şıklık Kokan Öneriler
Chanel
Chanel, her sezonda olduğu gibi bu sezon da yeni koleksiyonuyla modaseverleri fazlasıyla etkiledi. Bu sezonun öne çıkan stilleri yünlü kumaştan yapılmış elbiseler, mini ipek şortlar ve çan biçiminde etekler oldu.
Louis Vuitton
Louis Vuitton’ın yaratıcı direktörü Nicolas Ghesquiere, bu sezon modaseverleri 1800’lü yılların sonuna götürerek, podyuma o yılların Paris’ini taşıdı. Hem kültürel hem de sanat anlamında oldukça zengin olan bu yıllarda moda da yükselişteyken, Ghesquiere 2020 yılına bu ruhu taşımak istemiş. Dönemin ruhu, yuvarlak kollu gömlekler, yaka çiçekleri ile yansıtılmış.
Alexander McQueen
Markanın Kreatif Direktörü ve moda tasarımcısı Sarah Burton, sezonun en çeşitli koleksiyonunu Paris Moda Haftası’nda sergiledi.
“İnsanların birlikte bir şeyler yapmak için, kaynaşmak ve dünya ile yeniden bağlanmak için vakit ayırması düşüncesine bayılıyorum” diyen Burton, yeni koleksiyonuyla bir ilke imza atarak stüdyodan insan kaynakları departmanına kadar tüm McQueen çalışanlarının tasarım sürecinde rol almasını sağladı.
Bu iş birliği sonuncunda ortaya çıkan, tamamıyla elle işlenmiş, iki elbise gecenin yıldızı oldu.
Bunların defile amaçlı tasarlandığını ve neredeyse şov kıyafeti kadar dikkat çekici olması gerektiğini unutmadan yazıya devam edelim bence çünkü “Ayy bunları kim giyer yaa” seslerinizi duyar gibiyim ahahah 😂
Isabel Marant
Defilelerde de normal bir koleksiyon sunumunda da en dikkatimi çeken ve gerçekten kendi tarzımla bağdaştırdığım noktalar bulduğum marka Isabel Marant idi.
Sonsuz gençlik ruhunu markasının merkezinde konumlandıran moda tasarımcısı Isabel Marant, yeni koleksiyonuyla estetikte yaş limiti olmadığını bir kez daha kanıtladı.
Geçtiğimiz yazı oldukça sıcak geçiren Fransa’nın etkisinde kalan Marant, sonsuz tatil fantezisinden esinlenerek denim şortların öne çıktığı “festival kızı” temalı bir koleksiyona imza attı. Tasarımcının imzasını taşıyan detaylar, adeta Coachella’daymışsınız hissi uyandırdı.
Boyfriend Jean tasarımlarında uzman olan markanın yeni kot tasarımı bir kez daha bu konudaki ustalığını kanıtladı.
Givenchy
İngiliz tasarımcı Clare Waight Keller, 1993 yılında New York’a Calvin Klein’da çalışmak için taşınır. O yıllar Amerikan markalarının tasarımcıları için en ihtişamlı günlerdir. Kate Moss, Naomi Campbell, Cindy Crawford, Claudia Schiffer gibi isimler podyumlarda fırtına gibi eserken, tasarımcılar kıyafetlerden daha da ilgi görmeye başlamıştır.
“New York’a geldiğimde erkek çocuğu gibi giyiniyordum. Hafif içine kapanık, çocuksu bir enerjim vardı” diyen Waight Keller, Bir Fransız evi olan Givenchy’nin yeni bahar koleksiyonu için 1993 yılındaki halinden ve New York sokaklarından ilham aldığını söyledi.
Elie Saab
Her ne kadar markanın adını duyduğumuzda aklımızda masal gibi tasarımlara sahip gelinlikleri gelse de diğer koleksiyonları da gerçekten çok başarılı.
Lübnanlı moda tasarımcısı Elie Saab’ın elinden çıkan koleksiyon hem stili hem de taşadığı mesaj ile Paris Moda Haftası’na damga vurdu.
Tasarımcı, çekici koleksiyonunu, Afrika’nın muhteşem savanlarındaki çeşitliliğin bir yansıması olarak tanımladı.
Koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında payetlerle işlenmiş uzun kesim elbiseler, Hollanda çizimlerinin soyut dışavurumu tasarımlar ve çöl tonlarındaki günlük parçalar yer aldı.
Hayat renkli, günler şeker 🍭
İrem Savaş
No Comments