Biraz Kitap

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

23 Haziran 2020

Kitap: Bizim Büyük Çaresizliğimiz | Yazar: Barış Bıçakçı | Yorumlayan: Hülya Erarslan


Bizim Büyük Çaresizliğimiz | Barış Bıçakçı

Bütün kitabı tek cümleyle özetleyeyim mi?
Aynı kadına aşık olan iki arkadaş.
Tüm yüzeyselliğimle bu kaba özeti yaptıktan sonra ayrıntılara geçeyim.

Aşk Acısı

Başta sıkılır gibi oldum. Aşk acısı, üstelik de kocaman adamların aşk acısı hiç ilgimi çekmiyor. Aşk acısı 20’li yaşlarda tamam da 30 ve üstü yaşlara yakıştıramıyorum, çok genç işi geliyor. O yaştan sonra ilişkilerde oluyorsa oluyor, olmuyorsa yoluna devam edersin diye düşünüyorum. O yüzden de içim acıdı hallerine. Gerçi bir yandan da gereksiz büyütüyorlar gibi geliyor ama ben onların neler çektiğini nereden bileceğim? Anlattıklarından samimi oldukları hissini alıyorum. Ama dertlerine ortak olamıyorum.

Ender ve Çetin

Ender, Çetin ve Fikret yakın arkadaşlar.

Fikret, okumak için Amerika’ya gidiyor. Türkiye’ye geldiğinde ailesi ile yazlığa gidecekken yolda kaza geçiriyorlar. Fikret yaralanıyor, babası ve üvey annesi ölüyor. Fikret ve üvey kız kardeşi Nihal kalıyor aileden geriye.

Fikret, Amerika’ya dönmeden önce kardeşi Nihal’i, Ender ve Çetin’e emanet ediyor. Nihal üniversiteyi bitirene kadar yanlarında kalsın, ona göz kulak olsunlar diye.

Ender ve Çetin çocukluktan beri arkadaşlar. Ankara’da beraber yaşıyorlar. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. O kadar ayrı gitmiyor ki aşık oldukları kadın bile aynı oluveriyor.

Ender çevirmen. Evden çalışıyor. Çetin dışarıda. Çetin eylem adamı. Ender okuyup yazsın, düşünsün, kafasında kursun, konuşsun…

Kitabı Ender’in Çetin’e hitabıyla okuyoruz. Gerçekten çok konuşuyor. Çok kuruyor kafasında. Sürekli evde durduğu, insanların içine karışmadığı için bence. Bak Çetin’e, dışarıda iş güç koşturmaktan aklına Nihal falan gelmiyor.

Ender de farkında bunun. Kendisi söylüyor zaten; Çetin sen dışarıda çalışıyorsun, aklına gelmiyor ama ben evde Nihal’in gelişini bekliyorum, diye.

Ender ve Çetin görünüşte ağabey gibi, hatta baba gibiler Nihal’e karşı. Anlayışlı babalar. Nihal eve geç geleceğini söylediğinde sormuyorlar, sorgulamıyorlar.

Aşk

Ender, Çetin’in, Çetin de Ender’in Nihal’e aşık olduğunu biliyor.

Ne zaman anlıyorlar?

“Basit şeyler isteyince, basit şeylerden zevk almaya başlayınca anlıyorum ki aşık olmuşum.”

“Birine aşık olunca, ömrün boyunca onu aramışsın da sonunda bulmuşsun gibi, geçmişini tekrar kurgularsın. Basit tesadüfler aşkın ilahi gücünün işaretleri olur çıkar.”

Birbirleriyle Nihal için erkeksi bir kavgaya tutuşmuyorlar. Bu aşkın, muhatabına söylenmemesi gerektiğinin bilincindeler.

“Söylesek ne olacak? Bilmiyorduk! İkimiz de Nihal’in birimizden birini seçmesi gibi bir olasılığı hiç düşünmemiştik. Sanki ikimizi birden sevecekti, bu tek seçenekti.”

İyi Adamlar

Ağabey gibi, baba gibi şefkatli, olgun davranıyorlar görünüşte ama içleri içlerini yiyor işte.

Orta yaşlı, kel, göbekli adamlar olarak genç bir kızın zor durumundan istifade etmek istemiyorlar. Ama Ender ara sıra yoruluyor bu iyi adam olma halinden:

“Yaşadıklarımızı, bizi aklı başında, her şeye hakim ve iyi niyetli insanlar olarak gösterecek bir dille anlatmaya çalışmak bilsen ne acıklı!” diyip dökülüyor sonra Nihal’in külotlu çorabının altından görünen çiçek desenli külotu diye.

Offf!

“Erkeklerin başına musallat olan ezeli ve ebedi bir mesele: ben içinizi gıcıklayan, şehvetinizi kabartan bir taze miyim, yoksa şefkatinize muhtaç küçük bir kız mıyım?”

Nihal bir kere herkesin beğenmeyeceği tiplerden hoşlandığını söylüyor.

Ender, Çetin’e zavallıca:

“Çetin biz ikimiz sence, öyle herkesin beğeneceği tipler miyiz?” diye soruyor.

Yaaa kıyamıyor da insan…

Saygılarımla,
Hülya Erarslan

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

No Comments

Cevap Yaz

Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
Girne Antik Liman
Girne Antik Liman
Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan