Cinque Terre | Gökkuşağının Doğduğu Yer

Manarola, Cinque Terre

Kimse inkar edemez renklerin gücünü. Somutun, soyutta yarattığı en iyi örnektir renkler. İnsanda meydana getirdikleri hisler evrenseldir ve esasında gülümseme doğurur. Bulunulan ruh halini hemen ele verir, duygu değişimleri yaratır. Her şeyin bir rengi vardır. Kısacası hayat renklerin oluşturduğu bir hikayedir.

Peki renklerin konumuzla ne mi alakası var? İçinden çıkmaya hazır mısınız bu gri günlerin? O zaman hadi gidiyoruz Cinque Terre’ye…

Cinque Terre

Yurt dışı planlarının başını çeken ülke, İtalya’ya hoş geldiniz…

Yakınlığından mı, bize benzediklerinden mi yoksa ülkenin şekli bile merak uyandırdığından mı bilinmez, yurt dışına çıkış planı yapanların aklına ilk gelen ülkelerden birisidir burası. Roma, Floransa, Venedik üçlemesi ile devam eder düşünceler ve çoğunlukla bu çerçevede yapılır planlar. Oysa ne gizli hazineler vardır İtalya’da bilinmez. İşte Cinque Terre de bu hazinelerden bir tanesi olarak çıkar karşımıza.

İtalyanca “Cinque”, beş, “terre” de köy demekmiş. Yani Türkçe’si “5 Köy”.

Bu köyler, İtalya’nın kuzeyinde, Liguria bölgesinde yer alır. Dünya miras listesinde yer alan köylerin geçmişi 13’üncü yüzyıla dayanmakta, bağcılık ve balıkçılık geleneklerini o zamanlardan günümüze taşımaktadırlar. Son dönemde bu iki meslek grubu sosyal medya sayesinde yerini turizme bıraksa da yine varoluş amaçları olan bu uğraşları köylerde bulabilirsiniz.

Girizgahımı tamamladığımı düşünerek hayati bilgilere geçiş yapıyorum. Hazır mıyız?

Riomaggiore, Cinque Terre

İlk olarak, neden burası? Niye buraya gelelim?

Yukarda saydığın o güzelim İtalyan şehirleri dururken burası da nerden çıktıcı mısınız? Sizi ilk paragrafı bir daha okumaya davet ediyorum. Eğer gökkuşağının oluştuğu bir yerde olmak, huzuru, dinginliği ve görsel güzelliği bir arada bulmak istiyorsak buraya geliyoruz. Karşı koyamayacağınız şeyler yazdığımı düşünüyorum 😊

Tamam ikna olduk, gidiyoruz. Öyle mi? O zaman burayı can kulağıyla dinliyoruz.

Cinque Terre’ye ne zaman gidilir?

Kabul ediyorum Instagram’ın hayatımıza kazandırdıkları yanında yarattığı olumsuzluklar da var. Bunlardan birisi de aşırı kalabalık. Bir yer çok göz alıcı ve ekranda güzel duruyorsa gün geçtikçe yoğunluğu artıyor. Aaa benim de orada fotoğrafım olmalı diye akın ediliyor. Hele ki orası Cinque Terre gibi bir yer ise.

Cinque Terre ziyareti için en önemli konu bu. Ne zaman konusu? Çünkü adı üzerinde “köy” olan bu yerlerin kapladıkları alan çok ufak ama Instagram’ın etki sahası çok büyük 😊 Bu yüzden şuraları not alıyoruz; nisan-ekim arası dönem buranın en yoğun olduğu dönem. Hele ki haziran-ağustos arası metrobüs seyahati tadında. Eğer yaz olsun, deniz olsun derseniz diyeceğimiz bir şey yok ama yılın diğer dönemleri de köyler sizin için oradalar.

Bu tarihler dışında özellikle paskalya zamanı, hafta sonları ve özellikle de ağustos ayı (çünkü İtalyanların tatili bu ay) buradan uzak kalmanız size fayda sağlayacaktır. Ancak bu dönemler dışında, yani kış sezonu da birçok yerin kapalı olabilirliğini de unutmamakta fayda var. O zaman bizim yaptığımız gibi temmuz ayında hafta içi bir gün sanki iyi olur gibi.

Vernazza, Cinque Terre

Nasıl gidilir?

Büyükten küçüğe doğru sıralayalım. Ülkemizden direkt veya aktarmalı uçuşları bulabileceğiniz; Genova, Pisa akla gelen ilk alternatifler. Buralara uçuyoruz. Daha sonra gelmişken buraları da geziyor ve atlayıp La Spezia’ya gidiyoruz. Ardından da köylere geçişi buradan yapıyoruz.

La Spezia; Genova ve Pisa’ya 1 saat uzaklıkta bir şehir. Buraya ulaşım için tren, otobüs veya araç kiralamayı tercih edebilirsiniz. Ben araç kiralar, direkt köylere giderim desek? Üzgünüm ama olmaz. Köylere karadan ulaşım söz konusu değil. O yüzden önceliğimiz, kendimizi La Spezia’ya getirmek. La Spezia’ya kadar geldikten sonrası kolay.

Cinque Terre’ye nasıl geçiş yapacağız peki?

Üç alternatifimiz var. Ben gelenekselciyim diyenlerdenseniz, tren ile, ben yürüyüş delisi, spora aşığıyım derseniz yürüyerek, benim param fazla, manzarayı bir de denizden göreyim derseniz de deniz yolu ile. Bu üçlü dışında başka bir seçenek maalesef şu an için yok.

Bizi soracak olursanız aracımız ile La Spezia’ya geldik. Burada bir dağ evinde konakladık. Sabah uyanıp aracımızı bu bedava otoparka bırakıp tren istasyonun yolunu tuttuk. Biletimizi istasyondan aldık ve Cinque Terre maceramıza başladık.

Eğer siz de bizim gibi tren tercih edecekseniz (ki edin çünkü en kısası ve en rahatı), bu siteden alabilirsiniz. Bilet demişken bu konuya bir açıklık getirelim. Çok basit, günübirlik sınırsız bir bilet bu. 1, 2, 3 günlük olarak satılıyor. 1 günlük olanı yetişkin ücreti 13 euro. Bu parayı verip aldığınız bilet ile o gün boyunca istediğiniz kadar trene in/bin yapabiliyorsunuz. Yaa o kadar in/bine zaman kalacak mı diyenlerin sesi geldi. Hiç merak etmeyin. Köylerin birbirine olan mesafesi trenle en fazla 5-10 dk sürüyor. Gün içerisinde de bir hayli sefer var. O yüzden rahatça o tren bileti için “satın al” sekmesine tıklayabilirsiniz.

Önemli bir not. Yürüyüşçüler el kaldırsın. Sizler de eğer tren değil, yürüyerek köylere ulaşım sağlayacaksanız bunun da bir bedeli olduğunu biliniz. Şu an için Covid-19 sebebiyle parkurlar kapalıymış ama açıldığında siz siz olun, “Yaa ne bileti, yürüyüşün de bileti olur mu?” demeyin ve şu yukardaki tren bileti satın alınan siteden yürüyüş biletinizi alın. Yürüyüş ile ilgili günlük yol durumlarını da buradan takip edebilirsiniz.

Cinque Terre’de Nerede Kalınır?

Bölgenin genelinde konaklama alternatiflerini kolayca bulabilirsiniz. Sadece bütçeden ve ne aradığınızdan haber vermeniz yeterli. Köylerin tamamında otel, hostel, pansiyon ve evler bulabilirsiniz. Ancak bunların sayısı az ve talep dünya kadar olduğundan gittiğiniz döneme göre önceden karar vermenizde fayda var. Ayrıca köylerde konaklamanın bedeli diğer yerlere oranla biraz fazla haberiniz olsun. Diğer yerler derken?

La Spezia

La Spezia, Cinque Terre

Biz burada kaldık. Araç kiralamamızın verdiği rahatlık ile bir dağ evinde konakladık. Cinque Terre için hareket edeceğimiz gün aracımızı istasyonun yakınına park edip trenle gidip geldik. Aracınız yoksa bile istasyona ulaşım mesafesinde bir konaklama seçip, yine bizim gibi trene atlayıp köyleri gezebilirsiniz.

Cinque Terre | Gezilecek Köyler

Şu konuyu buraya en tepeye yazıyorum. Bu köyler gerçekten çok küçükler. Şu mağaza, bu çarşı, o restoran diye bilgiler beklemeyin çünkü oralarda bulacağınız Instagram fenomeni fotoğraf noktaları, rengarenk binalar, birkaç müze ve tatlı cafeler.

Riomaggiore

Trene bindikten sonra size ilk merhaba diyecek köy burası. 2 seçeneğiniz var. Denize doğru ilerleyip, durduğunuz nokta “işte tam burası” diyeceğiniz fotoğraf karesi için yer kapmak ya da harika manzaralı cafelerde bir şeyler yiyip içmek.

Manarola

Sıradaki köyümüz. Yine kalabalığı takip ederek, sizi klasik ama ne kadar klasik olursa olsun cezbedici güzellikte Manarola’yı tüm ihtişamı ile göreceğimiz noktaya gidip fotoğrafımızı çekiyoruz. Ardından da yine cafeler tercihimiz.

Corniglia

Üçüncü ve diğerlerinden farklı olarak denize kıyısı olmayan tek köyümüz. Trenden inince bir miktar (320 adet) merdiven sonunda ulaşılan dolayısıyla en az kalabalık olan yer.

Vernazza

Yeniden kendinizi deniz kenarında bulabileceğiniz dördüncü köyümüz. Vernazza’de diğer 3 köyde olmayan denize girme eylemini gerçekleştirmeniz mümkün.

Monterosso al Mare

Son köyümüz ama en büyük olanı. Hem yerleşim yeri hem de plaj açısından diğer köylere göre oldukça büyük. Eğer yaz sezonunda buralara geldiniz ve illa ki denize gireceğim dediyseniz, son sıradan başlamanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

“Cinque Terre de bu kadar mıymış?” demiyoruz.

Birkaç satırda anlatamayacağım ama ilk paragrafımda tüyosunu verdiğim o güzellikleri yerinde keşfetmeniz gerekliliğini hatırlatıyorum. Ayrıca buralara kadar gelmişken Cinque Terre içerisinde sayılmayan ama görmeden dönülmez kuralının uygulandığı, “Portovenere” ve adına şarkılar yazılan ünlü “Portofino” kasabaları size bonus olarak sunulmakta. Yani Cinque Terre’yi alana bu ikisi bedava. Ya da haksızlık etmeyelim, bu ikisini alana köyler bedava olsun 😊

Yukardaki tüm bilgiler ışığında bölgenin tamamını gezmek, yürüyüş yapmak, denize girmek ve yakın yerleri de keşfetmek niyetindeyseniz en az 4 gününüzü buraya ayırmalısınız.

Renk çarpması diye bir rahatsızlık duydunuz mu? Hayır güneş çarpması değil, renk çarpması. Buralardan dönüş yolunda ne dediğimi anlayacaksınız… Geçmiş olsun 😊

Melih Daşgın