Yurt Dışı Gezi

Monako | “Lüks”ün Fransızcası

27 Ocak 2021

Yazı: Monako | Yazan: Melih Daşgın


Monako Prensliği

Uyarı❗️
Birazdan okuyacaklarınız sizi ilgili yere yönlendirme amacı taşımayıp, aksine oraya plan yaptıysanız uyarı niteliğindedir.

Monako’ya hoş geldiniz. Vatikan’dan sonra dünyanın yüzölçümü bakımından en küçük ikinci şehir devletidir kendisi. Yüzölçümü olarak küçüktür ama çok büyük olduğu bir konu vardır ki sormayın. Birazdan bu konuyu konuşacağız.

Monako Prensliği

Öncelikle konumu ve tarihinden biraz bahsedelim. Üç tarafı Fransa, diğer tarafı da Akdeniz ile çevrili olan, Fransa’nın İtalya ile sınırının en güney noktasına çok yakın bir yerde bulunan bir yer burası. 1861 yılında Fransa ile imzalanan anlaşma ile bugünkü statüsünü (iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Fransa’ya bağımlı) kazanmış. Bunun öncesinde ise tarihi Cenevizlilere kadar gidiyor. 1297 yılında bağımsızlıklarını kazanarak günümüze kadar gelmişler. Monako diye anılsa da aslında ülkenin tam adı Monako Prensliği. Bu ufak prensliği ise bağımsız olduklarından itibaren “Grimaldi Ailesi” yönetiyor.

Yazı: Monako | Yazan: Melih Daşgın

Ufak diyorum çünkü gerçekten çok ufak bir yer. Yaklaşık 2,2 km yüzölçümü ve 40 bine yakın nüfus size de küçük gelmiştir sanırım.

Haliyle zaten kendisi bir havalimanı kadar olan Monako’ya ulaşım ise Fransa’nın Nice şehrinden yapılmakta. Ülkemizden de (yeni normalde olur mu emin değilim) direkt uçuşların olduğu Nice, ulaşım için en kolay yol. Nice’den otobüs veya tren ile Monako’ya ulaşabilirsiniz. Ama tabi ki bir yatınız var ise ki zaten Monako’ya gitme planı yapıyorsanız eminim vardır, denizden de buraya ulaşmanız mümkün.

Monako’nun ülkemiz vatandaşlarına vizesiz olduğu efsanesi belki kulağınıza gelmiştir ama siz ona inanmayın, gidip Schengen vizenizi alın. Zaten coğrafyası iyi olanlar veya yukardaki paragrafı dikkatlice okuyanlar ülkeye girebilmek için geçerli bir Schengen vizesi gerektiğini çoktan anlamışlardı. Onlara bir alkış!

Ülkenin kendi dili mevcut, Monakoca (Liguryanca).

Okullarda öğretilmekte ama resmi dil olarak Fransızca kullanılmakta. Bunun yanı sıra ülkede İtalyanca ve İngilizce bilen birçok kişiye denk gelebilirsiniz. Evrensel bir turist inanışı kabul edilen, “Fransızlar aşırı milliyetçi, o yüzden diğer dilleri bilseler bile her daim Fransızca konuşmayı tercih ediyorlar” algısının vücut bulmuş halini burada görebilirsiniz ona göre. Yukarda neden uyarıdan başladığımı biraz anlamaya başladığınızı umuyorum 🙂

Monaco Harbor

Kullanılan para birimi Euro.

Ve fazla miktarlarda kullanılmakta 🙂 Nasıl mı? Oraya gittiğinizde harcadığınız euroların fazlalığını görünce anlayacaksınız. “Ne yani Monako pahalı bir yer mi?” diye soracak olursanız sizi yazının en tepesindeki uyarıya davet ediyor ve bu kadar masum oluşunuzu kutluyorum 🙂 Dünyanın en yüksek sayıda milyarderini, en az sayıda yoksul insanını barındıran, emlak metrekare fiyatı 60.000 USD olan ve tıpkı bisiklet gibi herkesin bir yata sahip olduğu bir yerden bahsediyoruz.

Evet Monako pahalı, hatta yetmedi bu kelime, aşırı pahalı!

Konakladığınız otelden, yiyeceğiniz yemeğe, yapacağınız alışverişten, gezeceğiniz yerlere kadar her yer çok pahalı. Ama iyi haber, yine yukardaki paragrafları dikkatli okuyanlar çoktan sonuca vardı bile, ülkenin ufacık oluşu burada uzun süre geçirmemeniz için başlıca bir sebep 🙂 Bu kadar ufak olduğundan dolayı buraya bir, bilemediniz en fazla iki gün yeterli olacaktır.

Peki bu süre zarfında nereleri gezelim, daha doğrusu burada pahalılık dışında bizi ne bekliyor derseniz sizi daha fazla bekletmeyelim:

Yazı: Monako | Yazan: Melih DaşgınEn popüler yer olan Monako Kraliyet Sarayı’ndan başlayalım.

Şehrin, ya da ülkenin en güzel noktalarından birine konuşlu olan sarayın içini ve antika araba koleksiyonunu gezebilirsiniz. Sarayın en güzel yanı ise şüphesiz manzarası. Bir yanda üzerindeki sayısız yattan suyu göremeyeceğiniz liman bölgesi ve Formula 1 pisti (evet yanlış duymadınız, bu kadar ufak bir ülkenin o virajlı, dar sokaklarında yıllardır Formula 1 yarışı yapılmakta) diğer yanda ise deniz manzarası ve Monaco Stadyumu. Fotoğraf makinanızı en çok kullanacağınız yer!

Monte Carlo Casino; şu konuya açıklık getirelim. Monako’da 4 adet büyük yerleşim yeri var. Monte Carlo da bunlardan bir tanesi. Ülke adının kimi zaman karıştırıldığı Monte Carlo aynı zamanda başkent de değil. Monako’nun başkenti, bu dört büyük yerleşim yerinden biri olan Monaco Ville.

Şimdi Monte Carlo Casino’ya dönebiliriz 🙂

Monako denince akla gelen şeylerden biri de ülkedeki casino ya da bilinen adıyla kumarhaneler. Bu casinoların kralı ise Monte Carlo Casino. James Bond filminin bazı sahnelerine ev sahipliği yapmış olmasından mı, yoksa içinde Monako geçen her cümlenin öznesi olmasından mı bilinmez, her turistin görmeden dönmediği yer işte burası. Görmek diyorum ama tabi kumar oynamak isterseniz orası ayrı. Bu arada kumar oynayacaklar için dress code uygulaması var. Öyle aloha gömlek, şıpıdık terlikle maalesef sadece dışardan bakarsınız haberiniz ola.

Liman bölgesi; old town’lar vardır ya hani birçok ülkede, işte Monako’nun old town’u da işte burası. Ama elbette old bir şey beklemeyin, sadece merkez olarak kabul edesiniz diye yazdım. Su üzerinde göz kamaştırıcı hallerde yatları, kıyıda restoran ve kafeleri ve çeşitli etkinlikleri burada bulabilirsiniz.

Egzotik Bahçe

Egzotik Bahçe (Jardin Egzotique); 2,2 km’lik bir ülkede unutulan tek şey yeşil alan. Unutulan mı yoksa ihmal edilen mi bilemedim ama beton yığınları fazlalığı yüzünden göremediğiniz yeşili burada görünce, burayı çok sevebilirsiniz. Yani elbette bir yağmur ormanı beklentisi ile gitmeyin ama dünyanın çok farklı yerlerinden getirilen bitki çeşitlerini, özellikle kaktüs türlerini burada bulabilirsiniz.

Okyanus Müzesi; Ülkede bulunan az sayıda müzenin en güzeli diyebilirim. Tabi eğer su altına merakınız yok veya suda yaşayan canlıları sadece yemek için aklından geçirenlerdenseniz sizi şöyle alalım. Öyle olsanız bile eminim müzede ilginizi çekecek birkaç şey bulacaksınızdır. Hiç olmazsa müzenin manzarasını sevebilirsiniz, çünkü konum olarak çok güzel bir yerde.

Yazı: Monako | Yazan: Melih DaşgınMonako Stadyumu; özellikle futbolseverler burada mı?

Belki haritada ülkenin yerini gösteremeyebilirsiniz ama Monako futbol takımının ilk 11’ni sayabilecek olan o arkadaşlara sesleniyorum. Burası tam sizlik.

“Ben her gittiğim yerde kilise veya katedral görmeyi severim, içine girer mumumu yakarım, burası ufacık yer ya yoksa ne yaparım!” diyenler hemen endişelenmeyin. Sizin için de Monako Katedrali’nin adresini şuraya bırakıyorum; 4 Rue Collonel Bellando de Castro caddesine devam edin 🙂

Ne güzel, Monako deniz kenarı, güzel güzel plajları da vardır diye düşünenler varsa aramızda lütfen bu düşünceden en kısa sürede vazgeçsin.

Maalesef plajlar hem çok küçük hem de beklentinin çok altında. Zaten bunu diyen ya Norveç’in kuzeyinden ya da Alaska’dan biridir, yani Türkiye’den Monako’ya denize girmeye giden birisinin olacağını değerlendirmek biraz komik olabilir.

Deniz, plaj demişken Monako’ya ne zaman gidilir bilgisi geldi akıllara. Tipik bir Akdeniz ülkesi olan Monako’da yaz mevsimi hem aşırı sıcak ve nemli hem de artan turist sayısı sayesinde biraz bunaltıcı olabilir. Bunun yerine bahar ayları daha mutlu olunası bir alternatif olarak düşünülebilir.

Daha fazla neresini yazabilirim diye birkaç dakikadır düşünüp, notlarıma bakıyorum ama maalesef bunlardan başka bir yer getiremedim aklıma. Zaten bulunduğumuz 1 gün içinde bunları yapabilmiş olmamız bile Monako için yeterli olsa gerek 🙂

Port HerculesYazıda buraya kadar geldiyseniz belli ki uyarıyı hiçe saymış ve inatla Monako’ya gitme peşindesiniz…

Eğer yukarıda dert yandığım aşırı pahalılığı sorun etmeyecek kitle içerisindenseniz size şimdiden iyi yolculuklar ama bu durumdan rahatsız olacak olanlardansanız (bizim gibi) size söyleyeceklerim daha bitmedi 🙂

Lütfen Monako’yu hiçbir zaman çok gitmeyi arzuladığınız bir yer halinde düşünmeyiniz. Fransa’nın güneyine, Cote D’Azur bölgesine yapacağınız bir seyahatiniz esnasına veya İtalya’dan karayolu ile Fransa’ya gideceğiniz bir rotaya dahil edeceğiniz bir yer olarak planlamanıza dahil ediniz.

Monako’da sıcak samimi Akdeniz insanları bizi bekliyor diyerek koşa koşa gitmeyiniz. Soğuk hatta yer yer gıcık diyebileceğimiz tarzda suratlara veya muameleye her zaman hazırlıklı olunuz.

İngilizce konuştuğunuzda karşınızdaki Monakolu’nun sizi anlayıp, karşılığı size Fransızca olarak vermesine şaşırmayınız.

Aşırı ama çok aşırı pahalılığa şaşırma antrenmanlarını daha evinizdeyken tamamlayınız. Zira bir suya vereceğiniz 4-6 euro ile şoka girebilirsiniz.

Konaklama gibi bir hata yapacak olursanız, yakındaki Nice şehrini tercih ediniz. Ya da konaklamayınız 🙂

En ekonomiği, en ucuzu olsun diye kiraladığınız en ufak araç ile Formula 1 pisti yollarda gezerken, arkanızdan gelen ve sadece filmlerde görebileceğiniz lüks araçlara yol veriniz.

Alışveriş yapma gibi bir hata yapmayınız. Ya kendinizi en yakın sağlık kuruluşuna götürünüz ya da üzerinizi örtünüz.

Yazı: Monako | Yazan: Melih DaşgınGibi gibi uyarı cümleleri size şaka gibi gelse de lütfen bunları dikkate almadan oralara gitmeyiniz 🙂 Ama şu an emin olun çok şanslısınız. Neden mi? Artık Monako için hazırsınız! Tüm bu bilgiler ışığında sizlere harika bir Monako seyahati diliyorum…

Son olarak Monako bayrağının dünyadaki bir başka ülke ile aynı bayrağa sahip olduğu bilgisini veriyor ama hangisi olduğunu tespit etmeyi size bırakıyorum 🙂 Bakalım ilk kim bulup aşağıya yorum olarak yazacak…

Melih Daşgın

BEĞENEBİLECEĞİNİZ İÇERİKLER

2 YORUMLAR

  • Yanıtla Hatice Kopuz 27 Ocak 2021 at 08:34

    Monaco denince benim aklıma Carolin ve güzel annesi gelir.
     
    Güzel bir yazıydı.

    • Yanıtla Melih Daşgın 30 Ocak 2021 at 22:58

      Carolin akla geliyorsa iyiden ve güzelden anlayan birisi olduğunuzu söylemek zorundayım 🙂

    Cevap Yaz

    Yazı: Pembeden Yeşile Bütünlük | Yazan: İrem Savaş
    Girne Antik Liman
    Girne Antik Liman
    Öykü: Umarım Bu Gece Öldürülmem | Yazan: Didem Çelebi Özkan